Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu kadar fazla ve iyi transfer yapıp, ilk maça “hayal kırıklığı“ denince hatırlanan Zanka, Tolga ve Frey üçlüsünü ilk on bire koyarak başlarsanız, derdinizi ve fikrinizi kimseye anlatamazsınız...
Erol Hoca ilk adımı yanlış attı... Bir hafta önceki Sırbistan milli maçının en iyisi olarak öne çıkan Ozan Tufan‘ın oturup, Tolga’nın oynaması “futbol şakası“ gibiydi... Oysa futbol ciddi bir oyun, şakaya yer yok...
Zaten Tolga maçın her pozisyonunda ne kadar yanlış bir tercih olduğunu gösterdi... Belki savunmada önemli işler yaptı ama oyuna katkısı sıfır oldu... Hele Gustavo ile birlikte neredeyse iki stoperin arasına girip oynayınca, Fenerbahçe hücum anlamında orta sahadan en ufak bir destek ve yaratıcılık alamadı...
Gerçekten Gustavo gibi yaratıcı bir oyuncu stoperlerin arasına bu kadar gömülerek niye oynar... Geçen yıl böyleydi, bu sezon da böyle başladı... Hemen belirtelim, Fenerbahçe’nin geçen yıldan kalma “yavaş hücum“ anlayışında bir değişiklik yok... Gene yavaş... Tek hızlı hücumu yok...
Oysa Rizespor hızlı hücumlarla geldiği Fenerbahçe kalesinde çok net iki pozisyon buldu... Bu pozisyonlarda Fenerbahçe savunması çabuk dönemedi, dönenler de güven veremedi... Serdar‘ın Boldrin‘den yediği çalımı, İstanbul amatör kümesinde oynayan stoper yemez... Fenerbahçe‘nin stoperlerinde gene sıkıntı var...
Fenerbahçe‘den Gökhan ile Caner‘in gönderilişi yanlıştı, gelmeleri doğru... Belki de iyi maçlarından biri değildi ama beraberlik golünün yaratıcısı oldular... Gökhan bu öndirek gollerini daha çok atar...
Geçen sezon Kasımpaşa‘yı ne kadar izlediler bilemem... Thiam, attığı her golü, genellikle merkezde oynarken attı... Thiam‘ı kenarda oynatmak, üretim gücünü baltalamaktan başka birşey değil... Üstelik merkez bir golcüye ihtiyacınız varken...
İşin ilginci ilk yarıda Boldrin‘den acemice çalım yiyen Serdar, Rize golünde de Skoda‘nın belinde kaldı... Bu golde Melnjak’ın hızı ve ortası ile Skoda‘nın muhteşem kafasının hakkını verelim... Bir de yedikleri gollere rağmen iki kaleci Gökhan ile Altay‘ın...
Fenerbahçe‘nin kazanmasına rağmen futbol anlayışında değişen fazla birşey yok...
Gene çok ağır oynuyor...
Asla hızlı hücum yapmıyor, yapamıyor...
Stoperlerinde büyük sıkıntı var...
Hoca tercihleri yanlış...
Gustavo ile Tolga savunmaya çok gömülerek oynayınca hücum güçleri sıfıra iniyor...
Ayrıca Gustavo ciddi anlamda formsuz...
Ama enseyi karartmamak lazım... Bu takıma çok etkili adamlar girecek, Rize‘de sahaya çıkan ilk on birin belki de yarısı bu takımda oynamayacak... Şunu söylemeliyiz; Erol Hoca‘nın başlangıç tercihleri bu kadar yanlış olmasa, oyun ve sonuç belki de bu kadar sıkışmazdı...
Kazanılan bir maçtan sonra eksikleri ve yanlışları yazmam, çoğu Fenerbahçeli’yi kızdırabilir... Ama kazanırken, gerçekleri ve eksikleri görürsen, bu doğruculuk seni şampiyonluğa götürür...
Penaltıları pas geçmeyelim... Kaçan ilk penaltı doğru... Gol olan ikinci penaltıya aklım çok basmadı... Fenerbahçe iyi oynamadığı, eksik oynadığı bir maçtan galibiyetle çıkarak önemli bir adım attı...
Kötü oyun, iyi sonuçla gelen bu ilk adım, Fenerbahçe adına mutlu bir sonun başlangıcı olabilir...