Samimi olun!.. Dün Milliyet Spor’un manşetinde yer alan “Aziz Yıldırım, Başbakan Erdoğan’dan randevu talep etti” haberini gördüğünüz anda zihninizden ne geçti?
“Yıldırım seçimi kazandı şimdi cezadan kurtulmaya çalışıyor” değil mi?
En azından ben, Galatasaraylı veya Trabzonsporlu olanlardan “yırtamaz” yorumları, Fenerbahçe kimliklilerden “hadi hayırlısı” teşvikleri duydum gün boyu.
Eyvah...
Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, Demokrasi falan hepsine üçer penaltı.
Hukuk algımız bu boyutlara geldi demek.
***
Peki neden bu randevu talebi?..
Bir kere, gelenek.
Yeni seçilmiş yönetim, hele de dev kitleyi sportif açıdan temsil eden bir kulübün yönetimi, ülkeyi yönetenlere nezaket ziyareti yapmak istiyorsa bundan daha doğal bir şey olamaz.
Ve yapılmışı vardır...
Bu randevu talebi listesinde Yıldırım’ın seçilmek için yaptığı vaatleri eleştiren Başbakan’ın da yer alması ise kaçınılmazdır.
Ne olacaktı yani?..
Sayın Başbakan Aziz Bey’in vaatlerini uçuk bulduysa sayın Yıldırım darılacak mıydı?
***
Asıl konu nedir biliyor musunuz?..
Aziz Yıldırım’ın seçim vaatlerinin o kadar da uçuk olmaması!..
Evet... Sayın başbakan o sırada eksik bilgilendirilmiş olmalı.
Çünkü Aziz Bey “Banka kuracağız” derken de “Marina ihalesinden” bahsederken de bu işleri “asıl yapacak Fenerbahçeli yatırımcılar” ile Fenerbahçe’nin ortaklık kurabileceğini, yani biraz hatır, biraz para ve bolca taraftarlık duygusu kullanarak Fenerbahçe’ye gelir yaratılacağını söyledi.
Marina konusunda net ve açıkça dile getirdi hisseyi... Diğerlerinde ben öyle algıladım.
***
Bu yöntemle Petrol Rafinerisi kurmaktan bile bahsedebilir Fenerbahçe.
Bir Fenerbahçeli kurar, % 5 de Fenerbahçe’ye verir, on yılda borcunu öder kulüp.
Buyurun size rafineri sahibi Fenerbahçe!
Marina ihalesi aynen böyle.
Alışveriş merkezi ayrı...
Adeta bir hükümet politikası halinde olan, hatta bu yüzden tepki bile alan Sayın Başbakan, Alışveriş Merkezi fikri Fenerbahçe’den gelince doğalı destekti.
***
Aynen Sayın Yıldırım Sayın Başbakan’dan randevu talep edince altında başka niyet ve beklentiler aramak gibi, Sayın Başbakan hiç de uçuk olmayan “Aziz Yıldırım Projelerini” eleştirince, çıt çıkmadı cevval Fenerbahçe savunucularından.
“Ama” falan bile diyemediler.
Güçlü Başbakan iyi de, şu “güçten korkan ve gücün hukuktan bile üstün olduğunu” sananlar olmasa.
Onlar, Sayın Başbakan’dan Fenerbahçe’ye kadar herkese/her kuruma zarar veriyorlar.
“Aziz Yıldırım’ın talep ettiği randevular cezadan yırtmak içinmiş”!..
Baksanıza “algılamamızla” bile oynuyorlar.
