Cadde ROOSEVELT’LE HAFTA SONU

ROOSEVELT’LE HAFTA SONU

03.01.2013 - 21:51 | Son Güncellenme:

1939 yılında İngiltere kralı ve kraliçesinin iki günlük Amerika ziyaretini konu alan filmde Amerikan Başkanı Franklin D. Roosevelt’i Bill Murray canlandırıyor. Usta aktör GQ dergisine konuştu

ROOSEVELT’LE HAFTA SONU

Bill Murray, ülkemizde 15 Şubat’ta vizyona girecek ‘Hyde Park on Hudson’ filminde ABD Başkanı olarak karşımıza çıkacak. Eğer Amerika’ya başkan seçilmek için arkadaşlarının eşlerini telefonda işletebilen, bir oda dolusu insanı gülmekten kırıp geçiren biri olmak gerekiyorsa, o kişi hiç şüphesiz Bill Murray olurdu. Ve işte şimdilerde karşımıza Franklin D. Roosevelt olarak çıkacak bu dev isim, alaycı aksanı ve Oscar adaylığı dedikodularıyla gündemde.
Eğer bir pazar günü kendinizi New York’ta bir parkta beyzbol oynarken bulursanız tam atış yapmaya hazırlanırken, enteresan, evsiz gibi görünen bir adam birden ortaya çıkar ve oyuna dahil olmak isterse, sakın izin vermeyin ama onu hor da görmeyin! Neden mi? Bu kişi Bill Murray olabilir de ondan. Nerede, ne yapacağı belli olmayan bu adam için şimdi içini dökme zamanı...

Haberin Devamı

Metro maceraları
Murray, “Metro maceraları beni hep güldürmüştür” derken New York’a ilk geldiği zamanları hatırlıyor: “Akıl almaz olaylar yaşanır buralarda. Buraya 1974 yılında yani tam da her şeyin daha kötüye gittiği dönemde geldim. Metrolar kışın deli gibi soğuk, yazınsa çok sıcaktı. Camlar açık giderdik bu yüzden tüm tozlar yüzümüzde birikirdi. Trende bir tutuklu ya da maden işçisi gibi hissederdim kendimi. Hep bir koşuşturmaca içindeydim. Trenden çıkar çıkmaz, maratonum başlardı.”

Etkisinin farkında
Kendilerine benzeyen birilerini görmek, insanları hep etkilemiştir. Bill Murray yıllardır insanların üzerinde bu etkiyi yaratıyor. Bill Murray’yi tarif etmek tuzun tadını tarif etmek kadar zor. Tuzun tadı neye benziyor? Tuza! Bill Murray neye benziyor? İlginç bir şekilde Bill Murrayvari... 62 yaşındaki bu adam, kırışık yüzünü düzgün sakallarıyla örtmeyi biliyor ve seyrekleşmiş de olsa hâlâ kıvırcık olan saçlarıyla mükemmel görünüyor. En güzeli de bu adam, insanlar üzerindeki etkisinin farkında. Canlandırdığı karakterlerle arasında kurduğu bağı en çok da yakında vizyona girecek ‘Hyde Park on Hudson’da göreceğiz.

Haberin Devamı

Reklam yapmayı sevmiyor
‘Hyde Park on Hudson’ filmindeki reklamcının, Murray’yi takım elbise içinde film hakkındaki soruları cevaplamak zorunda bırakması üzerine aktör, kendisini çaresiz hissediyor. Çünkü pek reklam yapmayı seven bir adam değil.
“Bir sabah uyandığımda içimde ruhumu Focus Features’daki adama satmışım gibi bir his vardı” diyor Murray ve ekliyor; “Gerçekten ne yaptığım konusunda hiçbir fikrim yoktu. ‘Hyde Park on Hudson’a ödül alacak film gözüyle bakıyorlar. Bense endişeliydim çünkü bu yolun cam kırıklarıyla kaplı ve dikenli tellerle çevrili olduğunu görüyordum.
Daha önce ilk kez ödülü aldığım zaman bütün ödülleri alabilirim gibi hissetmiştim çünkü alabilirdim. Ama Oscar alamadığımda hayal kırıklığı falan yaşamadım. Sadece şaşırdım. Birden durdum ve şöyle düşünmeye başladım: Aman Tanrım, bu şeyi gerçekten istedim. Bu işin önemli olduğunu düşünen bir yanım hayal kırıklığına uğradı sadece. Kendi kendime eğer bu bir daha olursa, yapmak istemiyorum dedim. Hazır olmadığım için kazanmadığımı fark etmem iyi geldi. İnsanlar hiç çalışmadan, film yapmadan yıllar geçirebiliyor çünkü bu film Oscar alamaz diye düşünüyorlar. Haliyle köreliyorlar.”

Haberin Devamı

Amaç seyirciyi canlı tutmak
Wes Anderson bir önceki filmi ‘Suda Yaşam’ın yönetmeniydi. Murray, “Filmin her kısmı çok eğlenceliydi ama Wes biraz üzerinde çalıştı ve gülünecek vurguları değiştirdi. Aslında amaç izleyiciyi hep canlı tutmak. Wes ne istediğini gerçekten çok iyi biliyor” diyor ve ekliyor: “Yaptığımız ilk filmler eğlence amaçlıydı. Ölüm kalım meselesi olan bir şey yoktu. ‘Hadi bakalım ne yapıyoruz? İki kamerayı açın’ gibi muhabbetlerin geçtiği filmlerdi. Bu ışıkta kullanılmayan kasların kandırmacalarını görmemek imkansızdı.”
Komedi filmlerinin eskisi gibi olmadığını düşünen Murray, çekmeye değecek çok az komedi filmi olduğunu düşünüyor. “Kafama takılan önemli bir soru var. Komediye bugün yeni bir şeyler getirebilirim ama tam olarak nereye ve nasıl onu bilmiyorum. Yeniden bir menajer tutmayı düşündüm gerçekten. Kafamdaki sorular ve planlar için sadece. Ama anladım ki insanın planları olması çok da güzel bir şey değil. Biliyorum ki eğer bir gün komedi filmi yapma ihtiyacı duyarsam, nasıl yazılacağını biliyorum. Eğer böyle bir hırs içine girersem bunu nasıl halledeceğimi biliyorum.”