"O benim karımdı"

"Bütün trajediler ölümle biter, bütün komediler evlilikle", sözüne Taner Çolakoğlu'nun ekleyeceği çok şeyler vardı.
23 Yaşındaki Bulgaristan göçmeni bu genç, bir evlilik yapmış, evliliğini bitirip anıları ardında bırakmıştı ama, Sidney'den gelen bir haberle iliklerine kadar sarsılmıştı.
Evliliği eski de olsa kendisine inanılmaz bir sürpriz hazırlamıştı...
O artık "olimpik damat"tı...
Ekranda eski eşini bayanlar gülle atmada zafere ulaşmış, altın madalya kuşanırken izliyor, biraz hayret, biraz gurur ile biten evliliğini komediye çeviren bu ilginç gelişme karşısında nasıl tavır takınacağını bilemiyordu.
Tıpkı eşi başbakan, devlet başkanı olan bayanların unvanları gibi, "Bay olimpiyat şampiyonu" olmuş, nerede, kaçıncısı yapıldığını bilmediği olimpiyattan dolaylı bir madalya kazanmıştı...
Bakışları havalı, yürümesi edalıydı artık..
Boşanmış da olsa bir olimpiyat şampiyonuna kocalık yaptığı ve nüfusuna aldığı için mağrur ve vakur, halen soyadını taşıyan eski eşinin bu büyük başarısından gururluydu.

700 dolara evlilik

Ağır ağır konuşuyor, kelimeleri seçerek kullanıyor, yeni unvanının kendisine sağladığı ayrıcalığı hissettiriyordu adeta..
"O benim eski eşimdi. Yanına'ya iyi ki soyadımı vermişim" diyordu.
Biraz sonra anlaşmalı bu evliliği 700 dolara yaptığını söylüyor ve şampiyon eşini sadece Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde imza atarken gördüğünü itiraf ediyordu.
Ligde Fenerbahçe ile amansız bir şampiyonluk yarışına giren ENKA, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde de güçlü rakipleriyle başedebilmek için çareyi takımını güçlü transferlerle takviye etmekte bulmuştu. Yabancı kontenjanı dolu olduğu için de Beyaz Rusya'dan transfer edilen Yanına Korolchik'e Türk vatandaşlığına geçmesi teklif edilmiş, o da kabul etmişti.

Şiddetli geçimsizlik !

Damat adayı olması için aldığı ilk telefona "okey" diyen Taner Çolakoğlu, 17 Mayıs 1999 tarihinde Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde attığı imzanın ardından, dört ay sonra hakim karşısına çıkıyor ve yüzünü hiç görmediği eşinden ayrılma isteğini ise "şiddetli geçimsizlik" olarak açıklıyordu.
Gerçi Çolakoğlu'na bu "geçimsizliği" pahalıya maloldu ve olimpiyat şampiyonu eşi olma gururunu doya doya yaşayamadı ama ailenin şansı tükenmedi. Yine spor yaşantılarını ENKA'da sürdüren Etiyopyalı atletler Almitu Çolakoğlu ve Elvan Can'la evli olan kardeşi Alper Çolakoğlu ile teyzesinin oğlu Mümin Can dört gözle aynı fırsatı yakalamayı bekliyorlar.

"Cehennemi yaşadım"

ATLETİZMDE bayanların önemli isimlerinden Fransız Marie Jose Perec, taciz ve tehdit edildiği iddiasıyla Sidney'den apar topar kaçmasının ardından dün ilk kez sessizliğini bozdu. Perec, Avustralyalılar'ın kendisine Sidney'de cehennem hayatı yaşattığını belirtti ve "Orada korkunç günler geçirdim. Daha fazla kalamazdım. Ben gittim ve Avustralyalı Cathy Freeman benim yerime 400 metrede altın madalyayı kazandı. Finali televizyondan izledim. Ancak televizyonun diğer tarafında olmayı çok isterdim" dedi.

