Galatasaray Fatih Terim'den ‘6 gün maç oynansın’ önerisi!

Fatih Terim'den ‘6 gün maç oynansın’ önerisi!

20.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Fatih Terim, Milliyet’e konuştu, duayen spor yazarı Şansal Büyüka’ya futbolun bugününü ve yarınını yorumladı.

ŞANSAL BÜYÜKA - DOBRA DOBRA

Haberin Devamı

Galatasaray Teknik Direktörü, “Futbol ailesinin içinde kim varsa, itiraz yok, bahane üretmek yok, asla şikayet yok. Öyle -bi dakika, hop ne oluyor- deme zamanı değil... Çıkıp oynayacağız. Mevcut şartlarda en iyisini yapmaya çalışacağız” diye konuştu

Futbola başlama, Süper Lig’in kalan 8 haftasını tamamlama dört gözle bekleniyor. Futbol Federasyonu, başlangıç için haziran ayında çeşitli tarihler belirledi. Ancak öngörülen tarihlerde başlar mı, temmuz ayına sarkar mı, açıkçası henüz bilinmiyor.
Süper Lig’in başlama tarihi sürekli konuşulup tartışılmasına rağmen, bugüne kadar futbolcular, takımlar nasıl hazırlanacak, onlara ne kadar süre tanınacak, o tanınacak süre yeterli olacak mı, hiç gündeme gelmedi, konuşulup tartışılmadı.
Bunu kaç zamandır merak ediyordum. İşin uzmanını, bu ülkedeki en yetkin kişisini, Fatih Terim’i aradım. Önce hal-hatır, sağlık konuştuk. Allah nazardan korusun, Hoca’nın sesi Aslan gibi...
Bu daha önceden planlanan, programlanan bir konuşma değil... Ama biliyorum ki, Fatih Hoca’yı “pat” diye aramış olsam bile, kafasının dolu olduğunu, bu işlerle zaten haşır - neşir yaşadığını biliyorum.
“Hocam” dedim, “Meraktayım. Futbol bir sezonu bitirip yeni bir sezona başlarken futbolcular en fazla bir ay tatil yapabiliyorlar. Şimdi üç aydır futbol zorunlu tatilde... Futbolun bu kadar durduğunu şimdiye kadar hatırlayan yok. Ligin kalan 8 haftası başlayacak da, takımlar, futbolcular nasıl hazırlanacak, ne kadar süre gerekiyor?” dedim.

Hoca zaten bu işlerin profesörü olmuş. Başladı anlatmaya:
“Biz normal sezonlara başlarken, bu bütün takımlar için geçerli, 6 haftalık (1.5 ay) hazırlık süreci geçiririz. Güç, kuvvet, ağırlık, çabukluk, futbolun bütün bilimsel ve fiziksel değerlerini uygularız. Sonra da zayıf takımlardan başlayarak, güçlülere doğru giden hazırlık maçları oynarız.”

Saha, top lazım
Araya girdim... “Hocam” dedim, “Yeni sezona başlarken futbol bir ay tatil yapıyordu. Şimdi üç aydır tatilde... Zaman yok. Çok sıkışmış bir takvim var. Bu sıra dışı şartlarda hangi sürede bir futbolcu, bir takım hazır hale gelebilir?”
Fatih Hoca şartlara göre, düzenlenecek yeni hazırlık dönemini anlatmaya başladı:
“En az 25-28 gün lazım... Hadi biraz daha fedakârlık yapalım, 3 hafta kesin lazım... 5-10 gün asla olmaz. Çabuk dönme adına hızlandırılmış yöntemlerle bilimsel, fiziksel, teknik verileri harmanlayarak hazırlanacağız. Her şeyi çabuk düşünüp çabuk yapacağız. Her şeyi 3-4 haftaya sığdırmaya çalışacağız. Herkes kendini mevcut şartlara göre en iyi şekilde hazırlayacak. Buna rağmen garantisi yok. İstenmeyen, bizim dışımızda gelişen bir rötar bu... Öyle evde koşu bandı falan olmaz. Futbolcuya saha lazım, top lazım. En az kayıpla işi bitireceğiz. Mevcut şartlarda en idealini yapmaya çalışacağız. Her şeyi iyi yaptık diyelim, gene de psikolojik rahatsızlık var.”

