Önder Özen

Önder Özen

onder.ozen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz hafta köklü İngiliz kulüplerini alt liglere postalayan hastalığa dikkat çekmiştik. Aniden artan yayın gelirlerinin ve daha fazla artan gider kalemlerinin Leeds United’ın esas sahneden düşürüşüne göz atmıştık. Tam da o gün Göksel Gümüşdağ yeni yayın ihalesinden beklentilerini anlatmıştı. Yayın gelirleri büyük olasılıkla çok daha fazla artacak.

İyi midir?

Hem evet, hem hayır.

1- Evet iyidir çünkü kulüplerin kasasına daha fazla nakit girişi olacak. Daha fazla nakit daha fazla yatırım şansı verir. Misal ‘kilim sahada’ antrenman yapmak zorunda kalan altyapı takımı sentetik ya da doğal çim sahaya terfi edebilir. Konteynırda soyunan altyapı antrenörü soyunma odasına kavuşabilir. Ya da altyapı antrenörünün eğitimini yeterli bulmayan kulüpler eğitimli ama daha pahalı antrenör istihdam edebilir.

Haberin Devamı

Gelirlerin artması kulüpleri ‘performans takibi ve artımı’ sağlayan yatırımlara yöneltebilir. Misal, Leverkusen’in yaptığı gibi bir performans laboratuvarı kurabilir. Ya da tıpkı Leicester City gibi değerini bulmamış oyuncuları tespit edebilen ‘scouting ekibine’ yatırım yapabilir.

Gelirlerin artması iyidir. Zira artan gelirler kışa doğru yeşilden bozkır rengine dönen stat çimlerine ilaç olabilir. Daha kaliteli maçlar izleyebiliriz. Kulüplerimiz Avrupa’da daha iyi yarışabilir. Düşüşteki yıldızlar değil, potansiyel yıldızlar gelebilir ülkemize. Özetlersek; gelirlerin artması iyidir.

2- Hayır iyi değildir çünkü kulüplerin kasasına daha fazla nakit girişi olacak. Daha fazla nakit girişi, daha fazla kişinin kasaya göz dikmesi anlamına da gelir. İyi değildir çünkü ‘paramız var, biz neden şampiyonluğa oynamayalım’ diye ortaya çıkanlar olacak. Para şampiyon yapmaz, parayı doğru yönetmek ise yapabilir.

İyi değildir çünkü paranın şampiyon yapacağını zanneden zihniyet dış hatlar terminaline omuzlarda çok adam indirecek. Ona inanan masum taraftar ise stadı doldurmasa da dış hatlar terminalini dolduracak. Bu bölümü özetlersek;

1- Terminal dolacak.

2-Omuzlardaki oyuncu bir süre sonra iki bavul, bir mihmandar eşliğinde aynı terminalden Katar’a uçacak.

Haberin Devamı

3- Kasadaki para eft ile satıcı, aracı, oyuncu ve yancıların hesabına kaçacak.

4- Kasayı ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.

Dilerim yeni futbol yasası iki cevaptan ilkini doğrulayacak yaptırımlar ve yol göstericilikle çıkar. Dilerim artan gelirler yeni bir obezite dalgası yaratmaz. Dilerim Başakşehir ve Akhisar gibi doğru yönetilen kulüpler artar ve dilerim Kocaelispor, Ankaragücü ve Sakaryaspor’un yanına başka köklü kulüpler eklenmez.

