Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İnsanoğlunun icat ettiği her yeni suça karşı çıkarılan her yeni yasa gibi, futbol terörünü önleme yasası da “irkiltici” geliyor en başta...
İrkiltici, kısıtlayıcı, hatta zalim.
Ceza yasalarının tabiatı gereği değil, gerçekten zalim.
Statta koltuk kırana altı yıl hapis!..
Kışkırtıcılara yüzbinlerce lira ceza!
Maç bileti almak, gözaltına alınmaktan farksız yeni uygulamada...
Günden güne daralan yaşam alanımız, futboldan da ağzının payını aldı şimdi.
Kime kızacağız peki?
Federasyona mı, Yasama’ya mı?
Hayır. Bir avuç psikopata. Şişeli, bıçaklı, kirli pis tırnaklı bir avuç psikopat... Aynen bir avuç hırsız yüzünden evimizde çelik kapılarla/ kilitlerle/ demir parmaklıklarla hapis yattığımız gibi statların dengesizleri de yaptı yapacağını ve bir sürü masum insanı potansiyel suçlu kapsamına aldırttı.
Çare yok. Medeniyetin ve toplumsal yaşamın bedeli bu.
İşin acı tarafı, aklı başında ve popilizmden kaçınan herkesin özgürlüğünü kısıtlayan bu “büyük gözaltı”yı ve “zalim yasayı” onaylaması gerekiyor.
Sonuna kadar desteklemesi ve katlanacağı zorluklardan şikayet etmemesi gerekiyor.
Ve ilk futbol suçunda verilecek ölçüsüz cezaya “Allah yarattı” demeden katılması, hiç acımaması gerekiyor.
O ceza o suçun karşılığı olmayabilir... Lakin futbol terörü öyle bir rota çizmiştir ki, abartılı cezalarla birkaç kişi yanmadıkça tribün azgınlarını kimse frenleyemeyecektir.
İronik bir durumdayız yani... Keyif aldığımız futbolun dönüp bizi kırbaçlamasına memnun olmak gibi bir ironi.

Hagi haklı

“Büyük” futbolcu “küçük” teknik direktör Hagi, Türkiye’ye geldiğinden beri en doğru lafı söylemiş:
“Galatasaray artık büyük değil”!..
Keşke takım kurarken, oyuncu değiştirirken de böyle doğru tespitler yapabilseydi. İnsan ilişkilerini böyle doğrular üzerine kurabilseydi.
Diyeceksiniz ki, “Hagi’nin Galatasaray’ı hor görme sebepleri farklı... Belki gönderilme hüznü ile böylesine fütursuz davrandı”.
Olsun... Son tahlilde doğru ya; Galatasaray artık büyük değil!..
Zaten Hagi’yi almaya kalkan, ondan medet uman bir takım “büyük” kategorisine o zaman veda etmişti.
Milat Hagi.

Semih’i kurtarın

Yeryüzünde hak etmediği halde en çok aşağılanan ve bu anlaşılmaz eylem kulübü tarafından geleneksel hale getirilen futbolcu kimdir deseniz, hiç tereddüt etmeden Semih adını vermek mümkündür.
Ağzıyla kuş tutsa “ikinci/üçüncü” adamlıktan kurtulamayan, yine de canla başla beş misli para alanların açığını kapatmaya çalışan, kulübede ihtiyarlayan bir futbolcu kendisi.
Tek kötü huyu Fenerbahçe’yi sevmesi.
Bir de yeteri kadar hırslı olmayışı. Sahadaki hırs değil, para ve formadaki hırs...
O yüzden hep ezildi.
Hatta aşağılandı.
Fenerbahçe’yi çok seven Semih’i, Fenerbahçe’yi çok seven herkes Deportivo’ya yollamak için baskı yapmalı ki, döndüğünde “birinci adam” olarak gelsin. O aşağılanmaktan kurtulsun biz utanmaktan.