Böyle olacağı belli değil miydi? Elinizi vicdanınıza koyun, iki saniye düşünün. Hırvatistan’ı yenmemizi bekliyor muydunuz?
Hırvatistan karşısında iyi futbol oynamamızı...
Adam gibi futbol...
Ben beklemiyordum.
Allah’ınızı seversiniz grupta hangi maçta iyi futbol oynadık ki, play-off’da oynayalım.
Oynanmadı dersen, haksızlık ederim.
İlk yarıda 20-25 dakika iyi futbol oynandı. Ama akıllı top oynanmadı.
* * *
Kabul ediyorum, 1.49’da gol yemek dengemizi bozdu.
Peki, sonra ne oldu?
Hırvatlar altılı defansa döndü, biz defansın önünde dolaştık durduk. Adamlar yakarlarsak atarız futbolu oynamaya başladı.
Yakaladılar da..
Hemen soru.
Volkan; ikinci goldeki o topa çıkılmaz mı?
Resmen seyrettin!.. Televizyondan on kere seyret, sakalların beyazlaşır!
* * *
İlk golde defansın büyük hatası vardı, üçüncü golde olduğu gibi...
Egemen ile Giray anlaşamıyor, bu belli.
Israr niye?
Defans diye bir şey yok.
* * *
Sahanın en kötüsü Gökhan Gönül’dü. Hiddink 45 dakika dayandı, oyundan aldı.
Peki, ikinci kötüsü kimdi?
Emre...
Takımın beyni olan kişi... Top dağıtacak kişi... Ona el sürmedi, tahammül etti. Kendi sonunu hazırladı.
* * *
Neyse maç önemli değil. Önemli olan şu...
Gerçeği görelim. İki, hatta üç yıldır futbol oynamıyoruz.
Top oynuyoruz!
Önemli değil dedim, ama önemli... Avrupa Şampiyonası’nda olmamamız önemli...
* * *
Bu takımla, bu futbolla iyi ki, Avrupa’da değiliz diyeceğim ama kızacaksınız!
Haddimizi bilelim.
* * *
Not; seyirci yuh çekiyormuş , ne yani alkış mı çeksin?