15.01.2022 - 08:45 | Son Güncellenme:
Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in 21'inci haftasında Gaziantep FK'yı ağırladı. Kritik mücadele ev sahibi ekibin 1-0'lık üstünlüğüyle sona erdi. Beşiktaş'ın ve maçın tek golünü 67'nci dakikada Michy Batshuayi kaydetti. Spor yazarları da bugünkü yazılarında bu maçı değerlendirdi. İşte o yazılar...
Eyyyyy kokartlı-kokartsız kardeşlerimiz... Sırf siz rahat edesiniz, hatasız düdükler çalasınız diye VAR sistemi getirildi ülkemize...Allah daha çok versin, gözümüz yok; iyi de kazanıyorsunuz...Ama sistemi kullanmaya gelince, maşallahınız var, ortalarda yoksunuz!Arda Kardeşler, FIFA kokartlı... Acemi değilsin, tecrübelisin, ama yönetimin malesef aynı paralelde değil bence...VAR merkezinde ise Erkan Engin gözüküyor. Bize gelen isim o; tanımam-etmem... Böylesi kritik bir maça Erkan Engin’i vermenin doğruluğunu bize kimse anlatamaz. Maçın ilk yarısını yok sayıyorum. Çünkü keyif veren, futbol kalitesi sıfırın altında sıfır olan mücadelede sadece iki pozisyon vardı, hepsi o kadar!
Gelelim hakem cephesindeki iki kritik pozisyona... Biri genç Emirhan’ın üzerinde adeta tepinen, sırtına tekmeyi indiren Djilobodji mücadelesi... Pozisyon, ceza alanı içinde, bana göre buz gibi penaltı... Üstelik Arda Kardeşler’in burnunun dibinde... Sanırım arkadaşın gözlerine perde indi o sırada!Hadi süzemedi. Ya VAR’daki arkadaş... Tık yok!Diğeri tam anlamıyla skandal ötesi... Köşe vuruşunda Vetrih, kasıtlı olarak kramponuyla Batshuayi’nin tarak kemiğine basıyor, ne orta hakem ne VAR, meydanda yoklar!Efendim topsuz alan... Ne fark eder ki? Hadi Kardeşler göremedi, VAR’daki arkadaş sende mi görmedin? Görmüyorsan, orada ne işin var?
Vetrih’in hareketi sportmenliğe aykırı, yaralayıcı... Ne yani tarak kemiği mi kırılacak? O zaman mı devreye VAR girecek?Direkt kırmızı... Hadi oradan!Acaba VAR odası boş muydu, orada kimse yok muydu?Haaa meğer varmış, o da Larin’in attığı goldeki ofsayt pozisyonunda ortaya çıktılar. Peki daha önceki iki ‘kritik’ pozisyonda neredeydiniz?
Konuk takımın dokuz eksikle İstanbul’a gelmesi, elbette handikap... Demem o ki, savunmaya kapanmaları, zamana oynamalarından doğal ne olabilir? Mazeretleri var, geçerli...Böyle kapanan rakibi elbette, ayağa paslar ve çok adamlı ofansif girişimlerle açabilirsiniz. Bu durumlarda bir ‘çilingir’ aranır genelde!İkinci yarı tempo ve futbol kalitesi bir tık yukarı çıktı, keyif aldık. Dakikalar ilerledikçe sıkışan oyunu açma adına Kartal, oyuncu hamleleriyle vites yükseltti, daha çok rakip kalede gözüktü. Ne var ki, Beşiktaş, yüklendiği anlarda kalesinde tehlikeler yaşamadı değil... Neyse ki Ersin, kalesinde çok dikkatli... En az iki net pozisyona geçit vermedi.
Evet, Kartal aradığı ‘çilingiri’ 67’de buldu... O ana kadar kapanan savunmaya bir türlü aşamayan Ghezzal, klasik pozisyonu yakaladı, nefis vurdu, Günay tokatladı, kısa düşen topu Batshuayi gelişine sol ayağının içiyle kaleye gönderdi.Hani, iyi futbol mu, yoksa üç puan mı? Keşke ikisi de bir arada olsa, tadına doyum olmaz. Ama gerçek; kötü oyna, üç puanı nasıl kazanırsan kazan...
