Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beşiktaş’ın muhteşem dublesindeki en temel unsur Mustafa Denizli’nin sınırsız yetki yelpazesiydi. Profesyonel futbol takımında tam ve sarsılmaz bir iktidara sahip olarak her şeyi tek başına idare ederek bunu sağladı.  Belki de başkandan ilk istediği şey, paradan önce buydu. Hiçbir yönetici ortada olamayacaktı, başkan da dahil. Şöyle de söyleyebilir ve durumu sadeleştirerek anlatabiliriz: Kulübün içinde bulunduğu şartlar gereği profesyonel futbol takımının başkanı da değil, sahibi gibi davranma şansına sahip oldu. Bu şartlarda oyun olarak büyük bir ilerleme sağlamasa da şevkle oynayan, bireysel hedefleriyle takım hedefini birleştirmiş bir ekip ortaya çıktı. Temel rakipler her yerlerinden ayrı ayrı parçalanırken, sadece Sivas ve Beşiktaş’ta bu durum vardı. Onlar da zirveyi gördü.
Denizli’nin sezon sonu devam etme kararında duraksaması bu durumun yarattığı yorgunluktan çok, işlerin değişme ihtimali. Denizli geçen sene bu iktidarı, Beşiktaş yönetimi dibe vurduğundan yapacak ne halleri, ne de güçleri kaldığından alabildi. Ama bu kez takım direkt Şampiyonlar Ligi’ne şaşalı bir dubleyle gidiyor.  Artık bu kadar geniş bir iktidara sahip olmak mümkün olmayabilir. Çünkü başarıda herkes ortalığa döküldü bile.
Tabii ki oyun kalitesi, takım kalitesi gibi konuları da tartışmak gerekir, ama temel olarak halledilmesi gereken bu. Geçen yıl büyük bir mutlulukla her şeyi Denizli’ye bırakıp kaderlerini bekleyenler bu kez bu kadar geri planda kalmaya razı olacaklar mı?