‘Sunuculuk anı yakalama işi’

Programın formatının kendi- sini çok heyecanlandırdığını belirten Timur Acar, “Teklifi iyi ki kabul etmişim. Güzel bir yolculuğun başlangıcı oldu” dedi. Acar’la yarışma programını, sunuculuğu ve oyunculuğu
konuştuk.

‘Gönder Gitsin’den biraz bahseder misiniz?

Karga Seven Pictures ve partneri Red Arrow şirketi, Avrupa ve dünya üzerindeki formatlar üzerine çalışmalar yapıp, Türkiye pazarına girdi. Türkiye’de çok değerli isimlerle çalışmaya başlayıp, ekip kurdular. İlk projeleri ‘Gönder Gitsin’ için de benimle çalışmak istediler. Teklif, menajerim Abdullah Bulut aracılığıyla geldi. Toplantılarımız sonucu ekip, yapım şirketi ve format beni heyecanlandırdı, kabul ettim. İyi ki de etmişim. Benim için güzel bir yolculuğun başlangıcı oldu.

Yarışmanın formatı nasıl?

Format, görseller üzerine kurulu. Yarışmacılarımıza bir konu başlığı veriyoruz ve akabinde dört fotoğraf açılıyor. Onlardan konu başlığıyla alakalı olmayan şıkkı bulup, göndermelerini istiyoruz. Yarışma, basit gibi görünse de şaşırtıcı
olabiliyor çünkü seçim yapmak o kadar basit değil. Seçenekler üzerine tartışıp, yorum yapıp yanlış olanı bulma aşaması, yarışmacılarımıza zor ama keyifli dakikalar yaşatıyor.

‘Gönder Gitsin’i diğerlerinden farklı kılan nedir?

Öncelikle yarışmamızda bir soru yok. Yarışmayı farklı kılan, yarışan çiftlerimizin görsel hafızalarını zorlaması.

Reyting kaygısı yaşıyor musunuz?

Tabii ki yaşanıyor. Kim yaptığı bir işte bu kaygıyı yaşamaz ki? Bu konuyu benden daha fazla yaşayanlar var. Biz ekrandayız evet, ama asıl bu işin arka tarafı mutfağı daha kaygılı.

‘Gönder Gitsin’e gelen tepkiler nasıl?

Çevremden güzel tepkiler aldım. Farklı ve cool bir iş olduğunu söyleyenler de oldu. Bunları duymak güzel tabii ki.

‘Tek başına ve özgürsünüz’

Oyunculuk mu yoksa sunuculuk mu? Sizin için hangisinin yeri ayrı?

Sunuculukla yeni tanıştım ama keyifli olduğunu söyleyebilirim. İlk göz ağrım oyunculuk olduğu için, her zaman yeri ayrı. Oyunculukta hep kendinizi zorluyorsunuz. Bir metin var elinizde ve üzerine bir şeyler koyma çabası hissediyorsunuz. Sunucuculuk derseniz, tamamen anı yakalama işi. Zamanlama her zaman önemli, doğaçlama şansınız her daim var, tek başına ve özgürsünüz.

Beğendiğiniz bir sunucu var mı?

Son zamanlarda arkadaşım diye demiyorum ama İlker Ayrık kendine ayrı bir yer açtı bu alanda. Selçuk Yöntem’i de unutmamak lazım.

Yayına çıkmadan önce inandığınız bir uğurunuz var mı?

Jenerik müziği gelmeye başladığı an, yüksek sesle bağırıyorum.