Beşiktaş durgun ve etkisiz başladığı maçı, çok zor bir mücadele ile alırken unuttuğu kimliğini yeniden kazandı... Maçın başından sonuna kadar sürekli yükselen bir kalite gösterisi ile nihayet hasret giderdi.İlk yarıya bakalım… Orası Dolmabahçe… Beşiktaş taraftarının “Kartal Yuvası” olarak kuşaktan kuşağa efsanelerle birbirine devrettiği en büyük miras… Ne yazık ki Kartal Yuvası’nda “leylekleri” izledik ilk yarıda.Leyleğin ömrü lak lakla geçermiş… Beşiktaş da ilk yarıyı lak lak futboluyla oynadı. Topun mutlak sahibiydi (66/34). Maç sonu (58/42)... Ama oyunun sahibi olamadı. Onca topu kullanırken rakip eksilterek ceza alanına gireni göremedik. 5 korner atışında akıllı bir kafa vuruşu izleyemedik. İkisi isabetli dört şut. Bol bol orta var… Ghezzal’dan, Rıdvan’dan… Ama onca ortayı değerlendirip bir pozisyon koyabildiler mi ortaya? Hayır.Böylesine sıkıcı “kurusıkı” maçta not düşmemiz gereken bir hakem kararsızlığı var maalesef. Djilobodji’nin ceza alanında Emirhan’ın sırtına ayağıyla basarak yükselip topa kafa vurması kurala göre penaltı. Arda Kardeşler devam ettiriyor. Peki VAR’da kimse yok mu? Hayır, “Suss, konuşma, karışma, karıştırma” telkini var MHK’den… O nedenle VAR hakemi Erkan Engin, AVAR hakemleri Ceyhun Sesigüzel ile Ömer Faruk Turtay kuzuların sessizliğini yansıtıyor. Bir de oyunun durduğu sırada Vetrih’in Batshuayi’nin ayağına basması var. Sarı kart gerekiyor ama, hakem gerek görmüyor!
Yine de “hakem yüzünden” gürültüye gitmiş maç sayılmaz bu oyun… Gaziantep FK üç şutla Ersin’in performansını parlatırken, Beşiktaş da Günay’a aynı sayıda kurtarış şansı veriyor.Katar’daki Süper Kupa, Rize’deki Süper Lig maçında oyuna ağırlığını koyan, golleri üreten Beşiktaş bu defa da etkin ama etkili değil. Güven örneğin… Rize’deki maçın görünmez yıldızı, dün oyunda yok… Maça bir türlü kendine yakışır dinamik bir giriş yapamıyor. Dolmabahçe’de hava soğuk… Ama Güven daha soğuk. 61’de Emirhan çıkıyor, Oğuzhan giriyor. Aynı anda Güven ile Larin de yer değiştiriyorlar. Eh, biraz hareketleniyor maç… Kornerlere (10) devam… Derken, 67’de Welinton kazanıyor topu… Oğuzhan’a iyi bir pas. Oğuzhan’dan Ghezzal’a. Cezayirli çakıyor şutunu. Günay’dan dönüyor top. İşte orada Batshuayi var. Kendisinin de Beşiktaşlıların da hasretle beklediği golü atıyor.
Önder Karaveli hocanın tıkanık oyunu Larin ve Oğuzhan’ı içeri atarak açtığını söyleyebiliriz. Golden sonra Ghezzal - Gökhan değişikliği de harika bir gol fırsatı yarattı. Gökhan’ın sağdan yuvarladığı topun üstünden akıllıca atlayıverdi Oğuzhan.. Golü Larin’e bıraktı ama… Böyle bir hediye beklemiyordu Kanadalı. Erol Bulut ve takımı için keskin bir eleştiride bulunamayız. Pandemik nedenlerle eksik geldiler. Yine de maça ortak olmaya çalıştılar. Muhammet ve Sagal’ın gollük vuruşlarına tanık olduk. Bitiş düdüğüne kadar beraberlik golü için fırsat kovaladılar, saygımızı kazandılar.Beşiktaş’ta Welinton, Necip ve Josef fırsat buldukça hücuma da destek verdiler. Gökhan ile Oğuzhan’ın, sonradan giren Kenan’la birlikte 1-0’la yetinmeyip ikinci gol için olağanüstü çaba göstermesi de alkışı hak ediyordu.Beşiktaş sadece yenip üç puan kazanmakla kalmadı. Çok zor geçen maçı giderek daha istekli ve enerjik gayretlerle çevirip eski günlerine dönüş yaptı. Kartal gibi savaştı ve almayı bildi. Karaveli bu havayı geliştirmeli.
İlk yarıdaki düşük tempolu, az pozisyonlu oyunun önüne maalesef bir kez daha hakem hataları geçti. Erce Kardeşler yetenekli bir kaleci, kardeşi Arda ise hakemlik dalında yetenekli değil. Üstelik kendini geliştirmek için de hiçbir çabası yok. Dün ilk yarıda sadece Pjanic’i çıldırttığı pozisyonda değil, 45 dakika boyunca futbolda avantaj kuralına dair hiçbir bilgisi yok gibi davrandı. Peki sözde VAR'daki görevli Erkan Engin'e ne demeli? Devre sonunda rakibi intikam müdahalesi yaparken Batshuayi'nin ayağına kasıtlı olarak basıyor, o pozisyonda VAR'ın orta hakemi çağırması için illa Batshuayi'nin ayağının kırılması mı gerekiyor? Hakemler aynı zamanda sporcu sağlığını korumak için de teknolojiden yardım alıyorlar. Yıllardır boşuna VAR kayıtları kamuoyu ile paylaşılsın diye tekrarlıyorum: Bu tip pozisyonlardaki hatalar VAR'a olan güveni yok ediyor! İkinci yarıya Beşiktaş pas temposunu yükselterek başladı, tabii asıl Önder Karaveli hocanın 61'deki duble değişikliği Beşiktaş'ın oyun üstünlüğü kurmasını sağlayan hamle oldu.
