Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Öncelikle temsilcimiz Galatasaray’a bu sezon UEFA Avrupa Ligi’nde gösterdiği başarı için teşekkür etmek gerekiyor. Sarı- kırmızılılar, Marsilya ve Lazio’nun da yer aldığı Şampiyonlar Ligi ayarında bir gruptan lider olarak çıkarak isimlerini doğrudan son 16 turuna yazdırmayı başardılar. Bu turun ilk maçında da Camp Nou’da Barcelona karşısında çok iyi mücadele ederek 0-0 gibi iyi bir sonuç almayı başaran Galatasaray, kendi sahasındaki rövanş maçında ise güçlü rakibine mağlup olmaktan kurtulamadı.

Domenec Torrent, İstanbul’daki maçta tecrübe faktörüne önem vererek Gomis ve Babel ile maça başladı. Bir diğer fark ise sakatlığından dolayı kadroda yer alamayan Feghouli’nin yerine forma giyen Cicaldau idi.

Haberin Devamı

Bu isimlerden Babel, özellikle ilk yarıda nispeten etkili oldu. Top tutma becerisini gösteren Hollandalı futbolcu, sarı- kırmızılıların golüne dönüşecek korner öncesi topu sağdan etkili bir şekilde getiren oyuncuydu.

Torrent’in Beşiktaş maçında etkili bir performans gösterip iki golün de asistini yapan moralli Mostafa Mohamed yerine derbide oyuna girdikten sonra hiçbir varlık gösteremeyen ve fiziksel güçsüzlüğü net bir biçimde belli olan Gomis ile maça başlaması bence doğru değildi. Nitekim Gomis çok etkisiz kaldı. Torrent, etkisiz Gomis’i oyundan çıkartmakta da geç kaldı. Katalan teknik adamın ikinci yarıya direkt Mostafa Mohamed ile başlaması gerekirdi.

Galatasaray’ı olumsuz anlamda en çok etkileyen ise Feghouli’nin yokluğu oldu. Gerek Camp Nou’daki ilk maçta gerekse de Beşiktaş derbisinin ilk yarısında göze batan bir oyun sergileyen Cezayirli futbolcunun eksikliği çok hissedildi. Cicaldau hiçbir şekilde Feghouli’nin yerini dolduramadı.

Xavi, ilk maçın ardından yaptığı açıklamada, Galatasaray stoperlerinin arasını açamadıklarını ve araya oyuncu kaçırmayı başaramadıklarını söylemişti. Çünkü sarı- kırmızılıların çok iyi savunma yaptıkları ilk maçta Taylan- Berkan ikilisi de kendi alanlarını çok iyi kapatıp güçlü bir savunma seti kurulmasına yardım etmişlerdi. Esasen rövanş maçı için de Barcelona’nın benzer bir amacı olacağı az çok belliydi. Nitekim öyle de oldu. Ama bu sefer Taylan- Berkan ikilisi ilk maçın çok gerisinde kaldılar. Bu da Barcelona’nın skoru bulmasında etkili oldu.

Haberin Devamı

Hazır orta sahaya değinmişken bu bölgede yaşanan yaratıcı oyuncu sıkıntısını da bir kez daha belirtmek gerekiyor. Galatasaray ilk maçta, özellikle de Gomis’in gayet başarılı bir performansla süre aldığı bölümde kilit pas atabilecek yaratıcı bir orta sahaya sahip olsaydı rahatlıkla gole ulaşabilirdi. Sarı- kırmızılılar, Barcelona ile oynanan ilk maç da dâhil olmak üzere bu sezon oynadıkları tüm maçlarda yaşadıkları yaratıcı orta saha problemini bu karşılaşmada bir kez daha yaşadılar. Taylan- Berkan ikilisinden duyulan memnuniyetsizlikten dolayı ara transferde Gedson Fernandes’in yerine tercih edilip kiralanan Erick Pulgar ise kulübeden çıkabilecek bir performans gösteremiyor!

Rövanş maçı için büyük umutlar beslenen Kerem Aktürkoğlu da beklentilerin çok uzağında kaldı. Genç futbolcu, neredeyse hiçbir topu olumlu kullanamadı. Şüphesiz, Camp Nou’daki ilk maç, yaşanan ulaşım problemleri ve ardından yoğun efor sarf edilen Beşiktaş derbisinin getirdiği yorgunluk söz konusu olabilir. Esasen bu yorgunluk konusunu Feghouli’nin sakatlanması da dâhil olmak üzere tüm takımı etkileyen bir faktör olarak da değerlendirebiliriz. Buna ek olarak, bu maç özelinde Kerem’in omuzlarına yüklenilen sorumluluğun da kendisine ağır geldiğini düşünüyorum. Diğer taraftan, gelecekte Avrupa’da oynayacağı neredeyse kesin gözüken genç futbolcunun fiziksel güç ve dayanıklılık anlamında kendisini geliştirmesi gerektiği de net olarak görüldü.

Haberin Devamı

Marcao, attığı güzel golün yanında mücadelesi ile de ön plana çıkmış olsa da Galatasaray defansının genel anlamda iyi bir sınav verdiğini söyleyemeyiz. Her iki golde de ciddi anlamda hatalar zinciri söz konusuydu.

Galatasaray’ı bu kadro kalitesiyle UEFA Avrupa Ligi’nde elde ettiği başarı için tebrik etmek gerekiyor. Bu maçta da oyuna sonradan dâhil ettiği futbolculardan çok fazla verim alamayan sarı- kırmızılılarda orta saha en büyük problemi oluşturuyor. Diğer taraftan bazı yerlere alternatif bazı yerlere ise nokta transfer gerekiyor. Elbette transfer için maddi güç lazım. Galatasaray yönetimi bu maddi gücü sağlayabilecek mi? Tabii kadro konusundaki bir diğer handikap da seneye bir daha azalacak yabancı kontenjanı. Bu arada yabancı oyuncu sayısındaki sınırlamanın Türk futboluna yarar değil zarar getireceğinin altını bir defa daha çizmek istiyorum.

Bir kez daha teşekkürler Galatasaray. Önümüzdeki sezon Türk takımlarının Avrupa’da çok daha büyük başarılara imza atmaları dileğiyle…