Cadde 'Dizi sektörü küçük bir Hollywood'

'Dizi sektörü küçük bir Hollywood'

22.03.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başrollerinde Keremcem, Ezgi Asaroğlu ve Ceren Moray’ın yer aldığı FOX’un sevilen dizisi ‘O Hayat Benim’e bu sezon dahil olan Selen Görgüzel, rolünü, dizinin başarısını ve bir yönetmenle evli olmanın dezavantajlarını anlattı

Dizi sektörü küçük bir Hollywood

- Cevriye nasıl biri?
Mücadeleci, dişiliğinin farkında ama tutucu, yetiştiği ortama ve ailesine sadık bir kadın. Yaşadığı hayata rağmen güçlü, etrafında olan bitene duyarlı ve esprili bir köylü kadını.

- Benzer taraflarınız var mı?
Cevriye de bir anne, ben de. Sosyal statüsü ne olursa olsun, her annenin benzer yanları vardır.

- Cevriye’nin dizide kullandığı ‘Trrreee’ çok sevildi. Ne demek ve nereden çıktı?
Aslında bir anlamı yok. Konuşma anında kullanmak istediğim herhangi bir kelimenin yerine kullanıyorum. Kızım İlknaz’ın babaannesi çok kullanırdı, ondan kapmıştım.

- Dizinin reytingleri iyi gidiyor. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?
Her hafta büyük emekle yazılan senaryo ve bu senaryonun hayata geçmesini en iyi şekilde sağlayan yapım, yönetmen ve oyuncu kadrosu işi başarıya ulaştıran bir zincir. ‘O Hayat Benim’ çeşitli sosyo kültürel yapıda insanların varlığını sergileyen bir vitrin. Türkiye’nin her kesiminden bireyler dizide kendinden bir şey bulabilir, bu da başarı için çok önemli.

- Sette ortam nasıl?
Ekip arkadaşlarımın hepsini çok seviyorum ve sete gitmek benim için çok keyifli. Gayet keyifli çalışıyoruz. Saygı çok önemli, bir de birbirimizi seviyoruz. Bu ortam başarıyı getiriyor.

- Keremcem, Ezgi Asaroğlu ve Ceren Moray için neler söylemek istersiniz?
Başarı boşuna elde edilmiyor dedirtecek kadar özverili sanatçılar.

- Dizi sektörü hakkında neler söylemek istersiniz?
Küçük bir Hollywood oldu Türk dizi sektörü. Arz ve talebe bağlı olarak çok iş çıkıyor. Yurt dışından talep gören bir alan ancak nefes almaya ihtiyaç var. Duyguyla yapılan bir iş fabrikasyona döner. Mekanikleşirse, ki süreler maalesef buna sebep oluyor, seyirciyi tatmin edemez hale gelebiliriz. Diziler sinema filmi çeker gibi çekiliyor. Bu herkese zulüm.

- 2012’de ‘Çocuk Kadınım’ isimli bir albüm çıkardınız. Çalışmalarınız devam ediyor mu?
Albümü bir hobi olarak yaptım. Sesimle ilgili aldığım eğitimi ve bestelerimi bir albümde arşivlemek istedim. İlerleyen zamanlarda iyi bir şarkı bulursam tekrar yaparım.

- Sahneye çıkmayı istiyor musunuz?
Yaratıcılığı olan, sanata hizmet eden her şeyi yapmak isterim.

- “Yapmazsam gözüm açık gider” dediğiniz bir şey var mı?
Bir Hollywood yapımında yer almayı çok istiyorum.

‘Eşimden çok şey öğreniyorum’

- Hamdi Alkanla evli olmak sizin için avantaj mı yoksa dezavantaj mı?

En büyük dezavantajı, ön yargılar. Ancak Einstein bile ‘Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur’ demiş. O yüzden avantaj ya da dezavantajını düşünmüyorum. Hamdi ile evlendikten sonra hayatımda mesleki ve kariyer anlamda bir değişiklik olmadı. Zaten oyuncuydum. Avantajlı kısmını düşünecek olursam, eşimden çok şey öğreniyorum.

- Ailenize ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
Aileme her koşulda vakit ayırırım. Zaten insan yapmak istediği şey için mutlaka zaman bulur. Yeter ki gerçekten istesin.

- Evlilik nasıl gidiyor?
Maşallah diyelim. Evliliğin insan doğasına aykırı olduğunu düşünürdüm, ta ki Hamdi’yle hayatı paylaşmaya başlayıncaya kadar. Doğal bir uyum içinde, çok mutlu bir evliliğimiz var.

- Hamdi Bey romantik midir?
Bu devirde bulunmaz dedirtecek kadar...

- Tekrar anne olmayı düşünüyor musunuz?
Bazen evet bazen hayır. Yaşım geçmeden evet düşüncesi denk gelirse, bir küçük ‘Alkan’ katarız aramıza.