Haberin Devamı

Fatih Terimden ‘6 gün maç oynansın’ önerisi



Fatih Hoca durdu, çok önemli bir konuyu ısrarla vurguladı:
“Bu zorunlu tatil süreci uzarsa, hazırlık dönemi de uzar. Bundan kaçış yok. Bilimsel, fiziksel veriler ve gerçekler bunu söylüyor.”
Hocaya en büyük endişemi sordum... “Hızlandırılmış yöntemlerle ne kadar iyi hazırlanırsanız hazırlanın, futbolcular için kas, kasık, adale, lif sakatlıkları gibi büyük bir tehlike, büyük bir risk yok mu?”
Hoca devam etti:
“Elbette var. Zaten bunun garantisi yok. Şartlar böyle... Futbol ailesinin içinde kim varsa, itiraz yok, bahane üretmek yok, asla şikayet yok. Öyle -bi dakika, hop ne oluyor- deme zamanı değil... Çıkıp oynayacağız. Mevcut şartlarda en iyisini yapmaya çalışacağız. Hiç dilemem, hiç istemem ama sakatlanan da sakatlanacak. Yapacak bir şey yok.”

Spor Bilim Kurulu
Fatih Hoca bir hatırlatma da yaptı:
“Birkaç fikri hazırda tutmalıyız. Bu işin ideali yok. Mevcut şartlar en ideali... Hepimiz uyacağız. Devlet ne diyor, bakanlık ne diyor, Bilim Kurulu ne diyor, TFF ne düşünüyor? Bunlara uymak ve dikkate almak zorundayız.”
Fatih Hoca’nın bu konudaki “son nokta”sı, yıllardır ihtiyaç duyulan bir özleme davetiye çıkarttı.
“Aslında Türkiye’de spor adamlarından oluşan bir üst kurula ciddi anlamda ihtiyaç var.”

Haberin Devamı

‘6 gün oynansın’
Terim, “İlk maçını pazartesi oynayan takım, ikinci maçını cuma, salı günü oynayan takım cumartesi, çarşamba oynayan takım pazar günü ikinci maçlarını yapsınlar. Arada üç gün nefes alma ve hazırlanma şansını bulur” önerisinde bulundu

Haberin Devamı

Süper Lig’in kalan 8 haftası, “hızlandırılmış” şekilde oynanacak. Yani iki ayda bitmesi gereken 8 haftalık oynanmamış bölüm, bir takım haftada iki maç oynanarak bir ayda (4 haftada) bitirilecek.
Bu konuda “Uygulama aynen devam etsin, deplasman kalksın, maçlar bir merkezde oynansın, çarşamba - pazar devam edilsin” diyen çeşitli görüşler ve tartışmalar var.
Fatih Hoca’ya sordum, “Kalan 8 hafta nasıl oynanmalı?
Hoca, “Çarşamba-pazar olabilir. Karşı değilim. Ama benim önerim farklı” dedi ve bana göre “süper” bir görüş ortaya attı:
“Madem bir takım haftada iki maç oynayacak, ilk maçlar pazartesi-salı-çarşamba oynansın. İkinci maçlar cuma-cumartesi-pazar yapılsın. İlk maçını pazartesi oynayan takım, ikinci maçını cuma, salı günü oynayan takım cumartesi, çarşamba oynayan takım pazar günü ikinci maçlarını yapsınlar” dedi. “Böylece her takım haftada iki maçını oynamış olur ve arada üç gün nefes alma ve yeni maçına mümkün olduğunca hazırlanma şansını bulur.”

“Peki, bu üç gün arada bir de deplasmana gidip gelmeler var, zor olmayacak mı?” dedim.
Hoca, “Baştan beri söylüyorum. Asla şikayet etme şansımız yok. Şartlar böyle... İtiraz etmeden, “öf-pöf” demeden oynayacağız. Bu kısa sürelerde deplasmana gitme sıkıntı olur mu, elbette biraz olur, ona da katlanacağız.”

Her yer Wembley
Sonra bir düşüncesini ve uygulamasını paylaştı Hoca...
“Ben kampı kaldırmayı düşünüyorum. Zaten son maçlarda takımı kampa almadım. Deplasmana da maç günü gitmek niyetindeyim. Mevsim yaz... Hava muhalefeti olmaz, uçakta rötar olmaz. Türkiye’nin en uzak yeri 1-1.5 saat... Gidersin, maçını oynarsın, dönersin. Bu size zaman da kazandırır.”
Fatih Hoca maçların, “Bir şehirde, bir merkezde oynanma görüşüne nasıl bakıyor”, onu da sordum.
İşte cevabı:
“Seyirci olmayacaksa, maçlar bir merkezde oynanabilir... Bu mantıklı... Oynayan her yerde kazanır. Aslında gelir kaybı çok fazla... Seyircisiz oynanmaz ama başka çare yoksa, yapacak bir şey de yok. Seyirci olmadığına göre tarafsız sahaya kimse bir şey demez.”
Hoca burada bir uyarı yaptı:
“Maçlar bir merkezde oynanacaksa, o merkezde, o ilde birden fazla sahanın olması gerekiyor. Bu mutlaka dikkate alınmalı...”
Hoca lafı iyi bağladı:
“Güzeli de söyleyelim... İki-üç ay önce saha zeminleri berbattı. Şimdi yaz geldi, her yer Wembley oldu. Bu da kalan 8 hafta için takımların ve futbolun büyük şansı...”