Galatasaray yarışa devam edebilir mi?
Kestirmeden cevap veriyorum; eder.
Ligimizin sonuncusu Mersin ekibini ele alalım ve zamanı geri saralım. Muslera, Chedjou, Hakan Balta, Donk, Selçuk, Sneijder ve Burak yani Galatasaray’ın omurgasındaki 7 oyuncuya Mersin forması giydirelim. Kalan 4 formayı da son sıradaki takımın bekleri Serkan ve Wederson ile kenar hücumcuları Nakoulma ve Pedriel’e giydirelim. Lig yeni başlıyor varsayalım ve düşünelim; bu kadro zirveye oynar mı?
Bu soruya sanırım kimse hayır demez. Galatasaray’ın omurga kadrosu kesinlikle yarışabilecek en iyi kadrolardan biri. Bu omurga (kaleci-stoperler-merkez orta saha ve santrafor) lig sonuncusuyla tamamlandığında bile epey fiyakalı duruyor.
Fenerbahçe pas geçti
Fenerbahçe sezon başında son derece görkemli ve bir o kadar da yönetilmesi zor bir kadro oluşturdu. Olgun ve yarışmacı karakteri yüksek bir ekip ortaya çıktı. Saha içinde kendi çözümleri mevcut olan çok sayıda oyuncusu var. Bu oyuncuların bir kısmı sahada, bir bölümü kulübede ve bir bölümü ise tribünde kalıyor. Antrenör ekibi açısından bu kadroları yönetmek çok zor. Bırakın oyuncu değişikliğini, ilk 11’i açıklamak, hatta antrenmanda yelek dağıtmak bile antrenör ekibinin nabzını tavana vurdurabilir.
Fenerbahçe güçlü olan kadrosunu daha da güçlendirebilirdi belki ama aşırı güçlü kadrolar aşırı güçlü antrenör ekipleri de gerektirir. Öyle kadrolar vardır ki güçlendikçe antrenörünü zayıflatır. Takım yönetimi açısından daha da zorlanmak yerine transfer yapmayarak doğru tercih kullandı Fenerbahçe.
Ersan satılmalı mı?
Ersan Gülüm’ün Çin’e transferi gerçekleşti. Bunun üzerine bugün yorumlar yapılıyor. Yarın da yapılacaktır. İşler iyi giderse ‘Bravo Beşiktaş yönetimine, Ersan’ı yedekledi ve iyi rakama sattı’, işler kötü giderse ‘İyi giden takımı bozup şampiyonluğu kaybettirdiniz’ denecektir. Bu durumda bir fikir jimnastiği de biz yapalım;
Beşiktaş’ta kar tatilinin yarattığı maç eksiğini saymazsak her şey yolunda gidiyor. Kupada devam eden bir takım var. Ligde işler yolunda. Stat eli kulağında. Özetle her şey tamam. İyi giden takımda önemli bir parçayı kaybetmek iyi bir yol gibi görünmeyebilir. Ancak Beşiktaş önlemlerini fazlasıyla almış görünüyor. Alexis ve Marcelo transferleri önemli hamlelerdi. Özellikle Marcelo için çok başarılı bir operasyon diyebiliriz. Eski hocası Tayfun Korkut’un referansı çok önemli. Oyuncu için pozitif şeyler söylediğini hep birlikte duyduk. Yani Beşiktaş önlemini almış durumda.
Önce geriye bakalım; Beşiktaş bu sezon resmi maçlarını büyük oranda Rodolfo-Ersan ikilisiyle oynadı. Yani, sakatlık ve ceza olmadığı sürece Şenol hoca araya başka stoper almadı. Buna kestirmeden Beşiktaş’a iki asıl, bir yedek yeterli diyebiliriz.
Şimdi bugüne bakalım; Bir asıl (Rodolfo), bir yedek (Tosiç) ve iki yeni transfer (Alexis-Marcelo) var. Transferler izlenerek alındı. Kalitelerinden şüphe yok. Bu iki oyuncudan biri Rodolfo’nun partneri olacak.
Şimdi de geleceğe bakalım; Beşiktaş’ın ertelemelerle birlikte 17 lig maçı kaldı. Bunlardan 15’inde yeni transferler oynayabiliyor. Stoperler sayı olarak tamamdır. Kalite olarak da en azından Marcelo için tamamdır derim. Kalan iki erteleme maçında Rodolfo’nun yanında Tosiç ya da Necip oynayabilir.
Özetlersek 7 milyon euro karşılığında bir satış yaptı Beşiktaş. Oyuncusu değerini buldu, Beşiktaş yedeklemesini yaptı ve satışa onay verdi. Bence kusursuz bir transfer operasyonu oldu. Tebrikler.
Büyük kulüpler çoğunlukla alıcıdır. Ancak doğru yönetilen büyük kulüpler sadece alarak ayakta kalamayacağını bilir.
Güle güle güzel adam
En alt liglerden, en üst lige kadar yerli ve yabancı, genç ve olgun yüzlerce futbolcu tanıdım. İçlerinden biri insanlığıyla pırıl pırıl parlıyordu. Beşiktaş’ın feda ve sonrasındaki bir yılında sahip olduğu genç takımın gizli lideriydi. Yerli ve yabancı, genç ve olgun oyuncular arasındaki sağlam çimentoydu. Koluna bant takmadı belki ama genç kartallara bildiği kadarıyla uçmasını öğreten adamdı. Şimdi Çin’e gidiyor. Yolu açık, yıldızı yüksek olsun güzel adam Ersan Gülüm.