Önder Özen

Önder Özen

onder.ozen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Teorik açılımlara muhtaç bir ligimiz var. Maç sonu genellikle hakem performansı ve skor üzerinden değerlendirmeler yaparız. “Kim daha istekliydi, kim baskı altındaydı” diye ruh durumları hakkında konuşuruz. Koşu mesafelerine bakmayı da ihmal etmeyiz. Oyun hep gölgede kalır.
Fatih Terim ve Ersun Yanal gibi oyunu strateji ve taktik üzerinden açıklayan iki deneyimli teknik adam bu sezon ligde yoklar. Epey hissediliyor yoklukları... Neyse ki Aykut Kocaman ve Vitor Pereria oyun üzerine yorum yapıyorlar arada bir... Her iki teknik adam da skorun değil oyunun galibi üzerinden çıkarım yaptılar. Ana fikir aynıydı; sahanın ve topun denetimi, kuvvetli bir takım savunması ve güvenli bir oyun...
Katılan da olur katılmayan da... Ama bu dokundurmalar iyidir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, futbol tek bir doğruya müsaade etmeyen bir oyun... Sahada kusursuz bir işbirliğiyle uygulanan takım savunması maç ve kupa kazandırabildiği gibi riskler alarak saldırgan bir oyun kurgulayan bir ekip de maç ve kupa kazanabilir. Savunma-hücum dengesini kurabilmiş ekipler de var şampiyonlar arasında...
Şenol hoca henüz teorik bir açılım yapmadı ancak takımı sahada kaliteli uygulamalar gösteriyor. Sonuçta Beşiktaş ve Fenerbahçe yarışta yalnız kalmış iki ekip. Düşük skorlu maçlar tarif eden Vitor Pereria veya hücum zenginliği tarif eden Şenol Güneş yarışa devam ediyor. Biri şampiyon olacak ve başarılıdır diyeceğiz. Diğeri kaybedecek ve başarısız kabul edilecek. Ancak benim yorumum sabit. Seçilen strateji değil stratejiyi daha az kusurlu oynatan galip olacaktır.

Haberin Devamı

Futbolun güzel çocukları

Bugünlerde herkes TOÇEV’in organize ettiği konseri konuşuyor. Ünlü ses sanatçıları, ünlü spor insanlarıyla birlikte düet yapıyorlar. Şahane ikililer var. Özellikle Feridun Düzağaç-Cüneyt Çakır düeti harika olmuş. Bir de Bülent Serttaş-Metin Tekin düeti var. Metin Tekin oraya nasıl seçildi çok merak ettim doğrusu. Tamam ünlüdür, herkes tarafından sevilir. Yakışıklıdır da... Sahneye yakışır yani. Ancak ses de gerekiyor düet yapmak için. Yıllar önceki ‘civelek’ şarkısındaki koro performansına bakarsak görüntü tamam ama ses şüpheliydi.
Uzatmadan açıklasam en iyisi... Tanıdık bir sokak sanatçısına yakalandığımız bir akşam üzeri kendisiyle bir düet yapmıştım. Kısa sürede görüntüler sosyal medyaya düşmüştü. Kesinlikle oradaki performansıyla seçildiğine eminim. Uzun lafın kısası; ben olmasaydım kimsenin aklına ona şarkı söyletmek gelmezdi.
Şakası bir tarafa, bu organizasyon için başta Mehmet Topal ve Serkan Balcı ile eşlerine teşekkür etmeliyiz. Bir futbolcu için tribüne oynamanın bin farklı yolu vardır. Aklına ‘çocukların eğitimini’ getirebilenler
ise futbolun en güzel çocuklarıdır.

Haberin Devamı

Tekrar gerektiren oyunlar

Fatih Terim, Galatasaray’ın başına teknik direktör olarak ilk geldiği yıl şampiyon oldu. Son yılına kadar da şampiyonluk el değiştirmedi. Ancak her yıl daha da olgunlaşan bir takım, daha da güçlenen oyunlar izledik. Son yılında ligde ve Avrupa’da ne var ne yok topladı Fatih hocanın takımı.
Bugün Pereria’nın sıkıcı bulunan bir oyunu var. Fenerbahçe maç fazlasıyla lider ve Avrupa’da yoluna devam ediyor. Ancak oyun tatmin etmiyor. Bence Fenerbahçe’nin gelenekleri bu oyuna uygun değil... Yine de beklemek gerekiyor derim. Şu anda Pereria’nın seçimini izliyoruz. Bu seçtiği oyunun mükemmelleşme yolculuğu ise epey uzun olacaktır. Zira bu oyun tekrar gerektirir, arada bir tutukluk yapabilir. Ancak zaman verilirse 1-2 yıl sonra daha az sıkıcı ama çok daha güçlü bir Fenerbahçe izleyebiliriz.
Tıpkı Beşiktaş gibi... Coşkulu, yüksek tempoda ve yüksek skorlu oyunlar oynatan Şenol Güneş hâlâ daha fazlasını istiyor. O da biliyor ki kusursuz değil takımı... Zaman zaman tutukluk yapabilir, maç kaybedebilir. Ancak Gordon Milne’e verilen zaman verilirse Beşiktaş’a mükemmelleşme yolunu yürütebilir Şenol Güneş. Bu oyun da tekrar gerektiriyor. İşin ilginç yanı Beşiktaş’ın tekrarlarını izleyen her futbolseveri memnun etmesi...