Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beşiktaş’ın hücum gücü hem reel anlamda hem de imaj olarak tedirgin edici. Türkiye Ligi baz alındığında Guti ve önündeki tüm oyunculara özel tedbir alınacak belli ki. Quresma’nın kanadında rakip çok çıkmayacak. Guti sürekli ikili sıkıştırmaya alınmaya çalışılacak vs.
Yani temel olarak Beşiktaş’ın zaaflarından yararlanmaktan çok tedbir ön plana çıkıyor. Şu ana kadarki durum ve yaklaşım bu.
Beşiktaş’ın lehinde bir durum. Özellikle de Necip’in katılımıyla... 32 yıldır bilinçli olarak futbol seyrediyorum. Bu kadar kısa zamanda bu kadar ilerileme kaydeden başka 3 oyuncu hatırlamıyorum.
Eminim ki, Schuster de en az benim kadar şaşkındır. Onun varlığı Beşiktaş’ı ligdeki rakiplerinden farklı yapıyor. Beşiktaş şu an önliberosuz oynayan tek takım. 3 iki yönlü orta sahayla oynuyorlar ve bu onları hem savunma hem de hücum anlamında ayakta tutuyor. Şöyle düşünmek lazım. Beşiktaş savunması İzmir’de, Schuster’in birinci tercihi olmayan 3 savunmacıyla ve 1 santrforla oynadı. Ve çok az açık verip yeterince pozisyon buldu.
Bir takım hocasının kafasındaki kadrodan bu kadar uzakken bunu yapabiliyorsa orta sahasına çok şey borçludur. Bunu mümkün kılan da Necip’in peformansıyla herkesi rahatlatan önemli bir rol oynaması.
Buraya kadar her şey doğru. Beşiktaş çoğunlukla kendi hücum gücüne bir dolu tedbir almış rakiplerle oynayacak. Ve bu rakiplere karşı rahat edecektir. Çünkü 3 iki yönlü orta sahası olan bir takıma bireysel tedbir almak zordur. Avrupa’yı bilemem, ama Türkiye’de Beşiktaş iki favoriden biri.

Haberin Devamı

Rakip farklı oyun değil
PAOK ve Trabzon maçlarında yine oyun merkezini bu kadar ileri taşımış, topu hep orada tutmak isteyen, savunmasını öne çıkarıp 2 savunma kanadını sürekli hücum bölgesinde tutan 2-4-4’le mi sahada olacak?

Fenerbahçe, Kadıköy’deki Young Boys maçına baskıyla başlamak istedi. İlk 5 dakikada rakip kaleye yüklendi. 2 şut denemesi yaptı. Sonra rakip savunma orta saha bütünlüğünün direnciyle karşılaştı. Young Boys bir bütün olarak hareket ederek Fenerbahçe hücum 4’lüsünü oyundan takımın geri kalanından kopardı. Topu kaptırdıklarında oyunun içinde kalamadılar. Hemen, anında baskı yapıp topu kazanamadılar.
Dolayısıyla Fenerbahçe’nin boyu uzadı ve 20. dakikaya gelindiğinde Aykut Kocaman’ın tespitindeki durum oluştu.:“İlerdeki oyuncularımız şeffaf gibiydi. Rakip stoperler tek pasla bizi geçtiler”.
Standart bir Avrupa takımına karşı bu duruma düştükten 1 hafta sonra Fenerbahçe yine aynı baskıyla oyuna başladı. Skor buldu. Antalyaspor top kapamadı, Young Boys kadar direnemedi ve top hep hücum bölgesinde kaldı. Fenerbahçe kaptıklarını kullanamadı ve Fenerbahçe ileri 4’lüsü hep oyunun içinde kaldı. Hızla top çevirdiler. Ülkenin en uyumlu ikililerinden Alex-Semih işi bitirdi.
Bu aslında karmaşık bir durum. Hangisi bizim için temel örnek olacak. PAOK ve Trabzonspor maçlarında yine oyun merkezini bu kadar ileri taşımış, topu hep orada tutmak isteyen, savunmasını öne çıkarıp 2 savunma kanadını sürekli hücum bölgesinde tutan 2-4-4’le mi sahada olacak? Eğer öyleyse Fenerbahçe’nin Baroni-Emre direnç merkezli 11’i bu baskıyı kaldırabilecek mi?
Bu sistemin geçen seneden farkı temel olarak şudur. Ligin ortasında Fenerbahçe’nin yaşadığı buhrandan Daum savunma ve önliberolarını kendi sahasında bile çakılı oynatarak çıkmıştı. O zaman sadece 3 kişiyle baskın yapmaya çalışan bir takım oldular ve düşük skorlarla da olsa kazanamayı bildiler. Bu pragmatik çözüm Fenerbahçe’ye şampiyonluk getirmedi belki ama, ezeli rakiplerine fark attılar.
Aykut Kocaman bugün bu oyun stratejisini tamamen değiştirmek istiyor. Benim fikrim değişmedi. Böylesine bir - diziliş değil sistem değişikliği bu kadar kısa bir sürede her rakibe karşı başarıyla uygulanabilir mi?
Açık olalım. Aykut Kocaman çok zor bir yol deniyor. Ve eğer Aykut Kocaman bu muhtemel buhranları kolay atlatıp bu oyunu Fenerbahçe’de yerleştirebilirse kulüp tarihinin en önemli hamlelerinden birini yapmış olur.

