Son dakika haberleri: Dünyanın en iyisi Mohamed Salah

MERT AYDIN

Dünyanın en iyi futbolcusu kim?
Tarihin her noktasında futbolseverler bunu tartışmayı pek sever. Gazeteler, televizyonlar, radyolar, sonrasında internet siteleri için bundan iyi bir satış, reyting ve hit imkânı olamaz. Son 15 yıldır bu geyik, Messi ve Ronaldo üzerinden yürüyordu. Neymar ve Mbappe son dönemde yaşlanan ikiliye rakip gösteriliyordu. Geçen hafta içinde ise Liverpool Menajeri Jurgen Klopp ortalığı karıştırdı. Yeni aday Mısırlı Mohammed Salah...
Aslında bu müthiş solak 29 yaşında. 7 yıl önce Premier Lig’de Chelsea’ye geldiğinde pek de iyi sinyaller vermemişti. Ancak Roma’da kendini bulunca 2017’de bu kez Klopp’un çalıştırdığı Liverpool’a geldi. O geldikten sonra Liverpool, Şampiyonlar Ligi, Avrupa Süper Kupası, Dünya Kulüpler Kupası ve 30 yıldır hasret kalınan Premier Lig şampiyonluğunu kazandı.
Salah, Senegalli Mane ve Brezilyalı Firmino ile birlikte belki de dünyanın en verimli hücum ortaklığını kurdu. Birbirini tamamlayan özellikleriyle bu üçlü, Premier Lig’e damga vurdu.
Adeta dans ederek attı
Tartışmaların yeni çıkması ise Salah’ın art arda gelen rekorlarıyla oldu. Hafta içinde Atletico Madrid’e attığı gollerle 9 maç üst üste gol atan ilk Liverpool oyuncusu oldu.
Daha önceki hafta kulüpte 100 gole ulaşmıştı. Ama bunların da ötesinde, Manchester City ve Watford maçlarında rakip savunmalarla adeta dans ederek attığı goller, futbol dünyasını ayağa kaldırdı.
Klopp çok memnundu durumdan ve soru gelince de aklındakini söylüyordu, “Şu anda dünyanın en iyi futbolcusu Salah...” Hadi bakalım buyrun cenaze namazına!
Daha da ilginci, bugün Liverpool, ezeli rakibi Manchester United karşısına çıkıyor. United’ı hafta içinde Şampiyonlar Ligi’nde ipten alan Cristiano Ronaldo da sahada olacak. Kim daha iyi hep beraber göreceğiz.

Premier Lig’in yeni ‘huysuz’u!

Newcastle United hikayesi tüm heyecanıyla sürüyor. Satın alma meselesi daha çok ortalığı karıştıracak gibi görünüyor. Premier Lig’in diğer kulüplerinin Suudiler’e kolay yol vermeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Geçen hafta bıraktığımız yerden devam edersek, önce Tottenham maçı vardı. Menajer Steve Bruce’un kafasında binbir soru işaretiyle çıktığı maç... Yeni başkan Yasir El Rumayyan ile kulübün yeni yüzü Amanda Staveley ve eşi, statta yerlerini almışlardı. Maçtan önce stadın dışında bir minibüs, üzerinde Cemal Kaşıkçı’nın posteriyle bir gezinse de, Newcastle taraftarını etkilemeyi başaramamıştı.

Siyah-beyazlı taraftarın coşkusu gelen golle daha da arttı. El Rumayyan ve arkadaşları belki de beklemedikleri golle iyice havaya girmişlerdi. Ne var ki güç farkı devreye girdi ve Tottenham kazandı.

Asıl maç ise pazartesi günüydü. Burunlarından soluyan Premier Lig kulüpleri, Londra Paddington’daki merkeze doluştu. Lakin ilgi odağı Newcastle, eski yönetimden kalan ve muhtemelen yakında görevden alınacak kulüp müdürünü yollamıştı toplantıya... Müdürün elinde de bir mektup vardı. El Rumayyan hiç de diplomatik olmayan bir üslupla, “Bize zorluk çıkarırsanız öyle davalar açarız ki” anlamında bir şeyler yazmıştı.

Büyük kulüplerden çok, orta ve alt sıralardaki kulüplerin başkanları sinirliydi. Onların ateşli konuşmaları, herkesi harekete geçirdi. Ve sonunda Newcastle’ın sponsorluk anlaşması yapması geçici olarak donduruldu. 20 kulübün 18’i evet derken Manchester City ileride çıkabilecek hukuki sıkıntılardan sıyrılabilmek için çekimser oy kullandı. Tek ret tabii ki Newcastle’dan geldi. Burada amaç, aslında bir devlet fonu olan yeni sahiplerin, arka kapıdan dolaşıp kulübe fahiş fiyatlarla sponsor bulmasını engellemekti. Bu şok kararın ardından Steve Bruce ile yollar ayrıldı. Zayıf bir kadroya sahip takımı ligde tutan Bruce sessizce gitti. Şimdi yerine kimin geleceğinden, ocak ayında kimlerin transfer edileceğine kadar onlarca dedikodu dolaşıyor ortalıkta...

İlgili Haber

Son dakika haberi: Galatasaray'da 2 ayrılık! Fatih Terim takımda istemiyor