Haberin Devamı

Allah insanlığı korusun
Fatih Terim, konuşmamızın finalini insani duygulara seslenerek yaptı. Hoca dedi ki;
“Hiçbir başarı, hiçbir zafer, hatta şampiyonluk, “insan canının” yerini tutmaz. Her şeyin yeri iyi-kötü doluyor. Ama insan canının yeri dolmuyor. Yeter ki ülkemizde ölümler bitsin, canlar gitmesin. Kazanacağız, kaybedeceğiz. Yeter ki insan kaybetmeyelim, can kaybetmeyelim. Maçları da bu duygularla izleyelim. Allah ülkemizi, insanımızı, insanlığı korusun.” Ağzına sağlık Hocam. Bu dileklerine bütün kalbimizle katılıyoruz.

Neden süper öneri?
UEFA bile Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçlarında Fatih Terim’in Süper Lig’in
kalan maçları için önerdiği sistemi uyguluyor. Aklın yolu bir: Bazıları kompleks yapmasın, Fatih Hoca’nın önerisi ciddi anlamda dikkate alınsın, hatta uygulansın

Fatih Hoca’nın kalan 8 haftalık bölümün hızlandırılmış biçimde bir ayda bitirilmesi için ilk maçların pazartesi-salı-çarşamba, ikinci maçların cuma-cumartesi-pazar günleri oynanma önerisini Süper” buldum. Niye “süper” buldum, anlatayım:
-Maçlar çarşamba-pazar oynanırsa 9 maç birden aynı saatte oynanacak. Yaz mevsimi olduğu için takımlara gündüz maçı oynatamazsınız.
-9 maç birden aynı saatte oynanırsa, VAR sistemi tekniğiyle - araç gereciyle, hatta görev yapanları ile yetersiz kalabilir. Oysa her maçın final olduğu bir dönemde VAR sisteminin sağlıklı çalışmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.
- 9 maçın aynı saatte oynanması, seyirciye başka maçları izlemekten mahrum bırakacak.
-9 maçın aynı saatte oynanmasına, futbolun tatile girmesiyle zaten ağır darbe yiyen, ligin yayıncısı Digitürk asla “evet” demez. Haklı olarak itiraz ve isyan edecek.
- 9 maçın aynı gün oynanması MHK’yi “seçkin hakem” atama konusunda sıkıntıya sokabilir.
- Eğer Fatih Hoca’nın önerisi gibi haftanın 7 gününün 6 gününde, iki haftalık maçlar oynanırsa izleyiciler Trabzonspor’u, Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi, Başakşehir’i ve diğer takımları 6 günde iki defa izleme şansı bulacaklar. Kendi takımlarının dışında diğer takımların maçlarını da izleyebilecekler.
Gönüllü kalacaklar
- VAR sistemi rahatlayacak. Bir günde üstüne binecek yük, üç güne bölünecek. Daha dikkatli olacaklar. Daha yeterli hakemler görev alabilecek.
- Süper Lig’in yayıncısı Digitürk, haftanın 7 gününün 6 günü maç yayınlayacağı için biraz olsun rahatlayacak.
- Gazetelerin spor sayfaları 7 günün 6 günü maç vererek, maçları yorumlarla destekleyerek, toplumsal morale katkı sağlayacaklar. Yasaklı günlerde gazete dağıtımındaki aksaklıkların ve eksikliklerin acısını çıkartacaklar.
- Devlet sürekli “Evde kal” çağrısı yapıyor. Dilerim lige kadar bu işler rahatlar. Ama ne olursa olsun, maç akşamları insanlar yasaklı olarak değil, gönüllü olarak evlerinde oturacaklar.
-Toplumun psikolojisi olağanüstü bozuk... Sürekli maç oynanması ve yayını toplumsal morale çok ciddi katkı yapacak.
- Unutulmasın, UEFA bile Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçlarında Fatih Terim’in Süper Lig’in kalan maçları için önerdiği sistemi uyguluyor. Aklın yolu bir: Bazıları kompleks yapmasın, Fatih Hoca’nın önerisi ciddi anlamda dikkate alınsın, hatta uygulansın.