‘Bayramlarımızı çocuklarımıza aşılamalıyız’

Pelin Akil ve Anıl Altan’la Kurban Bayramı vesilesiyle buluştuk. Geleneklerine bağlı ve evcimen olduklarını söyleyen çift, bayramın ilk günlerini ailele-
riyle geçiriyor. Bu gelenekleri ileride çocuklarına da yaşatmak istediklerini söyleyen ikiliyle, yeni projelerini, evliliklerini ve
hayallerini konuştuk.

Bayramlar eskiden geleneklerin yerine getirildiği özel günlerdi, şimdilerde ise tatil anlamına geliyor. Siz bayramları nasıl yaşarsınız?

Anıl Altan: İkimiz de ailelerimize düşkün, geleneklerine bağlı ve evcimen insanlarız. Bayramın ilk günü akrabalarımızı ziyaret eder bayramlaşırız. İlk günün akşamı babaanemlerle yemek yeriz. İkinci gün ise anneannemlerle... Çocukluğumuzdan beri bu böyle devam eder.

Pelin Akil: Bayram aile, çocuklar, büyükler, kalabalık sofralar, Barış Manço, şeker, harçlık ve zekat demek benim için. Aile büyüklerimin ellerinden öpmeye gider, minik kuzenlere şeker ve harçlık dağıtırım. Diğer günleri de kendime ödül görürüm.

Çocuğunuz olunca bu geleneği devam ettirecek misiniz?

A.A.: Çocuğumuz olunca değişen bir şey olmaz, aksine daha fazla zaman geçirir ailesiyle.

P.A.: Bayramlarımızı çocuklarımıza aşılamak eminim ki onlara sevgi ve merhamet kapısı açar.

‘Çember’in çekimleri nasıl gidiyor?

A.A.: Biz işimizi ciddiye alıyor ve diziyi severek çekiyoruz. Gerçekten kamera önü, arkası iyi bir ekip
olduk. Bu da seyirciye geçiyor.

P.A.: Kocaman enerjiyle başladık. Abdullah Oğuz’un önderliğinde detay detay çalışıyoruz, herkes emek veriyor. Sıradan olmayan, her bölüm birbirinden farklı hikayelerle önemli konulara değiniliyor. Yeni sezona güzel bir giriş yapacağımızı düşünüyorum.

Aynı projede rol almanın avantajları ve dezavantajları neler?

A.A.: Dezavantaj olarak gördüğümüz bir yanı yok, aksine bizim için avantajlı oldu. Gerek enerjimizi
yükseltmede gerekse oyunlarımızda birbirimizi
tamamlayıp daha da üste taşıyoruz.

P.A.: Birbirimizi çok iyi tanıdığımız için beraber çalışmak avantaja dönüşüyor.

Evde, sette sürekli birlikte olmak ilişkinizi nasıl etkiledi?

A.A.: Birbirimize güç, kuvvet olmamız vesürekli beraber bir şeyler yaratmak bizi birbirimizedaha da bağladı.

P.A.: Her gördüğümde daha da aşık oluyorum
kocama. Yaptığı işe inancı ve role hazırlanışı tam bir gurur tablosu. Bu enerji de sanırım Ayşe ve Volkan
ikilisi için ekrana olumlu yansıyor. Bu arada 1 Eylül
evlilik yıl dönümümüz, buradan da kutlu olsun,
seni çok seviyorum.

Evlendikten sonra aşkınız şekil değiştirdi mi yoksa ilk günkü heyecanında mı?

A.A.: Şekil değiştirdi.İlk günkünden daha güçlü, daha heyecanlı, daha bağlı ve daha olgun bir ilişkimiz var. Bir elmanın iki yarısı değil, tek parça, bütün olduk.

‘Bebek istiyoruz’

Hayalleriniz neler?

P.A.: Salt sevgi dolu bir yaşam sürmek. Doğaya, hayvana ve insana sevgiyle yaklaşmak. Okullarda çocuklara en başta sevginin aşılanacağı bir dünyada nefes
almak. En büyük hayalim bu olabilir.

A.A.: Hayalimi yaşıyorum diyebilirim. Ailemize bir de bebek eklendi mi tamamlanacağız.

Çocuk istiyor musunuz? Ailelerinizin torun baskısı var mı?

A.A.: Herhangi bir baskı yok ama biz de, ailelerimiz de çocuk istiyoruz.

P.A.: Seneye inşallah diyoruz. Ailelerin baskısı yok ama istedikleri gözlerinden okunuyor tabii. Benim de içim pır pır olmaya başladı.

‘Bir komedi, bir de dram senaryomuz var’

Sosyal medyayı çok aktif kullanıyorsunuz. Hesabı ilk açtığınızda bu kadar sevileceğini düşünmüş müydünüz?

A.A.: Hep söylediğimiz gibi hesabı, sevilmesi ya da takipçi kaygısıyla açmadık. Kendimizin güldüğü gerçek durumları paylaştık, insanlara da aynı samimiyet geçti ve çok sevdiler.
Sonra çok güzel bir iletişim oldu
takipçilerle aramızda.

P.A.: Eğlenmeyi, gülmeyi ve güldürmeyi çok seviyoruz. Biz gülüyoruz, Instagram’a anılar biriktiriyoruz,
gerçek ve içten olunca da o
samimiyet geçiyor demek ki...

YouTube kanalınızda da izlenme rekoru kırıyorsunuz. Kanal için ne gibi yenilikler düşünüyorsunuz?

A.A.: Kanalımız, dizi ve film çekimleri yüzünden yenilikten biraz uzak kaldı. Şu an hazırda olan ve yeni çekeceğimiz eğlenceli ve gezdiğimiz yerlerdeki maceralarımız içeren bir sürü video takipçilerimizi bekliyor.

Skeçlerinizi ekrana taşımayı düşünür müsünüz?

A.A.: Şu an yazılı bir komedi, bir de dram senaryomuz var. Zamanı gelince ekrana taşıyacağız.

P.A.: Anıl’ın bu konuda keşfedilmemiş bir yaratıcılığı var. Mizah gücüyle de bir araya gelince inanılmaz eğlenceli hikayeler, durum komedileri çıkıyor. Anıl’la beraber yazdığımız bir şeyler var. Zamanı gelir, belki ekranda izleme şansımız olur.