Beşiktaş’ın çok yoğun fikstürü bu maçla başladı. Sıkışık fikstürden en iyi sıyrılma yöntemi üst üste kazanıp formunu zirveye çıkarmak. Bunu yaparken Beşiktaş bu maçlarda ne kadar çok ilk golü atarsa o kadar az yıpranır. Gençlerbirliği karşısında da ilk golü atmak Beşiktaş’ın işini kolaylaştırmıştı. Lakin 2. yarının ilk 15 dakikasında bu sezon Beşiktaş’ın geçen iki sezona göre en önemli eksiği olan oyun içi devamlılık sorunu, maçın 1-1’e gelmesine neden oldu. Sessegnon’un 15 dakika özel kalitesini göstermesi, Beşiktaş’ın gücünü ekonomik açıdan dengeli kullanmasını engelledi. Şenol Güneş üst üste yaptığı oyuncu değişiklikleriyle maçı çevirmeyi başardı. Negredo çok kaçırdı. Talisca ise 2018’de öyle bir golcü kimliğine büründü ki pas arası kovalarken süper bir aşırtma golüne imza attı. Dün geceden sonra Beşiktaş taraftarları Talisca-Love sambacı ikilisini beraber izlemek için daha da sabırsızlanmıştır. Gecenin sorusu Caner, sol bek standartlarının çok üstündeki yeteneklerine rağmen saha içinde sinirine hâkim olamadığı için başına binbir dert açtı. Oğuzhan’a yapılan faulün cezasını hakemmiş gibi kesmeye çalışır ki? Maçın starı Sessegnon, Sunderland’de bile özel yeteneklerini göstermişti. Gençler, onu transfer ederek Cavcav’ın altın çağını hatırlatan bir işe imza attı. Yazın ilk 5’teki takımlar onun için transfer savaşına girişirler. Maçın detayı Beşiktaş’ın karşı preste topu geri kazanma süresi sezon başına göre bayağı kısaldı. Bu süreyi daha da kısalttığı ölçüde oyununu geliştirip şampiyonluk şansını arttırabilir. Kısa mesaj Fikstür çok yoğun, sürdürülebilir başarı için arada maçları erken koparmak da gerek. Önce şu durumu belirtmekte fayda var. Puan olarak baktığınızda geriye düşmüş bir Beşiktaş’ın, hem Ziraat Türkiye Kupası, hem lig ve hem de Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek olması, her takımın kaldırabileceği bir görev değil. Bu çerçeveye göre dünkü Gençlerbirliği maçına as ve yedeklerden kurulu bir onbir çıkartan teknik direktör Şenol Güneş, ilk maçta turu garantileme arzusu içerisindeydi. Şubat ayındaki yoğun fikstürü göz önünde bulunduran deneyimli hoca, haklı olarak ligdeki Bursaspor maçını da düşünerek bazı asları yanında oturttu. Karşılaşmaya hızlı başlamasına rağmen ilk yarıyı 1-1 bitiren Beşiktaş, yedek kulübesindeki zenginliğini ikinci yarıya taşımasını bildi. Adriano-Talisca-Oğuzhan değişiklikleriyle fabrika ayarlarına geri dönen Kartal, sahadan turu garantileyebilecek bir skorla ayrıldı. Bu maçta öne çıkan en önemli detay ise Negredo’nun performansı oldu. Kendisinden mi yoksa sistemden mi kaynaklanıyor belli değil lakin, Vagner Love bu takımın birinci forveti olursa hiç şaşırmam. Beşiktaş'ın kulübesinde oturanlara bakalım: Kaleci Fabri, Adriano, Pepe, Quaresma, Oğuzhan, Talisca ve yeni golcü Vagner Love.. Atiba ile Tosic ise tribünde oturuyor. Saydığım bu isimler kurtlar sofrasının müdavimleri... Birçok teknik adam, Beşiktaş'ın elindeki geniş, kaliteli ve becerisi yüksek kadroyu kıskanıyordur. Şenol Güneş de elindeki kadroyu Rekabet ortamı içinde rakibin gücüne göre doğru kullanıyor. Fazla forma şansı bulamayanları, Gençlerbirliği karşısında Biz göreve hazırız zihniyetinde ve ciddiyetinde gördüm. Sadece Tolgay, dağınık bir görüntü sergiledi ve çok top kaybıyla oynadı. Ünlü yıldızların yokluğunda bile Beşiktaş oyun anlayışı olarak Şenol Güneş'in isteklerinin dışında hiç hareket etmedi. Herkes ayağa görerek pas yaptı. Babel-Lens ikilisi, kanatlardan etkili bindirmeler yaptı. Beşiktaş'ın göze çarpan en önemli tarzı sıkışan oyunu ters kanada taşımasıydı. Oyunun direksiyonunda hep Beşiktaş oturdu. Gençlerbirliği, rakibin gücünü gözeterek orta alanı kalabalık tutmaya çalıştı ve kontrataklarla golü aradı ve Deniz Yılmaz'la o golü buldu. Şenol Güneş'in yeni golcü Vagner Love'ı ayağının tozuyla külübeye alması Beşiktaş'a hoş geldin anlamındaydı. Taraftar, Vagner Love'ı oynatmasını istedi ama Şenol Hoca takım içi dengeleri