Beklenen de oldu, istenen de... Kvitova ile Azarenka finalde buluştu. İlk maçları izleyen herkesin dileği bu ikilinin finali oynamasıydı..
Gerçi Wozniacki de iyiydi hoştu, ama galiba biraz yorgundu. Sharapova da sakatlıktan yeni çıkmıştı, etkisi sürüyordu.
Geriye dünyanın üç ve dört numaraları kaldı.
Krivota solak... Rakibin ‘backhand’ine attığı derin toplarla meşhur. Solak olmanın tüm avantajını kullanıyor.
Azarenka ise müthiş ‘backhand’leriyle biliniyor. Olmadık zamanda inanılmaz toplar atıyor.
Kvitova her zamanki gibi rakibinin ‘backhand’ine yüklenecekti, ama Azarenka aynı şekilde karşılık verirse ne olacaktı?
İşte finalin kilidi buradaydı.
Şampiyonu belirleyecek anahtar.
İstanbul’u alan aynı zamanda dünyanın yeni iki numarası olacaktı.
İkisi için de heyecan doruktaydı. Stres tavan yapmıştı.
* * *
İlk setin akışı stresin tavan yaptığının da kanıtı oldu. Kvitova üst üste beş oyun aldı. 5-0’a gelince durdu. Bu kez Azarenka üst üste beş oyun alarak durumu 5-5 yaptı..
Onları bilmem, ama bu çekişme bizler için çok iyi oldu.
5-5’i görünce maç bu gidişle final setine kalacak diye sevindik. Eee, ne yapalım?
Yakalamışken doya doya seyredelim.
İlk set Kvitova’nın, ikinci set Azarenka’nın oldu.
* * *
Geldik final setine...
Kvitova ilk oyunu mucize eseri kurtardı.. İkinci oyunda servis kırdı. Üçüncü oyunu sıfıra karşı aldı.. Gerisi de geldi.
Kvitova file önüne bıraktığı toplarla, çapraz derin vuruşlarla tenis ziyafeti çekti.
Azarenka cevap verse de yeterli olamadı.
Solak kız, dünya ikinciliğine oturdu. 1 milyon 750 bin doları da cebine koydu.
* * *
Önemli not:
Sinan Erdem’ı dolduran 13 bin 600 seyirci İstanbul’un, Türkiye’nin iyi turnuvalara laik olduğunu kanıtladı. Bu millet tenis oynar, ama seyretmez efsanesi de bu sayede çöpe atıldı.