Haberin Devamı

Necip’in değiştirdikleri

Haberin Devamı

Seçenek çokluğu
Trabzonspor bu sene çok uzun zamandır ilk kez rakiplerinin önünde başlıyor lige. Güvenleri kazanılan 3 finalle yerinde

Diğer favorim de Trabzonspor. Onların da gücü aynı iki yönlü ve basit oynayabilen orta saha oyuncuları. Ekstra avantajları ise Güneş yönetiminde son derece soğukkanlı bir organizasyona kavuşmuş olmaları. Geçen seneden bu yana 3 final kazandılar ve ülkenin en zor deplasmanlarından birinden rahat çıktılar.
Onlar belki kağıt üzerinde o kadar tedirgin edici değiller, ama sahada kandırıldığınızı hissediyorsunuz. Alanzinho ve Yattara’yı cepte tuttuklarında bile Colman ve Selçuk’la rahatsız edici oluyorlar.
2 santrforla oynayabilirler. Jaja’nın santrfor arkası ve kanat özelliklerinden yararlanarak Umut ve Jaja’yı iki kanatta 4-3-3 gibi ya da santfror arkasında 4-3-1-2 gibi kullanabilirler. Seçenekleri çok. Orta sahada ve hücumda. Tek eksikleri savunmanın kanatlarında hücuma destek verebilecek oyuncu sayı ve kalitesindeki vasatlık.
Trabzonspor bu sene çok uzun zamandır ilk kez rakiplerinin önünde başlıyor lige. Güvenleri kazanılan 3 finalle yerinde. Liverppol maçı ne olursa olsun gülüp geçmek şartıyla bu sene o beklenen sene olabilir.

Enkaz edebiyatı
Geçen yıl Rijkaard’ın kadro takviyesiyle daha iyi bir takım kuracağına olan inanç tamken bugün Surinamlı’nın fizik olarak Sivasspor’un gerisindeydik açıklamasını duymak garip

Galatasaray’da ise Fenerbahçe’nin tam tersi bir durum var. Geçen yıl ilk haftadan itibaren oyunu hücum alanında enine ve hızlı oynayarak oynamaya başlayan ve ‘Yeni Barça geliyor’ diye selamlanan takım, bu yıl bu özelliğini tamamen kaybedip tüm hücum organizasyonunu tamamen Arda ve Kewell’a bırakmış durumda.
Rijkaard’dan beklenen tam tersi bir ilerlemeydi. Hücuma katılan oyuncu sayısı artacak takım rakip yarı alanı mesken edinecekti. Bu arada savunmadaki sorunlar da çözülecekti. Savunmadaki sorunlar büyüdü herkes oraya koşmaya herkes savunmacı olmaya başladı ve bugün Galatasaray hücuma destek verecek orta saha oyuncusu bulamıyor.
Geçen yıl Rijkaard’ın kadro takviyesiyle daha iyi bir takım kuracağına olan inanç tamken bugün Surinamlı’nın fizik olarak Sivasspor’un gerisindeydik açıklamasını duymak garip.
Buna nasıl bir cevap vermek ya da soru sormak gerekir bilemiyorum. Bu aslında yeni göreve gelmiş ve enkaz edebiyatı yapan hocalardan duyduğumuz demeçlere benziyor sanki.
Rijkaard daha açık konuşmalı ya da konuştukları daha açık tercüme edilmeli.