Diğer Mert Aydın yazdı: Moses’ın gölgesinde kaldı!

Mert Aydın yazdı: Moses’ın gölgesinde kaldı!

12.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Avrupa şampiyonluklarını hep domine eden Batı Alman Harald Schmid, 17 kez yarıştığı Amerikalı karşısında sadece bir kez kazanabildi. Ne yapıyor ediyor, en iyi derecelerini koşuyor ama Moses’ı geçemiyordu.

Mert Aydın yazdı: Moses’ın gölgesinde kaldı

Atletizm tarihinin en büyük yıldızlarından biri, hiç kuşku yok ki Edwin Moses’tır. Sadece sporculuğuyla değil entelektüel kapasitesiyle de ön plana çıkan Amerikalı, 1976 Montreal Olimpiyatları’nda 20 yaşında 400 metre engellide dünya rekoru kırarak şampiyon oldu. 26 Ağustos 1977’de Berlin’deki yarışlarda Batı Alman Harald Schmid’e geçildi.

Haberin Devamı

Schmid, spor bilimleri okuyan bir gençti. Moses’ı geçişi olay oldu. Ancak bir hafta sonra yine Batı Almanya’da bu kez Moses, Schmid’i geçti. Bu, Amerikalı adına 9 yıl, 9 ay, 9 gün sürecek 122 (107 final) yarışlık yenilmezliğinin başlangıcıydı. Schmid, ne yapıyor ediyor, en iyi derecelerini koşuyor ama Moses’ı geçemiyordu. 1983 Dünya Şampiyonası finali bunun en iyi örneklerinden birisiydi.

1984 Los Angeles Olimpiyatları’nda finişe büyük farkla önde giren Moses’tı tabii ki. Schmid ise bu kez 18 yaşındaki Danny Harris’e geçilip bronzla yetiniyordu.
1980 Moskova Olimpiyatları’nı iki ülke de boykot etti. Bu arada Scmid, Avrupa Şampiyonaları’nı domine ediyordu. 1978, 1982 ve 1986’da Avrupa’nın en büyüğü olduğunu gösterdi. 1987’ye gelindiğinde iki atlet de 30 yaşlarına gelmişti. Moses’ın yenilmezliği Roma’daki Dünya Şampiyonası’nın öncesinde Danny Harris tarafından bozuldu. Bu, Schmid için umut ışığıydı.

Haberin Devamı

Roma’daki final belki Ben Johnson’lı, Carl Lewis’li 100 metrenin gölgesindeydi ama yine de birçokları Moses-Harris-Schmid üçgeninden harika bir yarış çıkacağını düşünüyordu. Bu kez Moses eskisi kadar büyük fark yapamadı. Üçlünün sıralamasını belirleyen finiş çizgisindeki duruşları oldu. Moses kazanmıştı yine! 3. olan Schmid yine boynu bükük ayrılmıştı stadyumdan.

1988 Seul, ikili için son buluşmaydı. Eski güçlerinde olmadıkları aşikardı.
Birleşik Amerikalı Andre Phillips ve Senegalli Amadou Ba, altın ve gümüşü kaptı. Moses her şeye rağmen kariyerine bir Olimpiyat bronzuyla veda ederken Schmid yedincilikle yetiniyordu.

Harald Schmid, Moses’la 17 kez yarıştı. O zamanlar şimdiki gibi Diamond League türü organizasyonlar yoktu. Daha sık karşılaşmaları mümkün olmadı. Bu 17 yarışta Schmid 1 kez kazanabildi. Ama hiçbir zaman rekabeti çirkinleştirmedi.
İkili birbirine karşı hep samimi oldu.

SIRA DIŞI BİR YÜZÜCÜ MOUSSAMBANI

Uluslararası Yüzme Federasyonu, FINA, bu dalda gelişmeye çalışan ülkeleri teşvik etmek adına bir kural ortaya attı. Buna göre yüzmede baraj geçebilen sporcusu olmayan ülkeler, 2 kişiyi Olimpiyat Oyunları’na gönderebilecekti.

Nüfusu yarım milyonu zar zor geçen bir Batı Afrika ülkesi olan Ekvator Ginesi de bu konuda istekliydi. 3 seçme yarışı yapılması kararı alındı ülke federasyonu tarafından. Ne var ki Olimpiyat Oyunları 50 metrelik havuzlarda yapılıyordu ve ülkede değil 50 metre, 25 metrelik yarı Olimpik havuz bile bulunmuyordu. Bir otelin 20 metrelik havuzu seçme yarışları için kullanılacaktı.

Haberin Devamı

Mert Aydın yazdı: Moses’ın gölgesinde kaldı

2000 Sydney Olimpiyat Oyunları’na gitmek isteyen 22 yaşındaki Eric Moussambani, henüz ocak ayında yüzmeyi öğrenmişti. Seçmeler öncesi çalışma konusunda sıkıntı çekmişti. Çünkü tesis yoktu ve seçmelerin yapılacağı otelin havuzu için de para gerekiyordu. Bu yüzden Eric, haftada bir gün idman yapmak zorunda kaldı. O haliyle bile Moussambani 3 yarışın ikisini kazanarak olimpiyat vizesi aldı.

50 metre serbest yüzmesi planlanmıştı. Ancak antenörü daha prestijli 100 metre yüzeceğini söyledi yarışma günü. Derecesi iyi olmayan sporcuların katıldığı bir seride yüzecekti. 3 kişiydiler. Nijerli Karim Bare, hatalı çıkış yaparak diskalifiye edildi. Tacikistanlı Farkhod Oripov da ona katılınca Eric kendisini tek başına buldu. 100 metre gözüne çok uzun geliyordu.

Haberin Devamı

İlk 50 metreyi nispeten daha sağlıklı şekilde yüzdü ve dönüşü 40.97 saniye ile yaptı. Ancak tükenmişti Eric. Zaten yüksek olmayan hızı düşüyor ve acı çekiyordu. Avustralyalılar, diğer ev sahiplerinin aksine seçme seanslarına ilgi gösteriyordu ve Eric utanıyordu halinden. Ama bir anda tribünlerden gelen destekle güç buldu. Alkışlar arasında 1:52.72 ile yarışı tamamladı.

Genç Afrikalı, ancak dünya rekoru kırsa bu kadar ilgi görebilirdi. En yakın yüzücüden 50 saniye daha kötü bir dereceyle yarışı bitirmiş ama bu kısa sürede dünyaca ünlü olmuştu. The Times yazarı Craig Lord’un ona taktığı The Eel (Yılanbalığı) lakabı isminin bir parçası haline geldi.
Bir gün sonra herkes ondan imza almak için çırpınıyordu. Hollandalı Pieter Van den Hoogenband 48.30 ile Olimpiyat Şampiyonu olurken Eric bambaşka bir dünyanın şampiyonuydu.

Haberin Devamı

Bir daha Olimpiyat yüzü göremedi Moussambani. Ama ülkesinde yüzme milli takımının başına getirildi. Bugün herhangi bir spor dalında sıra dışı bir yarışmacıyla karşılaşıldığında onun adı zikrediliyor.