Derbide Göztepe'ye tek golle çözülüyor, İzmir'de Keçiören karşısında öne geçmenize rağmen 4'lük oluyor ve bireysel hataların bu denli baskın olduğu alanda pansuman yapamıyorsanız, Ahmet İlhan ya da başkasının yokluğunu dillendirmek problemi çözmeye yetmeyecektir. Çözümü alternatif isimlerde aramanız gerekmektedir. Tuzlaspor karşısında ilk 45'te olmayan Ahmet İlhan alana katılana dek oyun kurmakta zorlanan rakip karşısında ön alan baskısı formülü etkiliydi. 11'de Ali Dere kaleyle alakasız şutta deneme yaparken, maçın ilk atağıydı. 18'de Ahmet Dereli'nin cılız şutu ilk yarım saate kadar akan oyunda ciddi akınlar getirmezken, 31'de Tuzla'da Mustafa'nın iki dakikada kızarması Altınordu'ya iyi bir haberdi. O pozisyonun ardından serbest atışın başına geçen Şeref Özcan'ın kaleye yönelen şutu futbolu biraz hareketlendirmişti. 44'te Kubilay'ın kornerden gelen meşin yuvarlağa etkili kafa vuruşu yapamaması yarıyı noktalamıştı. Ev sahibinin baskısından net pozisyon çıkmazken 35-40 saniye oynanan futbol sonrası ikili mücadelelerde yerde kalan isimler, hakemin jest ve mimikleri, kesilen akış ve ritimden uzak maçta ilk yarı keyif vermemişti. En az kırmızı kart kadar mühim olan haftalar sonra formasını sırtına geçiren Ahmet İlhan'ın katılışıydı. Oyunu tutan ya da tutmaya çalışan da Ahmet İlhan'ın tecrübesi ve dinamizmi Şeytan'a ışık olmuştu. Kaptan, önce yerleşik olan rakip defans dengesini bozmayı başardı. Ardından da kuvvetli kullandığı sağını yere mıh gibi sabitledi, solla çoğu kalecinin çıkaramayacağı nefis ve ölü noktaya meşin yuvarlağı bıraktı. Ağlarla öpüşen bu hayati gol, sadece bir sayı değildi. Umuttu, hareketti, olumlu düşünceydi. Gol sonrası oyunu rölantiye alan kırmızı lacivertliler, tehlikeli olsa da skoru korumanın peşine düştü. 1 eksik ve 1 geride olan Tuzla ise bastırdı, istediğini alamadı. İzleyeni çok da heyecana sürüklemeyen 90 dakika bittiğinde objektiflere verilen sevinç nidalı fotoğraf karesi, sezonun ilk zaferi anlamına geliyordu. Altınordu'lu futbolcuların kaliteleri ve CV’leri sahadakinden çok daha fazlasını hak ediyor. Hüzünle başlayan hikayenin coşkuyla sürmesi için filmi hızlandırmanın yollarını aramalılar. Yoksa kaçan puanların ardından el sallamaya devam edebilirler. Topu yerden ve bilinçli oynadıkları İstanbul deplasmanında yakalanan organizasyon iyiydi, bundan da fazlasını yapabilirlerdi. Eminim Ufuk Kahraman ve ekibi kazanmasına rağmen uçakta skordan ziyade gelişimin şart olduğu noktaları enine boyuna tartışmışlardır.
