Akşam üstü koltuğumuza bir oturduk, gece yarısına kadar dünyanın en iyi beş tenisçisini izledik..
Bir geceye dünyanın bir ,iki, üç, dört ve beş numarasını sığdırdık..
İlk beşi izledik..
Tenise doyduk..
Azarenka-Kerber maçı bir başkaydı.. Hem iyi tenis hem sıkı mücadele hem de kafa kafaya maç az bulunur.. Bu maçta hepsi vardı.. İkisi de oyunu bırakmadı, ikisi de yorulmadı, ikisi de kanının son damlasına kadar tenis oynadı, ikisi de canı çıkana kadar oyunda kaldı..
Daha ne istenir ki..
Dünyanın bir numarası favoriydi ama Kerber’i de yabana atmamak gerekiyordu.. Bir gün önce S. Williams’a yenilirken bile dişli bir oyuncu olduğunu göstermişti..
Azarenka seyircinin desteğiyle maça iyi başlasa da Kerber istifini bozmadı, her vuruşa cevap verdi.. Azarenka aldı alacak derken, neredeyse her oyun 40-40 kilitlendi.. Sonunda iş tie breake kaldı.. Tie break de uzadıkça uzadı 0-10 oldu, Kerber son bi gayret seti kopardı....
İkinci setin birincisinden farkı yoktu.. İkisi de set boyunca vuruş dersi verdiler, topu imkansız denilen yerlere yolladılar..
Set bir türlü kopmayınca o kadar hırslandılar ki Azarenka raketini yere vurarak kendi vuruşunu protesto etti..
Şanına yakışmayacak hareket yaptı..
Gelelim maçın kader anına.. Tenisçi deyimiyle kırılma noktasına..
İkinci sette Kerber 5-4 öndeyken 40-15 yapınca yani maç puanına getirince seyirci büyük destek verdi.. Azarenka şaşırdı, sinirlendi.. Aslında seyircinin desteği sadece Kerber’e değildi, seyirci maçın bitmesini istiyordu.. Destek Kerber alsın da bitsin içindi..
Niye mi?
Çünkü ardından Sharapova korta çıkacaktı, hem de Radwanska’yla oynayacaktı.. O maçın da muhteşem olacağı belliydi..
Kvitova karşısında izledik.. Radwanska müthiş formda..
Neyse..
Seyircinin Kerber’i desteklemesine sinirlenen Azarenka vites büyüttü o seti tie breakte 7-6 aldı.. Son seti de vermedi..
Unutulmaz maç üç saat altı dakika sürdü.. Sadece geceye değil şampiyonaya damgasını vurdu.. Onlar kadar biz de yorgun düştük..
Çünkü her saniyesi dolu dolu bir mücadeleydi..