düşünerek bu isteğe uymadı. Eğer Negredo-Pektemek ikilisinden birini çıkarıp, Brezilyalı yıldızı alsaydı, çıkacak oyuncu Hocam demek ki beni düşünmüyor hissine kapılırdı. Şenol Hoca, 1-1 sonrası müdahale ederek, oyunu yönetmesi için Oğuzhan'ı, hücumu zenginleştirmek için de Talisca'yı aldı. Oğuzhan'a yapılan hareket penaltıydı, Negredo sakin bir vuruşla golü attı. Kaleci Hopf'un hediyesi topa Talisca'nın vuruşu ustacaydı. Beşiktaş yarı final yolunu açtı. Bey'ler büyük düşünür. Bey'lerin hedefleri küçük olmaz. Bey'ler hep kazanmak ister. Sokakta da salonda da. Mahalle maçında, halı sahada bile. Baksanıza yüzünden, yüzündeki çizgilerden bunu anlamak zor değil aslında. Her bir çizgi, bir mana ifade ediyor. Ciddiyet, disiplin, amaç, arzu, hırs... Şampiyonlar Ligi'ne ne kadar önem veriyorsa Türkiye Kupası'nı da aynı şekilde ciddiye alıyor. Bu futbolcularına da yansıyor. Kendi gibi düşünmeyeni kendinden saymıyor. Taraftar da bunu istiyor Şenol Bey'den. Sadece sevilmiyor aynı zamanda saygı da duyuluyor Şenol Bey'e. Love'ı bekledi herkes ama Şenol Bey 'sabır' dedi. Beşiktaş formasının ucuz olmadığının mesajını verdi. Vagner Love'ı ilk oynayacağı maça böyle hazırlıyor Şenol Bey! İşini çok iyi biliyor Şenol Bey. 'Vagner magner farketmez' diyor Şenol Bey. Messi de gelse Ronaldo da gelse Neymar da gelse inanın aynı muameleyi görürler Şenol Bey'den. Acayip bir adam Şenol Bey. Gücüne güç katıyor Maça gelince. Mustafa Pektemek kesinlikle kalmalı. Kalacak gibi de duruyor. Kalmakta istiyor. Sanırım Şenol Bey'in Türk futboluna yeni kazandıracağı isim Mustafa Pektemek olacak! Vagner Love'ın daha oyuna girmeden kenarda duruşu, heyecanı, hop oturup hop kalkması Beşiktaş taraftarını umutlandırdı. Bazı pozisyonlarda yedek kulübesinden çıkıp teknik direktör gibi davranması Beşiktaş'a çok şey katacağının, kazandıracağının habercisi gibiydi. Tolgay Arslan Beşiktaş için büyük bir değer. Tam Avrupalı. Büyük takımın futbolcusu nasıl olunur, bunun en güzel örneğinin adı Tolgay Arslan. Kadroya yazılacak ilk 3 isimden biri her zaman Tolgay'dır. Tolgay olmalıdır. Defans zamanı defans, hücumdayken hücum. Ortalama saha uzunluğu 100 metrede topu baştan sona oynayan nadir futbolculardan. Bu sebeple 62.dakikada oyundan alındı. Skor önemli değil. Beşiktaş ciddiye alıyor her maçı Şenol Bey'le. Ligin en fazla yorulan takımı. Şenol bey 'büyük düşünerek' Beşiktaş'ın gücüne güç katıyor. Tıpkı Guardiola, Mourinho, Unai Emery, Conte beyler gibi kupaların peşinden koşuyor, koşuşturuyor. Şampiyonlar Ligi gururunu yaşatan bir takım olarak Beşiktaş için belki kupa 2. planda kalabilirdi ama Şenol Güneş’in bu sezon bu kupada iddialı olmak istediği sonradan yaptığı değişikliklerle kendini belli etti. Aslında Beşiktaş, Kasımpaşa maçının bir benzerini oynadı Gençlerbirliği’ne karşı. İlk yarıda daha tempolu daha ileriyi düşünen bir görüntü vardı ama çok üretkenlik yoktu. Golü de erken buldular ama ikinci 45’e Gençler’in belki de sert ve inanılmaz baskısını beklemediklerinden çok top kayıpları ve ikili mücadele zayıflığı ile oynadılar. Bu bölümde Gençlerbirliği tamamen kaleyi düşündü. Beraberliği buldular öne bile geçebilirlerdi. Ancak Güneş, Talisca ve Oğuzhan hamleleri ile ibreyi tekrar kendilerine çevirdi. Gerçi gelen 2 gol de biri penaltı biri kaleci Hopf’un hatasından oldu ama ister istemez iki kaliteli ayağın girişi Gençler’i telaşlandırdı. Böylesine maçlar da dengesiz oyun normal ama Beşiktaş bunu lig de de oynamaya başladı. İşte sıkıntı bu ama kadronun zenginliğine bakıldığında bir panik havası olmaması gerekiyor. Love dün kulübedeydi. Love’ın gelişi Negredo’yu ister istemez tedirgin etmiş. Bir penaltı golü attı ama girdiği pozisyonlarda ise acemi bir genç santrfor gibiydi. Sanki o da Love yavaş yavaş formasını kapacak diye kendini hazırlamış bir havadaydı. Bu sonuçtan sonra Siyah-Beyazlılar turu alma yolunda büyük adımı attılar. Başkent’te artık kendilerini zorlamadan işi bitirirler diye düşünüyorum.