Ersun Yanal’ın göreve gelmesiyle hem sergilediği futbolun kalitesi hem de elde ettiği skorlar açısında bir anda ilgi odağı olan Trabzonspor, Beşiktaş karşısında umduğunu bulmadı. Dahası renklerine gönül verenlerde büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

“Eleştiri ve övgüde sınır tanımama” anlayışının doğal sonucu olarak Trabzonspor ve dolayısıyla Ersun Yanal, bu maçta “oynatmak istediği – oynattığı ya da oynatamadığı futbol” nedeniyle büyük tepki aldı. Bunun tek nedeni; Trabzonspor kazandığında çıtanın, kulüp orijinli mesajlarla olağanüstü yükseltilmesidir.

Haberin Devamı

Malum çevrenin; 3 galibiyetten sonra, başarıyı; rekor sayıyla oyuncu gel-gitleri ve 12 kulübün toplam transfer harcamalarına eşit, kulüp tarihinin borç miktarını ikiye katlayan bedelle oluşturulan kadronun mimarı, 1.5 yılda 25 milyon lirayı bulan teknik adam harcamalarıyla Yanal’ın göreve getirilmesi kararını verenlere mal etme gayreti, bu yenilgiyle boşlukta kaldı.

Bu kez yöntem değiştirildi ve farklı gündem oluşturma gayretine geçildi. Galibiyet sonrası “demeç uzmanları” sustu. İki gündür yenilgiyi gölgede bırakacak malzemeler sahaya sürüldü! Önce internette, dün de gazetelerde manşetleri süsleyen haberlerden ilk olarak Akyazı Kompleksi içinde yer alan stadyumla ilgili fotoğraflar servis edildi. Ardından yeni sezonda stadyumun hizmete açılacağı, ilk maçın da Messi’li Barcelona ile oynanacağı bilgisi kulaklara fısıldandı! Sonrasında da, The Guardian Gazetesi’nde yayınlatılan Türkiye’deki şike olaylarını dünya gündeminde sıcak tutma amaçlı ilan, sosyal medyanın, internette haber sitelerinin, son olarak da dün yazılı ve görsel medyanın ilgisine sunuldu.

3 galibiyetin mimarı yönetim (!) ilk yenilgiyle unutturuldu, Ersun Yanal, “bu maçta oynatmak istediği – oynattığı ya da oynatamadığı futbol” ile baş başa bırakıldı!

Kadro iyi ama alternatifsiz

“Şark kurnazlarının” amacı yaklaşan ve seçim maddesi konulmayan olağan genel kurul öncesinde şunları dikkatlerden kaçırmak ya da unutturmaktır: Trabzonspor’un bunca yüksek maliyetli kadrosu, plansız programsız, önemli bölümü teknik direktör atamasından önce, kim tarafından nasıl ve hangi kriterlerle alındığı bilinmeyen oyunculardan kuruldu. Sonrasında Halilhodzic’in önce sahiplendiği, giderken de eleştirdiği oyuncular geldi. Ki bu oyuncular arasında kalitesi tartışılmayacak isimler de yer alıyor. 3 galibiyetin alındığı peş peşe maçlardan sonra da dile getirdiğimiz üzere, “önemli bir ders niteliğindeki” bu farklı yenilginin ardından yinelemek isteriz ki; Doğrudur; Trabzonspor kaliteli oyunculardan kurulmuş bir kadroya sahip. Ancak bazı mevkilerde yığılma vardır, bazıları da alternatifsizdir. Trabzonspor ön liberosuz ya da çakma ön liberolarla oynamak zorundadır. Kalesindeki sorun içeriden çözülmeyecek gibi. Sağbekte alternatifsiz Bosingwa’da son iki maçtaki düşüş devam ettiği takdirde sıkıntı daha da büyüyecektir. Kadroyu güçlendirecek yerli oyuncu alternatifi yoktur.

Haberin Devamı

Kulüp performansı yerlerde sürünmektedir. Başkan 3 kişiyle neden olduğu aksaklık ve yanlışlıklara değil, bunların kamuoyuna nasıl sızdığına kafa yormakta, buna önlem almaya çalışmaktadır. Yönetimi dışlayıp 3 kişiyle bunu ayağa kaldırmak mümkün değildir. Bütün bunlara ortadayken sırf yönetimi korumak adına gündem değiştirmekle, sadece kuma gömülen baş saklanabilmektedir. Kulüp performansını olağan genel kurulda üyeler tartışacak ve gereğini yapacaktır kuşkusuz. Ama “aslolan takım performansıdır!” deniyorsa ve eğer şampiyonluk hedefi lig sonuna kadar kovalanacaksa, ara transferde ikiye katlanan borç miktarını daha da yukarı çıkarıldığında o baş da ortaya çıkacaktır. Yineliyoruz ve bundan “isterse kulüp batsın yeter ki şampiyon olalım!” anlayışındakilere inat yinelemeye devam edeceğiz; şampiyon olunsa da, manevi kazanımı gerçekten de büyük olacak bu durumun sağlayacağı ekonomik girdi, giderin yanında devede kulak kalacaktır. O gün geldiğinde ilk kaçanlar, kurumu batma noktasına getirecek bu mali tablonun mimarları olacaktır.

Haberin Devamı