Galatasaray iki haftadır zor deplasmanlara çıkıyor. Ve bu maçlardan altı puan aldı. Oynadığı futbolu eleştirebiliriz ama bir transfer süreci yaşanıyor. Sarı-kırmızılılar da bu dönemde kadrolarını güçlendiriyor.
Gaziantep maçının ilk yarısına bakıyorsun, iki tane kilit adam olan Belhanda ve Emre Akbaba, ikisi de Cim Bom’un el freni. Takımlarına en ufak bir katkıları yok, bir tek olumlu pasları da yok.
İkinci yarıya bakıyorsun yeni transfer Onyekuru sahada. Aynı şekilde Fatih Terim ilk defa Kerem’i ikinci yarı başında oyuna soktu ve bu oyuncular bilhassa hücum anlamında çok etkili olurken, Onyekuru iki gol atıyor, Kerem de bir golün pasını veriyor.
Daha bu takıma gerçek santrfor Mustafa Muhammed dahil olacak. Çok kaliteli bir sağ bek Yedlin de katılacak. Hatta biraz daha ileri gideyim; pazartesi akşamına kadar ben bir orta saha oyuncusunun da transfer edileceğini düşünüyorum. Olur veya olmaz ama öyle düşünüyorum. Gerçekleşmese bile Kerem gibi, Oğulcan gibi genç futbolcular Galatasaray’ı bırakın bu sene, uzun seneler taşıyacak. Mantıklı düşündüğüm zaman, Belhanda, Emre Akbaba oynayacağına bu gençler süre alsın.
Esasında Cim Bom’un en büyük transferi Muslera… Uzun süren ağır sakatlık sonrası dün gece yine kalesinde devleşti. Hele ilk yarı iki pozisyon var ki resmen kalesinde uzadı, golleri önledi. Muslera olmasa ne olurdu? Size şu kadarını söyleyeyim, Galatasaray, Gaziantep deplasmanında çok daha fazla zorlanırdı. Belki de böyle bir skor ortaya çıkmazdı.
Kırmızı-siyahlılar çok iyi bir takım. Hücuma çok çabuk çıkıyorlar. İkili mücadelelerde resmen savaşıyorlar. Kaleye iyi şutlar çeken çok organize bir ekip. Zaten sahasında çok zor yenilen bir ekip. Bunun için sakın bu galibiyeti kimse küçümsemesin. Her iki takımın futbolcuları da sahada savaştılar. Gaziantep de karşılaşmayı kazanabilirdi.
Galatasaray’dan daha fazla gol pozisyonuna girdiler. Dedim ya Muslera kalesinde devleşti, bir de direkten dönen topları var. Sarı-kırmızılılar altın değerinde bir üç puan aldı. Ama bir şeyin sinyalini verdi, yeni transferler de katılınca gerçekten taraftarlar bol pozisyona giren iyi bir Galatasaray seyredecek, bu kesin.
Maçın hakemi Mete Kalkavan ise ilk defa bu kadar sakin, futbolcularla dalaşmadan, oyunu germeden bir maç yönetti. Ufak tefek hataları oldu, penaltı kararı da ağırdı. Ancak Süper Lig’in devamlı böyle iyi maç yönetecek hakemlere ihtiyacı var. O zaman futbolumuzun çıtası daha da yükselecek.
