Müthiş bir Kulüpler Birliği toplantısı yapıldı, ne yazık ki kenarından köşesinden basına yansıyıp yorumsuz, tefsirsiz, derssiz unutuldu gitti.
Zaten hatırlamak isteyen kim ki?
Müthişti çünkü, bir şeyleri “paylaşıyorlardı” kulüplerimiz.
Para mara...
Hem de ne paylaşma...
Uslu uslu... Düşük yoğunluklu tartışmalar, nazik ve zeki sitemler ile saygın, dürüst, güvenilir tüccarlar gibi!
Hayatta hiçbir şeyi paylaşmayan, birbirlerinden “düşman” yaratanların üstüne üstlük “para” gibi nihai hedeflerini ilgilendiren bir toplantısında Trabzonspor Fenerbahçe’yi destekliyordu mesela!
Galatasaray- Beşiktaş aynı fikirdeydi.
Ne oldu Kupa?
Hani Stat?
Kim kimin elinden futbolcu apartıyordu?
Kim kimi jurnalliyor, kim kime kara çalmaya çalışıyordu?
Boşverin.
Ortada 65 milyon vardı.
Konu; “nasıl bölelim” konusu.
“Aman bölünmeyelim” temennileri ile sürüp giden çiçek gibi bir toplantı.
Neyin parası, kimin alacağı falan önemli değil... Şampiyon kulüplerin lig başlarken aldığı garanti paranın tüm kulüplere paylaştırılması meselesi. Bir başka üleşme de olabilirdi.
Önemli olan, sokaktaki adama birbirini düşman gösterilenlerin bir öbek dolar etrafındaki anlayışlı, paylaşımcı, mantıklı, serinkanlı ve dostane davranışlarıydı.
Şimdi...
İpliklerini pazara çıkarıp “Yahu, taraftara başka kendi aranızda başka; yazık olmuyor mu sokaktaki adama” falan gibi üstten konuşmalar değil niyetim.
Tam tersi...
İnanın ki, hoşuma gitti.
Duygulandım!
Biz biliyorduk zaten bir sürü “cart curtun” mizansen gereği olduğunu.
Lakin forma alıp tribünde hançere yırtanlar arasında “cart curta” inanan çoktu.
Sadece forması yüzünden vatandaşını, komşusunu, kardeşini hasım görenler de bilsin ve unutulup gitmesin diye yazdım “müthiş toplantıyı”; o kadar.
İlla ki bilmişlik etmem gerekiyorsa şunu söyleyebilirim:
Yöneticilerin dolduruşuna gelmeyin, onlar bir başka boyutta canciğer arkadaş ve yoldaşlar.