Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kuzey Avrupa takımı ile oynuyorsan, adına - sanına, şanına - şöhretine bakmayacaksın; Fizik gücüne, mücadelesine, hızına dikkat edeceksin... Copenhagen, Başakşehir karşısında bu özelliklerle maça başladı... Üstelik savunmayı hiç düşünmediler...“Dengeli oynayalım, oyunu yavaşlatalım, rövanşa bakalım“ gibi klasik hesaplara hiç girmediler...
Biz maçlara genelde gönül verdiğimiz takımın penceresinden bakıyoruz... Oysa rakibin ne yaptığı o kadar önemli ki... Copenhagen maçın hiçbir dakikasında, hiçbir alanda eksik kalmadı... Savunmasındaki kalabalığı hücuma çıkarken orta alana taşıdı, Başakşehir ceza alanına gene aynı kalabalıkla geldi...
Sağbek Valera’ya (2 numara-sarışın) bayıldım... Ne kadar hızlı, ne kadar çok hücuma çıktı... Başakşehir kendi sahasında oynamasına rağmen Caiçara ile Chily‘i bile Valera kadar hücuma katkı veremedi... Valera‘ya baktım 26 yaşında... Yanılmıyorsam geçmişinde Manchester United ve Real Madrid var... Bonservis bedeli 1.5 milyon euro... Bu Valera ve benzerlerini bizim takımlar niye bulamazlar acaba? Gerçi penaltıyı Valera yaptı ama müthiş oynadı...
Başakşehir bu Copenhagen karşısında özellikle ilk yarıda sadece bir defa hızlı hücumu denedi ve mutlak pozisyonu o hızlı hücumda yakaladı... Visca‘nın “jet“ gibi gelip yerden kestiği topta Demba Ba çerçeveyi bulamayınca çok önemli bir fırsat kaçtı... Elbette bir de Visca‘nın direkten dönen şutu...
Başakşehir‘de iki stoper Skrtel ile Epruenu‘nun etkili oyunları ve çok kritik müdahaleleri olmasa, ilk yarı sonunda soyunma odasına hayal kırıklığı ile gidebilirdi... Sahada o kadar disiplinli ve diri bir Copenhagen takımı vardı... Özellikle orta alanda Falk... Kusursuz oynadı ve resmen takımını oynattı...
Başakşehir ikinci yarıya daha iyi, daha etkili başladı... Ancak Copenhagen‘ın “oyun hızı“, Başakşehir‘in pozisyon üretmesine izin vermedi... O kadar hızlı düşünüp, o kadar hızlı oynadılar ki, Edin Visca‘ya, Demba Ba‘ ya, Crivelli‘ye ne koşacak alan, ne şut atacak zaman bıraktılar...
Allah’ı var, Başakşehir de rakibin ilk yarıdaki kadar kalesine yaklaştırmadı... Tehlike bölgesinin dışında tuttu... Sadece bir Mert Günok hatası yüreğimizi ağzımıza getirdi, neyse ki, rakibin ayağı kaydı da, bu pozisyon başımıza dert açmadı...
Demba Ba‘nın 75. dakikada kaçırdığı gol, futbolun terimleriyle, tabirlerleriyle anlatılamaz, açıklanamaz... Kale resmen boş, Demba Ba kaleye bir metre mesafede ve top tam önünde... Vurmasını bırakın, bir yerine çarpsa gene gol olurdu, o bile olmadı... Tam bir “akıllara zarar” pozisyon... İnsaf, futbolda herşey var da böyle kaçan bir gol yok... Hele Avrupa kupasında...
Başakşehir, “taş gibi” bir rakip önünde herşeye rağmen alabileceği en iyi sonucu alarak maçı bitirdi... Elbette ikinci maç için riskli bir sonuç... Ama 1-0‘ın altından kalkmanın kolay olmadığını dünya alem biliyor... Başakşehir‘in tur için önce Capenhagen‘in hızını kesmeye, sonra bir gol bulmaya ihtiyacı var... Dilerim hesaplar tutar...