Fenerbahçe yara sardı
Şampiyonluk umutlarını büyük oranda çimlerine gömdüğü Kadıköy’deki Beşiktaş derbisi on birinden altı farklı isim ve farklı bir sistemle takımını sürdü Başakşehir deplasmanında sahaya Mourinho. Portekizli teknik adam, yine pek çok kişinin beklemediği bir şekilde 4-3-3 sistemini tercih etti Başakşehir karşısında. Bu sistemde doğal olarak ofansif anlamda çok fazla üretken olamadı Fenerbahçe. Solda Tadic, sağda Talisca ve ortada Dzeko’nun ileri üçlüsünü oluşturduğu sarı- lacivertlilerde hücumlar; daha çok Kostic ve Tadic’in bulunduğu sol kanattan gerçekleşti. Fakat ilk gol, orijinal mevkii olan sağ bekte oldukça başarılı bir performans sergileyen Mert Müldür’den geldi.
İlk yarıda hakemin ikinci sarı karttan oyundan ihraç etmediği Diego Carlos’a Mourinho kementi attı ilk yarının sonunda ve Osayi-Samuel'i sürdü sahaya. Mert Müldür de stopere geçti. Esasen Diego Carlos, rakiplerine karşı gerçekleştirdiği müdahalelerin neredeyse tamamında faul yaptı ve net bir şekilde sarı- lacivertlilerin ilk yarıdaki en zayıf halkasıydı. Bu anlamda bu değişiklik, Fenerbahçe adına çok olumlu oldu. Nitekim, ilk yarının ortalarından itibaren oyunu tamamen kontrollerine almış olan sarı- lacivertliler; 60. dakikada Skriniar’ın takipçiliği ve ısrarı sonucunda ikinci gole ulaşıp maçı da bir anlamda bitirdiler.
Başakşehir karşısındaki Fenerbahçe’de görülen düşük tempoda, şampiyonluk şansının büyük oranda yitirilmesinden kaynaklanan moral kaybının da etkisi vardı şüphesiz. Yine de oyuncularının bireysel becerileri sonucu sahadan farklı bir skorla ayrılmayı başardı sarı- lacivertliler.
Elbette Fenerbahçe adına tartışılması gereken çok şey var. Özellikle de önümüzdeki sezonun planlaması adına. Şampiyonluk şansının büyük oranda azalmasının da etkisiyle su yüzüne çıkan sıkıntılar var Fenerbahçe’de. Örneğin Amrabat’ın göstere göstere yaptığı penaltı ve Tadic ile Talisca’nın saha içerisindeki sınırları zorlayan tartışması gibi. Amrabat’ınki konsantrasyonla ilgili bir problem. Diğeri tartışılır... Zaten bu sorunlar, yukarıdan aşağıya doğru gelen bir silsilenin sonucunda ortaya çıkıyorlar. Bu anlamda en başta Mourinho’nun geleceğinin netleşmesi gerekiyor. Esasen oyun, oyuncu ve sistem tercihlerinden dolayı var olan durumun en başta gelen sorumlusu o!
Ev sahibi Başakşehir maça iyi başladı. Fakat kaçan penaltı hem onların hem de genel anlamda maçın kırılma anı oldu. O andan sonra oyunun kontrolü Fenerbahçe’ye geçti ve Başakşehir hiçbir şekilde sarı- lacivertlileri zorlayamadı. Ne set hücumunda ne de geçişlerde başarılı olabildi ev sahibi takım ve yine büyük olarak adlandırılan takımlara karşı ortaya koyduğu performansın bir benzerini sergiledi.
Sahanın en kötüsü tartışmasız bir şekilde hakemdi. İki takım adına da önemli hatalar yaptı. TFF’nin öncelikle eğilmesi gereken konu, futbolumuzdaki bu hakem sorunu!