Güven bir kez daha bir önceki maçta merkezde etkili oynadıktan sonra bu maçta sola geçince merkezdeki kadar verimli olamadı. Değişiklikler sonrası Josef’in çapaya geçişi, Pjanic ve Oğuzhan'ın ön tarafı daha hızlı tek paslarla beslemeleri eksik Gaziantep'in savunma yerleşimi dengesini bozdu. Tabii asıl kilidi kıran yine Ghezzal'ın yarım alandaki özel ofansif yeteneği oldu, Batshuayi bu kez en azından Ghezzal'ın şutunu tamamlamayı başardı. Ersin ve Necip de Beşiktaş'ın iyilerindendi.
Ülkedeki takımların yarısından fazlası tempo yaptırmamaya yemin etmişçesine oynadığı için bu tür ilk yarılar izlememiz de kaçınılmaz oluyor. O takımların teknik adamları da haklı! Bu eşitsiz harcama düzeni kaybettiklerinde onları işlerinden ettiği için hep birlikte bu kısır döngüye mahkum ediliyoruz. Antep neredeyse tüm ilk yarı kanat oyuncularını ikinci bek, orta sahalarını da ‘’ön stoper’’ gibi kullanınca oyun tıkandı. Devre, tempoyu bir türlü yükseltemeyen Beşiktaş’ın çaresiz arayışları ile Antep’in fırsat kovalamaları arasında geçip gitti!
Maçta ikinci devre Antep, oyun boyunu Beşiktaş aleyhine uzatıp rakibini geri koşturmaya zorladıkça durağan seyreden maçın ibresi konuk takıma döner gibi oldu. Ancak 60’a gelindiğinde duruma el koyma kararı veren Önder Karaveli iki genci, Güven ile Emirhan’ı alıp tecrübeli Oğuzhan ile Larin’i sahaya gönderdi. Ve oyunu renklendirip bir anda süratlendirdi. Nihayet orta sahada Welinton’la başlayıp Pjanic ve Oğuzhan ile tempo kazandırılan top tek ve seri paslarla Ghezzal’a ulaştırıldı. O da maç boyu yaptığı en iyi şeyi yaptı ve gol açısından verimli olamasa da çoğu maç ön alan savunması ile rakipleri yıpratan Batshuayi golü yaptı. Yani, bir anlamda maç boyu fırsat kollayan Antep rakibine sürekli aradığı fırsatı vermiş oldu!
Teknik direktör seçiminde uzun süre kararsız kalan, kararı açıkladıklarında bile yöneticilerinin emin olmadıklarını her kelimesine sindirdikleri Karaveli ile Beşiktaş kazandı. Hem de ligin son periyodda en garantili oynayıp en çok kazanan takımına karşı... Bir iki maç sonra daha güvenli, dört beş maç sonra daha atletik bir Beşiktaş izlersek şaşmayalım. İşler böyle giderse en zorlananların teknik direktör arayışındaki yöneticiler olacağını ön görmek de zor olmasa gerek..
Ligde Beşiktaş’ın Gaziantep’i ağırladığı maçın 41. dakikasında Djilobodji ile Emirhan arasında yaşanan pozisyonda Beşiktaşlılar penaltı bekledi. Topa yükselen Gaziantep FK’lı oyuncu, adil bir mücadele yapmıyor. Önündeki rakibini gözetmeden dizini dışarıya doğru çıkartarak yükseliyor. Diziyle Emirhan’ın omuz seviyesinde bir yere darbesi var. Bu pozisyon net bir penaltı. İlk yarının son dakikalarında Gaziantep FK ceza sahası içinde, korner vuruşu yapılacağı sırada Amedej Vetrih, bilinçli bir şekilde Batshuayi’nin ayağına bastı. Benim futbol anlayışıma göre bu tarz pozisyonlara kırmızı kart çıkması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu tarz pozisyonlarda UEFA farklı düşünüyor.
UEFA hakemlere şu talimatı veriyor: “Top için mücadele ederken ya da etmezken bir kırmızı kart çıkması için pozisyonda acımasızlık, gaddarlık ve yaralayıcılık olacak. Bunlar yoksa kırmızı kart çıkmayacak! Sarı kart gösterilecek!” Kabul edersiniz/etmezsiniz ama bu pozisyonda VAR’ın devreye girmemesi ve kırmızı kart çıkmaması UEFA’nın bu talimatından kaynaklanıyor ve hakemler kendilerine verilen talimatı uyguluyorlar. Top oyunda olmadığı için de penaltı kararının verilmemesi doğru.
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK Hemen oynamak için buraya tıklayın!