Galatasaray’da sorunlar ve tartışmalar bitmez. Önce Başkan Burak Elmas’ın menajer paralarıyla ilgili açıklamalarından başlayalım…
Ne diyor Elmas, menajerlere çok büyük paralar ödenmiş. Yerden göğe kadar haklı. Ama önce şunu söyleyeyim; başkan kulüp zarar görmesin diye tam açıklama yapamıyor. UEFA’dan transfer kısıtlaması döneminde her şeyine güvendiğim, saygı duyduğum Dursun Özbek ve Mustafa Cengiz başkanlar o zamanın şartlarıyla futbolculara ödenecek paraların bir kısmını menajerlere ödediler. UEFA’nın radarından kaçmak için, böyle bir yol tercih ettiler.
Bütün takımlar da bu yolu seçiyor. Bunun için de menajer paraları yüksek çıkıyor. Esas burada başkanın söylemek istediği, “Dört senede 55 futbolcu transfer edildi. Çok büyük paralar harcandı ve sınırlı başarı geldi. Biz bundan sonra böyle bir yol tercih etmeyeceğiz” demek istiyor.
Bu kadar büyük harcamaya karşılık oynadığı futbolla ses getiren bir Galatasaray olması gerektiğini ifade ediyor.
İşin doğrusu bu, ama herkes kendine göre yorum yapabilir.
‘Oh, uf, puf menajerlere ne kadar çok para vermişler’ diyenler işin aslını biliyorlar. Yakında onlar da doğruyu konuşmaya başlarlar.
Gelelim futbol takımının durumuna… Ben, Torrent’in hala arayışta olduğunu düşünüyorum. Bu arayışlar da netice vermiyor. Göztepe maçının ikinci yarısında Cicaldau, Berkan, Emre Kılınç ve Gomis oyuna giriyor, takımın futbolu değişiyor. Rakip defansın üzerine baskı yapıyor ve penaltılarla maç kazanılıyor. Taraftarın görmek istediği, inandığı futbolcular bunlar. Babel, Feghouli, Halil, Ömer, Taylan tabii ki bu takımın futbolcuları ve sonradan oyuna girerlerse hiç kimsenin itirazı olmaz. Ama Torrent maça bu futbolcularla başlarsa taraftar maçın başında kendisine tepki gösterir. Ben de taraftar gibi düşünüyorum.
Şu an sol bekte Van Aanholt, Ömer’den çok daha iyi. Defansın önünde Pulgar ile Berkan, forvet arkasında Emre, Cicaldau ve Kerem, forvette de Gomis’li Galatasaray hem iyi futbol oynar hem daha çok gol pozisyonuna girer. Herhalde Torrent bunları bizden daha iyi düşünüyordur.
Rizespor karşısında tribünler dolacak. Böyle bir kadroyla maça başlayan hoca, taraftardan destek bulur. Futbolcular 12. adamın motivasyonuyla daha özgüvenle oynarlar. Ben inanıyorum, Rizespor maçı başlangıç olacak. Taraftarlarla futbolcuların ve hocanın barışacağı bir şölene dönüşecek.
VAR böyle olmalı
Geldiği günden beri VAR sistemini tartışıyoruz. Tartışmamızın da sebebi, neden VAR’ın başındaki hakemler, görüntüler gözlerinin önünde olduğu halde, çok hata yapıyorlar.
İlk defa Göztepe-Galatasaray maçında VAR hakemi Mete Kalkavan mükemmeldi. Bu sistemin nasıl kullanılması gerektiğini, art niyet olmadan herkese gösterdi. Altı penaltı pozisyonundan birini iptal etti, beş penaltıyı doğru kararlarla kullandırdı.
Orta hakem Arda Kardeşler hiç maceraya girmedi. Çok net pozisyonlarda bile VAR’dan yardım aldı ve maçı hatasız tamamladı. Doğrusu bu. Özlediğimiz, görmek istediğimiz, daha sonra tartışmadığımız kararlarıyla VAR hakemi Kalkavan ve orta hakem Kardeşler bu maçta tam notu hak ettiler.
Yürekli hocalar
Beşiktaş’ın hocası Önder Karaveli ve Fenerbahçe’nin teknik patronu İsmail Kartal’ın kocaman yürekleri var. Önder hoca mümkün olsa bütün kadroyu gençlerden kuracak, hiç korkmadan skor ne olursa olsun, oynattığı gençlerle maçı tamamlayacak, bunu yapıyor. Milyon defa helal olsun. İsmail Kartal, Hatayspor gibi zor maça Arda ve Çağtay gibi gençlerle başladı. Gözlerim hep bu gençlerdeydi. Hele Arda’nın tekniğine, fiziğine, oyun anlayışına resmen hayran oldum. Bu futbolcularla böyle bir karşılaşmaya başlamak yürek işiydi. Ne söyleyeyim, İsmail hocaya da helal olsun. Bu gençlerle yola devam etmeli. Türk futbolunun geleceği bu futbolcularda.
