Skorer Sydney 2000

Sydney 2000

01.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sydney 2000

Sydney 2000

       TÜRKİYE'de sporun gerçek yüzünü derleyip, çarşamba günü Milliyet okuyucusuna sunan Ayşe Yeşin kardeşimiz, terkettiğimiz yılın en anlamlı ve en çarpıcı bir değerlendirmesini koymuştur, gazetenin spor gündemine.
       Sydney Olimpiyatları'na sadece iki yıl gibi bir zaman kalmasına rağmen, on federasyon başkanı veya yetkilileri, endişe ile anlatıyorlar, nasıl bir imkansızlık denizi içinde umutsuzca kulaç atıp durduklarını... Atletizm dalı sanki bizim gençliğimizin bir nostalji anısı olup kalmıştır bu ülkede. İnönü'de, 19 Mayıs'ta, İzmir Atatürk'te ve ülkenin her bölgesinde yapılan atletizm yarışmaları birden bıçak gibi kesilmiş, futbol maçlarıyla birlikte tertiplenen bölge birincilikleri veya okullararası klasman yarışmaları ile bir bilinmezliğe terkedilmiştir sanki, içinde yaşadığımız son yıllarda.
       Güreş de öyle değil mi?.. Ölümsüz eski ustaların göz kamaştırıcı şampiyonlukları artık anılar albümünde yaşamakta, ancak isimlerini tek tek saymamız uzun sürecek yüce şampiyonların yerine birkaç tane dahi yeni ismi çıkarıp, yetiştirmek ve Dünya'ya sunmak bir hayal haline dönüşmektedir, yavaş yavaş... Yüzme de ayrı bir spor handikapıdır ülkemizde. Her üç yanı denizlerle çevrili Anadolu Yarımadası, nedense yüzmeye aşık gençleri bulup çıkaramamaktadır bir türlü... Özel üniversiteler açıp, dolgun ücretli talebeleri kovalayan "özel okul" cuların kaçında "olimpik havuz" şartı aranmıştır ki?.. Yelken, atıcılık, halter, kayak, okçuluk ve tekvando gibi federasyonların da dertleri aynıdır... Teknik ve bilimsel imkanların yok denecek kadar az olması... En önemlisi bu konuda federasyonlara kol kanat germesi kaçınılmaz olan Spor Bakanlığı ve GSGM'nün organizasyon bozukluğu ve ekonomik çaresizliğidir.
       Bütün bunlar gerçektir de, sponsorluk konusuna yeni düzenlemeler getiremeyiz mi diye düşünüyorum... Mesela özelleştirmede kuyruğa girmiş dev firmaların ihale şartnamelerine, uygun dalların sponsorluğunu koşul olarak ilave etmek... Yıllık ciroları açıkça belli olan bu holdinglerin belki de ikisine, üçüne mesela güreşi, atletizmi veya diğer dallardan uygun olanlarını kanalize etmek çok mu zordur?.. Batı dünyasında bu görüşe açıklıklar getirecek öyle çarpıcı örnekler vardır ki ortada... Yeterki, yasaların içinde olan sponsorluk konusu yeniden gözden geçirilsin ve geleceğe dönük yenilenebilsin.
       1998'e güle güle deyip, 1999 ile el sıkıştığımız şu ilk günde, ülkemizde futbolsuz bir spor dünyasının da bulunduğunu birlikte hatırlamak, Sydney 2000'e hangi dallarda ve hangi hazırlıklarla gidebileceğimizi düşünmeye başlamak, sanırım yeni yılın ilk ciddi spor düşüncesi olacaktır, hepimiz için.