GRUBUN iki güçlü takımının buluşmasında ilk yarıda tedbirlerin karşılıklı olarak ihmal edilmediği bir mücadele izledik.
Romanya, uzun süre birlikte olan, birbirlerinin özelliklerini yakından tanıyan, teknik kapasitesi yüksek ve oyunu iyi okuyan futbolculardan kurulu bir ekip. Rakibe göre taktik stratejileri de her zaman akılcı. Dün gece öncelikle ayağa paslarla sahaya yayılıp İngiltere'nin tempo ve aksiyon imkanı bulmasına olanak vermediler. Hücum girişimleri, fizik yapısı kuvvetli, geride kalabalık şekilde bloke olan rakip savunma karşısında üretken değildi. Ama maçı kendi kontrollerinde götürmeleri, karşı ataklarda onsekizleri önünde çabuk kümelenip adam ve saha markajıyla alan daraltmaları savunma güvencesi oluşturmalarını sağladı.
İkinci yarının başında yakaladıkları skor avantajından sonra oyunu geride kabullendiler, tempoyu düşürüp oyunu soğutan pas alışverişlerine devam ettiler. Fırsat buldukça da kontratakları ihmal etmediler. İngiltere'nin baskısı karşısında şanssız bir gol yediler ama sonra tekrar teknik kapasitelerini ve takım oyununu sahaya yansıtarak
son dakika golüyle çok önemli bir galibiyete, final için de büyük bir morale sahip oldular. Romanya dün bize göre günümüz futbolunun ilkelerini tam olarak tatbik eden bir ders verdi. Ligimizde oynayan Rumen futbolcular başarı ile görevlerini yaptılar. En iyileri de Popescu'ydu.
İngiltere fizik güce dayalı düz futbol oynuyor. Defans - orta saha bütünleşmesiyle oturttukları savunma kurgusu iyi. Sürekli pres yaparak rakibi oynatmamak ve top kazanmak istiyorlar. Ama hücum güçleri her zamanki gibi yetersiz. Orta saha varyasyonları gerçekleşmiyor. İlerideki forvetlerin kişisel adam eksiltme özellikleri yok. Dün geceki maçın son 20 dakikasında kondisyon üstünlükleriyle yoğun bir baskı kurarak beraberliği buldular. Ancak galibiyete ulaşmak için disiplinden uzaklaşınca sahayı yenik terkettiler. Hakem Batta mükemmel bir yönetim gösterdi.