1990‘LAR HAYATIMIZ CANLI YAYINDA

Diana’nın da ölümüyle tam anlamıyla bitiyor 80’ler. 90’lı yıllar, millenyuma az kala yılları. Medya sınır tanımayan güç. İnternet’in varlığıyla koca dünya küçük bir köy olmaya yolcu. Türkiye’de ilk özel televizyon kanalını, özel üniversitelerini, radyolarını açıp hızla koşturuyor, yakalamaya çalışıyor zamanı. Değişim başlıyor. En büyük değişiklik Sovyetler’in dağılmış, sosyalizmin küllenmiş oluşu. Bosna Savaşı, Körfez Savaşı, parçalanmış Yugoslavya dönemin önemli değişimleri. Moskova’da bile bir McDonald’s açılmış olması pek çok şeyin göstergesi.Bilim dünyası hareketleniyor. Klonlanan koyun Dolly, tüm dünyayı selamlıyor. Muhafazakarları korkutuyor. Bilimden umudunu kesmeyenleri pek sevindiriyor. New York’tan topuk sesleri yükselen ‘Sex and The City’ kadınları bütün güçleriyle yayılmaktalar. Play Station’larla gençler koltuklara yapışmışlar. ‘X Generation’ iş başında. 2000’lerin hızına yetişmeye çalışmakta dünya. Türkiye için pek sevimli yıllar değil 90’lar. PKK sorunu, 99 depremi, parti kapatmalar, Sabancı suikastı, Susurluk skandalı, Ahmet Taner Kışlalı cinayeti derken sevimsiz yıllar. 90’lara dair önemli olaylar arasında Tansu Çiller’in başbakanlığı ve de Abdullah Öcalan’ın yakalanmasını sayabiliriz.

Hayat ve sanat
90’lar Türkiye için açılım yılları. Büyük açıkhava konserlerinde Michael Jackson’ı, Metallica’yı, Guns ‘n’ Roses’ı dinledik ki, bu da kısa bir zaman önce hayaldi. Etiler’deki Akmerkez İstanbul’un en popüler mekanlarından oldu kısa zamanda. Taksim’de de hareket artıyor elbet. İstiklal Caddesi trafiğe kapandı, eskisi gibi tramvayına kavuştu. Türk popu Burak Kut, Tarkan, Canda Erçetin, Özlem Tekin, Kenan Doğulu, Umay Umay, Mirkelam gibi yeni yeni isimlerle coştu. 90’larda bir coşkulu müzik arenası da ‘özgün müzik’ türünün en mühim ismi kuşkusuz Ahmet Kaya. Cartel, Cemali gibi Almanya’dan değişik sesleri de unutmayalım. Dünya müziğine gelince Heavy Metal son demlerinin görkemini yaşıyor. İngiltere alternatif rock toprakları olmaya başlamış. Dönemin en büyük ismi de kuşkusuz Grunge müziğin biricik ismi Nirvana. Kurt Cobain gibi ruhu derin insanların yanında bir de Spice Girls, Britney Spears gibi şen kadınlar sarıyor ortamı. Sinemada da öyle özgün seslerden bahsedemeyiz. En çok gürültü kopartan film Leonardo Di Caprio’nun oynadığı Titanic. En şahane saçlı Holywood insanı, Friends dizisiyle ünlenen Jennifer Aniston. Yalnız aynı şey Türkiye için geçerli değil. ‘Karartma Geceleri’, ‘Gizli Yüz’ gibi ‘karanlık’ filmler, Zeki Demirkubuz’dan ‘Masumiyet’, Sinan Çetin’den ‘Berlin in Berlin’, ‘Piyano Piyano Bacaksız’, gibi bir dolu sağlam film var. 90’larda en çeşitli alan TV dizileri. Seinfield, Friends, Sex And The City, Simpson’lar... Türkiye’de de TV şenleniyor özel kanallarla. Cem Özer şov gibi yeni yeni türlerle tanışıyor ahali. Tetris oynayıp televizyon seyrediyor çoğunluk. Bu işlerle işi olmayanlar Orhan Pamuk okuyorlar.