1 YAŞINDAN BERi KAMERANIN ÖNÜNDE

Oyunculuk yapan her çocuk, yetişkinliğinde süper yıldız olacak diye bir kaide yoktur. Tersine, nice çok başarılı çocuk oyuncu daha reşit bile olamadan oyunculuk sahnesinden silinip gider. Hal böyle olunca, Meksika’da çocuk oyuncu olarak büyüyüp, sonra uluslararası arenada dikkat çekip sadece Hollywood’da değil, Avrupa sinemasında da ilgi gören bir aktör olmak az şey sayılmaz.
Ayrıca filmografisindeki coğrafyalar değil, yönetmenler de geniş bir skalaya sahip. Son yıllarda çektiği filmlere tersten bakarsak, çekim için gittiği ülkeler bile bazılarımızın bir ömre sığdırmakta zorlanacağı yoğunlukta. 2010 yapımı ‘Letters to Juliet’te New York’ta başlayan hikaye, İtalya taşrasına taşınıyordu. 2009’da iki filmde rol almıştı. Bunlardan Jim Jarmusch’un İspanya güzellemesi ‘The Limits of Control/Kontrol Limitleri’nde kısacık bir rolle kendisini bu kez İspanyol taşrasına atıyordu. İsveç sinemasının aykırı çocuklarından Lukas Moodysson’un ‘Mammoth’unda ise New York’ta başlayan hikaye onu bu sefer Tayland ve Filipinler’e sürüklüyordu. 2008’de Alfonso Cuaron’un kardeşi Carlos’un ilk uzun metrajı ‘Rudo y Cursi’ için Meksika’nın yolunu tutuyor, Fernando Meirelles’in Saramago uyarlaması ‘Blindness/Körlük’ içinse Sao Paolo ve Toronto’nun... Inarritu’nun ‘Babil/Babel’iyle ABD’den memleketi Meksika’ya, Michel Gondry’nin ‘Rüya Bilmecesi/ Science of Sleep’ isimli sürreel tatlı filmi için Paris’e uzanıyordu. Onun hemen öncesindeyse Almodovar’ı güç bela İspanyol aksanıyla İspanyolca konuşabileceğine ikna edip ‘Kötü Eğitim/Bad Education’ için Madrid ve Barcelona’da alıyordu soluğu. 2004’te Walter Salles’in motoruna atlayıp ‘Motosiklet Günlükleri/ Motorcyle Diaries’iyle üstelik Che Guevara kılığında muhteşem bir Güney Amerika turuna çıkıyordu... Bu ay vizyonda karşımıza çıkacak ‘Yağmuru Bile’deyse yolu Bolivya’dan geçecek.

Londra’da ‘iyi eğitim’Gael Garcia Bernal aktris/model bir anneyle aktör/yönetmen bir babanın çocuğu. 30 Kasım 1978’de Pasifik kıyısındaki Guadalajara’da dünyaya geldi. Henüz 1 yaşındayken adım attığı kameraların önünden o gün bugün neredeyse hiç ayrılmadı. Gençliği, Meksika dizilerinin setlerinde geçti. 19 yaşında Londra’ya oyunculuk okumaya gitti. Sonradan Londra’da geçirdiği yıllarını ‘ufuk açıcı’ olarak nitelendirecekti. Oyunculuğun gerçekte ne manaya geldiğini anlaması içinse 1999’da Inarritu’nun ‘Amores Perros/Paramparça Aşklar ve Köpekler’inde rol alması gerekecekti. Bu filmin yalnızca Inarritu’yu değil, aynı zamanda Bernal’i de uluslararası arenaya taşıyan film olduğunu söyleyebiliriz. Onu 2001’deki ‘Y tu Mama Tambien/Ananı da’ izledi. İlginçtir, bu zekice kotarılmış yol filmi, Bernal’le birlikte başrol arkadaşı Diego Luna’nın ve yönetmeni Alfonso Cuaron’un da yıldızlarını parlattı. Hepsi kısa süre sonra Hollywood’un radarına takıldılar. Hepsi de çok başarılı ve kalıcı sinemacılar oldular.

İki kez Che Guevara rolündeKuşkusuz, milyonlarca insanın savunduğu bir ideolojinin idolünü, Che Guevara’yı, bir de değil tam iki kez (‘Motosiklet Günlükleri’nden birkaç yıl önce ‘Fidel’ isimli bir televizyon filmindeydi diğeri) canlandırmak herkese nasip olmaz. “Rol yakışana gidermiş” diye meşhur bir söz olsa, tam da onun bu durumunu kastetmek için kullanılırdı.
Ne mutlu ki, Bernal tercihlerini uluslararası projelerden yana kullanıyor. Hem Hollywood’un o saçma döngüsünde kaybolup gitmiyor hem de farkında mı bilinmez ama ağır ağır hayli egzotik bir filmografi inşa ediyor.
2007’de ilk filmi ‘Dèficit’le kameranın gerisinde durmaya meraklı olduğunu da ispatladı Bernal. Meksika’da çektiği bu film pek ses getirmedi. Şimdilik ondan sonra çektiği birtakım kısa filmler ve ortak yönetmenli projeler dışında ilk uzun metrajı yalnızca bu. Ama yönetmenlik merakının arkasını getireceğini tahmin etmek için de müneccim olmaya gerek yok.

İdolü Kinsky, Day-Lewis, MastroianniBir söyleşisinde kendisini “Kültürel olarak katolik, spiritüel olarak agnostik” diye tanımlamıştı. Kendisine idol olarak Klaus Kinski, Daniel Day-Lewis ve Marcello Mastroianni’yi bellemiş. Gelecek projelerinden biri Martin Scorsese’nin yöneteceği ‘Silence’ olarak görünüyor. Bu filmde Day-Lewis’le sahne paylaşma şansı bulacak. Bernal ayrıca koyu bir Javier Bardem hayranı. Hatta bir gün beraber oynarlarsa gözünün açık gitmeyeceğini söylüyor. Favori aktrisleri ise Emily Watson ve Juliette Binoche.

iki çocuklu mazbut baba Hareketli bir özel hayatı olsa da hiçbir zaman magazin basınının sayfalarına meze olmadı. 2003’te Natalie Portman’la çıkmaya başladığını, bir yıl sonra da ayrıldıklarını pek çoğunuz bilmiyor bile olabilirsiniz. 2001’de tanışıp çok sonra sevgilisi olan Arjantinli aktris Dolores Fonzi’yle bir erkek çocuk dünyaya getirdiler. Geçen nisandaysa kızları Libertad doğdu.