Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bağımsızlık yolunda hayatını feda eden kahramanları sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.
Şampiyonluk umudunu sürdürmek için kazanmak zorunda olan Fenerbahçe, güzel bir oyun sonucunda Trabzonspor’u mağlup ederek bu umudunu sürdürdü. Maça damga vuran oyuncu ise şüphesiz Arda Güler’di. Genç futbolcunun ilk golde Batshuayi’ye yaptığı asist, kelimenin tam anlamıyla şapka çıkartılacak cinstendi. Her geçen gün daha fazla Fenerbahçe’nin oyun aklı haline gelen Arda Güler, “ yıldız ” tabirini her açıdan hak eden bir virtüöz.
Son zamanlarda izlediğimiz en efektif oyunu sergileyen Fenerbahçe'de Batshuayi’nin varlığı da son derece pozitif etki yarattı. Çünkü Jesus’un ısrar ettiği çift santraforlu sistemde Valencia ile en iyi uyum sağlayan futbolcu Batshuayi.
Tabii Valencia’yı da es geçmemek lazım. Gerçekten iyi bir golcü olan Valencia, Fenerbahçe’de Arda Güler’le birlikte yıldız olarak nitelendirebileceğimiz diğer isim. Nitekim Trabzonspor karşılaşmasında da güzel bir gole imza attı.
Elbette güzel gol demişken Peres’in golünü de atlamamak gerekir. Hazırlanışı bakımından da mükemmel olan bu golde defans oyuncusu Peres, golcülere taş çıkartan bir vuruş yaptı. Tabii Zajc’ın bu goldeki payını da unutmamalıyız.
Trabzonspor Teknik Direktörü Nenad Bjelica, şapkadan tavşan çıkartmaya çalışırcasına bir sistem ve dizilişle sürdü takımını sahaya. Üç stoperli ya da beşli savunma olarak da adlandırabileceğimiz bu oyun sisteminde stoperlerin solunda Larsen, sağında da Visca’nın yer alması dikkat çekecek derecede ilginç bir tercihti. Visca’nın böyle bir pozisyonda heder edilmesinin yanında Larsen’in solda görevlendirilmesini anlamak da mümkün değildi.
Sistemin yabancılığını net bir şekilde çeken bordo- mavililer, maçın başında hiçbir varlık gösteremediler. Fenerbahçe’nin golünden sonra rakip sahada daha fazla gözüken Trabzonspor, Hamsik ve Larsen ile yakaladığı iki net gol pozisyonundan da yararlanamadı. İkinci yarı ise tamamen Fenerbahçe’nin kontrolünde geçti. Bordo- mavililerin bu devrede buldukları pozisyonlar ve ulaştıkları gole neden olan penaltı, başta İrfan Can Eğribayat olmak üzere Fenerbahçeli futbolcuların hatalarından kaynaklandı. Bununla birlikte Fenerbahçe kalecisi İrfan Can Eğribayat’ın yaptığı kurtarışlarla skora katkı sağladığını da belirtmek gerekir.
Sonuç olarak Fenerbahçe bu galibiyetle az da olsa devam eden şampiyonluk umudunu sürdürdü. Öte yandan sarı- lacivertliler, bu sezon Jesus ile birlikte ilk kez derbi niteliğinde bir maçı kazandılar. Trabzonspor için ise çok daha komplike bir durum söz konusu. Kayıp olan bu sezonun ardından önümüzdeki sezon için Nenad Bjelica’ya ne kadar güvenilebilir sorusu ciddi bir şekilde akılları kurcalıyor. Nenad Bjelica’nın Fenerbahçe maçındaki performansının bu anlamda çok da olumlu sinyaller vermediğini söylemek, yanlış bir değerlendirme olmayacaktır.
