Şansal Büyüka

Şansal Büyüka

sansal.buyuka@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Günümüzün futbolunda “takım oyunu“ ne kadar önemli olursa olsun, o takımın içinde ustalara - yıldızlara ihtiyaç var… Takım sıkıştığında kapıya kilidi sokacak, o kapıyı açacak, takımın geçmesini sağlayacak ustalara ve yıldizlara…
Konyaspor’un oyunu “al gülüm - ver gülüm“ oynadığı, Galatasaray’ın maçı “futbola çevirmeye“ çalıştığı dakikalarda iki usta ortaya çıktı… Önce Falcao, sonra Emre Akbaba…
Hadi, Falcao’nun golünde topun Aniçic‘e çarpıp köşeye yönlenmesi “şansın yardımı“ diye yorumlansa bile sonuç da ustalık taşıyan bir vuruştu… Hele Ömer Bayram‘ın asisti… Kabul edelim ki, Falcao’nun gol olan vuruşundan belki de daha etkiliydi...
İkinci gol ve Emre Akbaba… Emre Akbaba’nın dönüşü ile Galatasaray devre arasının en büyük transferini yaptı… Konya karşısında çabuk düşünmesi, çabuk vurması Galatasaray‘a ikinci golü getirdi…
Aslında Galatasaray için beklediğinden daha rahat, daha kolay geçen bir başlangıc oldu… Konya takımı uzak bir şut dışında Galatasaray ceza alanında görünemedi bile… Şut atamadı, tehlike yaratamadı, topa hakim olamadı… İlk yarı biterken futbol adına sahada ne varsa hepsi Galatasaray‘a aitti...
Bu Konyaspor‘a ne oldu böyle? Hadi “Futbolu ve oyunu güzelleştirmek“ gibi bir kaygısı yok… Ama hiç olmazsa mücadele ederdi, sahada futbol adına kavga ederdi… Hiçbiri yok… Üstelik takımda “iyi“ dediğimiz kim varsa gitti, ne kadar “sıradan adam” varsa geldi…
Konyaspor, ikinci yarıda hiç olmazsa biraz çıkmayı denedi, Galatasaray’ın savunma anlayışını aşmaya gücü yetmedi… Bu dakikalarda solda Saracchi’nin hem savunma, hem hücumda öne çıktığını, Lemina’nın orta alanda çok ciddi bir direnç gösterdiğine tanık olduk…
Galatasaray’da Marcao’nun yokluğunda, savunma göbeğinde Donk - Ahmet Çalık ikilisi sıkıntı çekmedi… Elbette bunda Konyaspor‘un son derece yetersiz hücum anlayışının etkisi büyüktü.
Galatasaray’ın her alanda ve maçın her dakikasında rakibinden çok çok önde olduğu bir maç izledik… Herkes görevini yaptı, Mariano üçüncü goldeki asisti ile kendini hatırlattı… Bu maç Galatasaray‘ın, Shengelia’ın vurduğu, Muslera‘nın müthiş çıkarttığı şut dışında, rakibine pozisyon vermeden, kalesinde en ufak bir tehlike yaşamadan kazanmayı müthiş hak ettiği bir doksan dakika oldu…
Aykut Hoca‘ya saygılar, sevgiler… Ama kusura bakmayacak… Bu ligde, Konyaspor’dan daha “renksiz“ oynayan ikinci bir takım yok… Hele kaleci Serkan… Yılların “istikrar“ simgesi olan kaleci Serkan… Darmadağın…
Şampiyonluk yarışını 10 puan geriden sürdüren Galatasaray ve Başkan Mustafa Cengiz ile bir anlamda “bilek güreşine“ tutuşan Fatih Hoca için son derece önemli, son derece kritik bir galibiyet bu … Galatasaray önemli bir adım attı...