KOLESTEROL KABUS DEĞİL

Türkiye’de koroner kalp hastalıklarından ölüm oranı, tüm ölümler içinde yüzde 43’le ilk sırada. Dünyada her yıl yaklaşık 17 milyon, ülkemizde ise 130 bin kişi koroner kalp hastalıklarından hayatını kaybediyor. Onca düşük yağlı diyete ve kolesterol haplarına rağmen ölümler hızla artıyor. “Acaba birileri bizi kandırıyor mu?” diye hiç aklınıza gelmiyor mu?
Prof. Dr. Ahmet Aydın, ‘Taş Devri Diyeti’ adlı kitabında insanların yıllarca yanlış bilgilendirildiğini söylüyor: “Çeşitli ülkelerde, çeşitli hastalıklarda ve çeşitli etnik gruplar üzerinde çok sayıda araştırma yapıldı. Fakat kandaki kolesterol düzeyleri ile koroner kalp hastalığı arasında ya da ölüm sıklığı arasında bir ilişki bulunamadı. Kolesterolü yüksek olan kişilerin kalp hastalığına yakalanma ve ölüm sıklığı, kolesterolü normal olan kişilerdekinden daha yüksek değil.”
Prof. Aydın, kitabında kalp sağlığına ilişkin soruları da yanıtlıyor.

Yüksek kolesterollü besinler, kalp hastalığına yol açmıyor mu?
Benim gibi düşünen bilim adamları, kalp hastalıklarını ‘kolesterol depo hastalığı’ olarak değil ‘düşük yoğunluklu sistemik iltihaplı hastalık’ olarak kabul ediyor. Omega-3 yağ asitleri gibi gıda maddeleri, iltihap önleyici etkileriyle koroner kalp hastalığı gelişimini yavaşlatabiliyor. Rafine gıdalardan uzak durup, doğal gıdaları yiyerek kronik iltihap riski azaltılabilir.

Kalp krizi geçirenlerin yarısının kolesterolü yüksek değilmiş. Doğru mu?
Geçenlerde ünlü tıp dergisi New England Journal of Medicine’de bir ilaç firmasının desteklediği araştırmanın sonuçları yayınlandı. Haberde, “Kalp krizi geçirenlerin yaklaşık yarısının kolesterolünün yüksek değil, tersine son derece normal” olduğu yazıyordu. Yani kolesterolü yüksek olan da, olmayan da koroner kalp hastalığı geçiriyor! Ama ‘kolesterol lobisi’ bu gerçekten hareketle, “Kolesterol düşürücü ilaçları artık kullanmayın” diyeceklerine normal kolesterolü olanlar da bu ilaçları kullansın istiyor. Çünkü bu zararlı ilaçların faydalı bir yanı da var; iltihabı azaltıyor. Pahalı ve birçok yan etkisi olan bu ilaçların yerine, ucuz ve yan etkisiz iltihap azaltıcıları (Balıkyağı, D vitamini, baharatlar, otlar vb.) hiç önermiyor. -BİTTİ-


KALBi KORUMANIN 10 YOLU
1- Un ve şekerden mamül gıdaların tüketimi en aza indirilmeli.
2- Margarin ve sıvı yağlar (mısır, soya, ayçiçeği, kanola) kullanılmamalı.
3- Bunların yerine hayvani yağlar ve zeytinyağı yenilmeli (dedelerinizin yaptığı gibi).
4- Günde 1-2 gram balıkyağı ve 250- 1000 miligram kefir tüketilmeli.
5- Et, fermente süt ürünleri (yoğurt gibi), yumurta, sebze, meyve ve kabuklu kuruyemiş yenilmeli.
6- Günde 3-5 dakika kültür fizik yapılmalı ve yarım saat yürünmeli. Derin nefes alınmalı.
7- Günde en az 2 litre su içilmeli.
8- Kandaki D vitamini düzeyi 40-120nanogram/mililitre arasında tutulmalı.
9- Açlık kan insülin düzeyleri 5 ünitenin altında olmalı.
10- İltihabın göstergesi olan CRP 0.3miligram/desilitre’nin altında kalmalı.