Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaraylı “enseyi karartmasın”... Galatasaray‘da bütün durgunluğuna rağmen Süper Lig‘i rahat götürecek derinlikte ve genişlikte bir kadro var... Üstelik zirve için bir maçlık, bir galibiyetlik fark ha var, ha yok... Galatasaray için böyle bir fark ligde bugüne kadar sorun olmadı, bu sezon ve bu kadro için de olmaz...
Ama iyi maçlara, iyi sonuçlara, hatta destansı galibiyetlere alışan Galatasaray seyircisini elbette bu futbol, bu mücadele haklı olarak kesmiyor... Seyirci daha hırslı, daha hızlı, daha fazla heyecanlandıran, daha fazla üreten bir Galatasaray istiyor... Son Beşiktaş maçında tek korner bile atamadan doksan dakikayı bitiren Galatasaray‘a haklı olarak tepki koyuyor...
Galatasaray‘ın değişik kadrosu Rize maçına eski oyunlarına oranla biraz daha hırslı, biraz da hızlı, biraz daha organize başladı... Ancak iki dakika içinde gelen iki golde Galatasaray‘ın “marifeti” değil, Rizespor‘un “rezaleti” öne çıktı... İlk golde Moroziuk, son derece rahat uzaklaştıracağı topun taça çıkmasına izin verince, Galatasaray atağı başladı, o top da, Talbi‘nin kafasından Rize ağlarına gitti... Yani Rize kendi hazırladı, kendi attı, golü kendi yedi... Çok rastlanır bir durum değil...
Galatasaray‘da sol kanat hareketli göründü... Babel, ardından Nagatomo o kulvarı iyi kullandılar... Ömer Bayram‘ın iyi oyunu bir yana, önce mücadelesine “saygı” duymak lazım... Neyi var, neyi yok ortaya koyuyor... Seri bir sağa, bir sola iyi toplar dağıttı, ancak Rize ceza alanına yaklaşmaya tövbeli gibiydi... Son dakikalardaki bir şut dışında tehlike alanlarında hiç görmedik Seri‘yi...
Galatasaray maçın tamamına yakın bölümünde neredeyse tek kale oynamasına rağmen pozisyona girmekte, üretmekte gene zorlandı... Düşünün iki dakikada bulduğu iki golün dışında Galatasaray’lıyı heyecanlandıran “ahh - vahh, bu da nasıl kaçtı” dedirten tek pozisyon bile yaşanmadı... Sadece 80’li dakikaların ortalarında Andone‘nin yakından vurduğu kafa ve sonrasında yaşanan karambol akıllarda kaldı...
Rizespor takımı futbol adına birşey yapmadı ama iki dakikada yediği iki golün dışında, gerçi o golleri de adeta kendi hazırladı, Galatasaray‘a pozisyon vermedi... Burada Galatasaray‘ın “kısırlığı mı”, Rizespor‘un başarısı mı var, açıkcası tartışılır...
Maalesef özelliği ve güzelliği olan bir maç izleyemedik... “Vasat” Galatasaray karşısında “kötü” bir Rize vardı... Galatasaray‘ın “Vasat” hali bile zirve yarışı yapar ama Rizespor‘un “kötü” hali başına dert açar...
Neyse önümüzdeki hafta, Avrupa haftası... Biz Fatih Hoca‘nın “Bir rüyam var” deyişine dönelim... Çarşamba akşamı oynayacağı Real Madrid maçı ne olursa olsun, hangi sonuç olursa olsun, rüyanın devamı için halen bir Brugge galibiyeti yeterli... Üstelik Galatasaray‘da Avrupa için kurulan bir kadro var... Süper Lig’de zevk vermese bile ...