Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hep şunu söylerler; tenis ayakla oynanır, kafada biter. Oyunu kafanda çözersen, rakibi alt edeceğine inanırsa, kazanırsın.
Dün sabaha karşı aynen böyle oldu. 19 yaşındaki ABD’li Sloane Stephens, şampiyonluğun mutlak adayı Serena Williams’ı evine gönderdi.
İki tenisçi arasında uçurum var.
Biri WTA listesinde üçüncü sırada diğeri 25. sırada... Williams 9750 puan toplamış, Stephens 1666 puan... Fark bu kadar büyük...
O zaman büyük sürpriz?
Değil... Tenis’te sürpriz zor. Futbol değil ki şans golüyle rakibini devir.
***
Maç sabaha karşı başladı. Williams rahat alır dedik.
İlk set bitti, kimse tahminin de yanılmadı. Williams çok rahat bitirdi. Ne olduysa ikinci setin ortalarında oldu. Williams iyi başlamıştı, ama sakatlığı nüksetmiş olacak ki zorlanmaya başladı.
Stephens rakibindeki düşüşü iyi okudu, üstüne üstüne gitti. Çok etkin vuruşlar yaptı, üst üste puanlar aldı, özgüveni geldi. İkinci seti 7-5’le koparınca iş değişti.
Stephens final setine bu maçı alırım diye çıktı. Williams’ı yenebileceğine inandı.
Yani maçı kafasında çözdü.
Gerçi, sakatlık Williams’ı o kadar sıkıştırdı ki, alıştığımız o etkin servislerini bile atamadı, kortun her yerine yetişemedi, ama olsun.Williams’ı zaman zaman çaresiz bırakan Stephens vuruşlarıydı.
***
Yeni bir yıldız doğuyor diyebilir miyiz?
Evet yıldız olma hamuru var, ama henüz erken... Biraz daha güçlenmesi lazım..
Bu sabah, günün ilk ışıklarıyla birlikte dünyanın bir numarasıyla yarı final maçına çıkacak. Hayatının sınavına...
Yenilse bile iyi bir performans sergilerse hele hele zor ama o maçı da kotarırsa!.