Koreliler bile utandı

Sidney'de ilk kez resmi spor olan, ancak hakem oyunları ile şaibeli damgası yiyen tekvandoda altın madalyası adeta elinden alınan sporcumuz Hamide Bıkçın'a yapılan haksızlık, temsilcimizin rakibi Korelileri bile utandırdı.
57 kiloda altın madalyanın en büyük favorisi olarak gösterilen Hamide'nin yarı finalde Korli Jung önünde aldığı haksız yenilgi sonrası Koreli basın mensupları ile salondaki bazı Koreli taraftarların da durumu yadırgadıkları gözlendi.
Tekvando Federasyonu Başkanı Cengiz Yağız, "Olimpiyatta böyle şeylerin yaşanmaması gerekli. Göz göre göre altınımızı yediler. Hamide bugüne kadar hiç ikinci olmamıştı. Bir Dünya, iki Avrupa ve bir de olimpiyat eleme turnuvasında, hep zirvede yer aldı. Bu rakibini de daha önce yenmişti. Sonucun hatalı olduğunu sadece biz değil Koreliler de kabul etti. Fakat bu neye yarar. Olan bizim sporcumuza ve madalyamıza oldu" dedi.

Maça çıkmak istemedi

Yarı final maçından sonra adeta yıkılan ve gözyaşlarına boğulan Hamide Bıkçın'ın, moral bozukluğu nedeniyle repesaj maçlarına çıkmamayı düşündüğü, ancak yetkililerin sporcumuzu ikna ettiği ifade edildi. Hamide'nin, "Türkiye'nin bu bronza da ihtiyacı var. Sen Dünya şampiyonusun. Maça çık ve kendini göster" sözleriyle düşüncesinden vazgeçirildiği öğrenildi.

"En iyi olimpiyat"

ULUSLARARASI Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Juan Antonio Samaranch, Sidney - 2000'in şimdiye kadarki en iyi olimpiyat oyunları olduğunu söyledi. Samaranch, "Burada görüyorum ki sporcu ve diğer spor insanlarının tatmin düzeyleri daha yüksek. Sporcuların yanı sıra uluslararası spor federasyonları da organizasyondan çok memnun olduklarını ifade ettiler. Bu da bizi çok mutlu ediyor" dedi. Samaranch, birçok doping olayı yaşanmasının, oyunların başarısına gölge düşüremeyeceğini de sözlerine ekledi.

Süreyya'dan sitem

Sidney'de 1500 metrede yarı finale kalan, ancak finale yükselemeyen Süreyya Ayhan, iyi bir doktor istediğini söyledi.
Sidney'e gelmeden önce bazı sakatlıklar geçirdiğini, olimpiyatta da yarış öncesinde bir türlü tam randımanlı çalışamadığını ifade eden Ayhan, şöyle konuştu:
"Ben ne madalya ne para pul istiyorum. Bana iyi bir doktor bulsunlar yeter. Sidney'de bir yandan sağlık problemlerim, bir yandan da burada bulunmasına rağmen olimpiyat köyünde kalmadığı için sıkça görüşemediğimiz antrenörüm Yücel Kop'un devamlı yanımda olmayışının handikaplarını yaşadım. Kendi rekor derecemi geliştirebilseydim kesin finalde koşardım. Ama ortam buna müsait değildi. Bir süre dinlendikten sonra yine rekor dereceleri koşmak için pistte olacağım."

Çocuklara yardım

SIDNEY Olimpiyatı'na katılan sporcuların hediye ettikleri malzemeleri açık artırmayla satan "Olimpik Yardım", toplanan parayı, Kosova'dan, Doğu Timor'a dek Dünya'nın dört bir yanında açlık ve yoksulluk içinde yaşayan çocuklara ulaştırıyor. Organizasyon yetkililerinden Carl Solomon, sporcuların hediyeleri arasında, ABD'li dünya rekortmeni atlet Michael Johnson'un altın ayakkabıları, Avustralyalı rekortmen yüzücü Ian Thorpe ve ABD Basketbol Takımı'nın imzalı formalarının da yer aldığını belirtti.

Rumen başkan bırakıyor

SIDNEY'deki doping skandallarında ismi en çok geçen ülke olan Romanya'nın Olimpiyat Komitesi Başkanı Ion Tiriac, görevini bırakacağını açıkladı. Doping yapan sporcuların oyunlardan ömür boyu men cezasına çarptırılmalarını isteyen Tiriac, doping olaylarından sonra farklı davranmasının çifte standart olacağını söyledi. Cimnastikçi Andrea Raducan'ın doping olayının ardından sporcusuna destek veren Tiriac, bir doktor hatası yüzünden, şampiyon bir sporcunun cezalandırılamayacağı görüşünü savunmuştu.