Bu evin bereketi yok

SERDAR SARIDAĞ - MAÇIN ÖYKÜSÜ

Beşiktaş kötü hava şartları ve zeminde oynanan maça hızlı ve arzulu başladı, Olcay ile skor avantajını da yakaladı. İkinci yarı temposu düşen, oyunun kontrolünü rakibine veren siyah-beyazlı ekip Berkay’ı durduramadı. Ev sahibi 10 kişi kalan Eskişehir kalesine son bölümde yüklense de galibiyete ulaşamadı.

Futbolda böylesine kötü zeminler için genelde “patates tarlası” benzetmesi yapılır ama dünkü maç bildiğin çeltik tarlasında oynandı. Maçtan sonra tohumu dökersen, milli maçlar arasından sonra mahsülü rahat toplarsın. İkinci yarıda yağmur durmasa çiftlik balık işine bile girersin bu statta. Hal böyleyken iki takımın oyuncularını eleştiri terazisine koyamazsınız. Hele ilk yarıdaki o şiddetli yağmur ve fırtına, sahadakilere Çin işkencesi gibi gelmiştir.

Yerdeki ve gökteki olumsuz futbol koşullarını bir kenara bırakarak maçın senaryosuna geçecek olursak, Ertuğrul Sağlam, Slaven Bilic’ten daha iyi bir yönetmenlik örneği gösterdi. 21’de haftalardır kesik olan Serdar Kurtuluş’un yarattığı tehlikede, Beşiktaş adına gol atan Olcay Şahan’a, karşılık vermesini bildiler.

71. dakikaya kadar bir çok ciddi pozisyona girmesine rağmen farkı açamayan Beşiktaş, bu dakikada Berkay’ın ayağından yediği golle bu cömertliğin faturasını ödedi. Berkay’ın golüne kadar Beşiktaş’ın girdiği ciddi pozisyonlardan en barizini inceleyecek olursak, Bursa gazisi Oğuzhan’ın 16. dakikadaki tercihi, belki o an için değil ama maç sonrasında önemli bir hata olarak değerlendirilmiştir herhalde. Boştaki arkadaşlarına pas vermek yerine, kalabalık rakip savunmanın içine girmek, tamamen pozisyon intiharıdır.

İç sahada kazanamadılar

Kırılma anlarına gelecek olursak, 90+2’de önce Serdar Özkan sonra Sosa net gol fırsatlarını değerlendiremediler. Sonuç olarak Beşiktaş bu sezon yine iç sahada kazanamadı. Bilic hatalı mı tartışılır ama şurası net. Avrupa’daki 80 takım arasında bir tek Beşiktaş Pazartesi oynuyor demişti. Oysa bu Eskişehirspor Salı günü kupa maçı oynamıştı.