Trabzonspor geçen sezonu iki ayrı hoca, iki ayrı disiplin, iki ayrı dünya görüşüyle geçirdi: Halilhodzic tamamen grup odaklı, takım menfaati takıntılı, disiplinci bir yönetici idi. Hiçbir oyuncunun bir diğerinden farkı yoktu ona göre. 25 adamın hepsi eşitti, hepsi her maçta sahaya çıkabilmeliydi. Cardozo peş peşe kulübede oturabilirdi mesela. Sırası geldiğinde Soner, Mehmet Ekici ile aynı işi yapmalıydı.
Başarıya sabırsız Trabzon kentinin Halilhodzic’in yöntemlerini benimsemesi mümkün değildi. Yanal devri başladı sonra. Daha seçkinci bir anlayış. Yıldız odaklı bir futbol stratejisi. Cardozo’nun, Erkan’ın, Mehmet’in sırtında yürüyen bir düzen. Erkan on maç üst üste kötü oynasa bile devam edecek, onun bir sihri beklenecek. Sürekli hücum edilecek; savunma hemen geliştirilebilir bir kavram değil, top kaybedildiğinde faul yapılıp kart görülecek. Yeni teknik adam Şota’nın da Kasımpaşa performansı, Yanal’ın yöntemlerinden çok farklı değildi. Kolay kolay 11’i bozmuyordu, beklentilerini Scarione-Adem-Babel üstüne kuruyordu. Oyun disiplininde de net zaaflar gözüküyordu Kasımpaşa’da. Puan tablosunda kritik bir yerde olmalarına rağmen, ligin en rahat takımı gibi davranıyorlardı. Bence Şota’nın Trabzon’da başarılı olması için Kasımpaşa’daki rahatlıkçı anlayışından vazgeçmesi gerek. Çünkü o da gayet iyi biliyor ki, Trabzon’da kayba tahammül daha az.
Geçen sezon Trabzon’un bir başka büyük sorunu da grup duygusunun oluşturulamaması oldu: Her hatada parmaklar başkasına yöneldi. Herkes takımı değil, kendini kurtarmaya odaklandı. Böyle bir oyuncu grubu, dünyanın en kalitelilerinden de oluşsa, başarısız olmaya mahkum. O yüzden yeni sezonda halledilmesi gereken ilk şey, grup duygusunun tesisi. Takım bilincinin enjeksiyonu. Kaybetmeyi kabullenmeme, bireyi değil takımı düşünebilme. Bu duyguya sahip Bosingwa, Medjani ve Onur gibi oyuncuların etrafında bir bilinç oluşturma. Şota’nın halletmesi gereken ilk iş bu.

Transferde Trabzonspor
Trabzon’da geçen sezon garip bir anlayış türedi: Bir oyuncu birkaç maç bekleneni veremediğinde ondan kolaylıkla vazgeçme ve hemen dışarıda daha iyisini arama. Bir tür şeyh enjeksiyonlu Manchester City davranış türü. Oysa Trabzon’un elinde gayet nitelikli bir kadro var ve esas gereken bu oyuncu grubunu geliştirmek ve bir ekip duygusuyla buluşturmak. Şeyh anlayışından vazgeçmek.
Ben, Hacıosmanoğlu’nun yerinde olsam “Bu yıl hiç transfer yapmayacağız ve bu takıma güveniyoruz” diyerek başlardım yaz dönemine. Öyle olmadı ama geçen yılki transfer şampiyonluğuna da koşulmuyor şu anda. Bu, iyi haber... Şu ana kadar transferi yapılan Mbia ve Cavanda ihtiyaç duyulan takviyelerdi. Okay, potansiyeli yüksek bir oyuncu. Alper’in Kayseri günlerinde İshak ya da Musa’dan çok fazla artısı yoktu. Şota da onu ilk iki hazırlık maçında pek kullanmadı zaten.

Haberin Devamı

Sezonun yıldızı
Mehmet Ekici

Trabzon oyununun beyni. Geriden çıkan toplara anlam kazandıran adam. Üstüne bir de duran top becerisini ekleyince kentin bir numaralı yıldızı konumunu kazandı. Takım bilincine de sahip olduğu için gelecek sezonun da lideri olacak muhtemelen.

Sezonun hayal kırıklığı
Erkan Zengin

Mehmet’in antitezi gibi. Mehmet ne kadar yıldız gibi hissetmeyip yıldız işleri başardıysa, Erkan da kendini dünyanın en iyisi gibi hissedip, takıma hiçbir şey vermedi. Yanal’ın o bu kadar kötüyken ilk 11’de oynatmaya ısrar etmesi de bence takımdaki adalet duygusunu zedeledi. Şota, kesinlikle o bölgeye alternatifler üretmeli.

En iyi çıkış
Özer Hurmacı

Kariyerini kemiren eksik sorumluluk duygusu problemini bu yıl tamir edebilmiş gözüktü. Ekici’nin harika performansı onu çizgiye itse de mücadeleyi bırakmadı ve kontratı hak etti. Yeni sezonda daha çok skor yapmalı.

En büyük düşüş
Kevin Constant

Onun kulüple sorunlar yaşayıp kadro dışı kalması, geçen sezonun kırılma noktası gibi. Savunma-orta saha arasındaki yetenek eksiğini gideren adamdı Trabzon’da. Ondan bu kadar kolay vazgeçilmesini hiç kabullenememiştim. Umarım geri dönüşü, bizim gibi ondan umutlu olanları hayal kırıklığına uğratmaz.

En iyi transfer
Carl Medjani

Sezon başı Trabzon’a gelen 5 Afrika kökenlinin tek Avrupa hislisi o sanırım. Gerek stoperde, gerek orta sahada, gerekse santrforda (G.Birliği ve Eskişehir maçlarında) yüzde yüzünü verdi. Bu yıl stoperde oynatılırsa yine kilit adam olabilir. Çünkü hücum, savunmada başlar onunla.

Anahtar sayı
15 kart

Yanal’ın maaile hücum edip, top kaptırıldığında faul yapma stratejisi malum. Trabzon da bu yıl ligin bu yolla en fazla kart gören takımı. Ama Mehmet Ekici’nin sezonu 15 kartla kapatması hiç akılcı değil. Çünkü Mehmet’in sürekli cezalı duruma düşmesi Trabzon’un oyununu baltalıyor. O faulleri Mehmet değil, başkaları yapmalı bence.

Haberin Devamı

Gelecek hafta...
Yeni sezona doğru (6): Bursaspor

Haberin Devamı