Cadde Ajda-Balık elele

Ajda-Balık elele

30.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

İstanbul’da yeni efsane Park Fora, Farfara’da Alex fırtınası, Club Lima’da Burçin Birben, Hilton Roof, Eski Dostlar Telis’de, ‘Gel tezkere gel’ hasta, Asu Maralman da yaşam savaşında...

Ajda-Balık elele

Ajda-Balık elele

İstanbul’da yeni efsane Park Fora, Farfara’da Alex fırtınası, Club Lima’da Burçin Birben, Hilton Roof, Eski Dostlar Telis’de, ‘Gel tezkere gel’ hasta, Asu Maralman da yaşam savaşında...

Haftanın en az 2-3 günü balık, diğer günlerde sushi ve Çin yemeği yemeyi seviyorum. Popüler lokantaların yanı sıra Ulus-Akmerkez’in
üst katı ile Levent’teki İş Merkezi’ne bulunan fast-food çin yemekleri, Akmerkez’in Vakkorama ve Home-Store’daki sushiler beni kesiyor. Çünkü keseme uygun ama ara sıra hovardalık yapıyorum tabii. Popüler
olan sushi restoranlarına, örneğin Tepebaşı’ndaki Udonya’ya, Nişantaşı’ndaki Circus’ın ya da BarLane’in içinde yer alan Ninja’ya, Mayadrom içindeki Mori’ye gidiyorum. Çin yemeği istediğim zaman da Hilton Dragon ve Merit Dynasty’yi tercih ediyorum. Balıkta favori mekanlarım
ise Arnavutköy’deki Vira Vira, Kuruçeşme’deki Marina, İstinye’deki Kıyı’ydı. Zaman zaman Yeniköy’deki İskele’ye gittiğim de olurdu. Tabii Anadolu yakasındaki Kalamış-Develi’yi de unutmamam gerek. 5 yıl önce ise bir Park Fora tutturmuş, gidiyordum. Nedeni, buranın ortağı Ali Rıza Yılmaz’dı. Ali Rıza 1985’den beri arkadaşımdır. Onu, Kireçburnu’ndaki Deniz Balık Lokantası’nda işletmeci olarak tanımıştım. Ardından Kireçburnu Pascadore,
sonra Sarıyer Sirene’de işletmecilik yaptı. 1996’da ise Kuruçeşme’deki Park Fora’da patron oldu. Neyse, 3 yıl aradan sonra şeytanın bacağını kırdım. Bana
ailem kadar yakın olan Ortaköy’deki Living Emlak’ın sahipleri Derya-Zafer Babacan çifti ile Park Fora’ya gittim. Her şey değişmiş. Şu an kapanan ama bir zamanlar İstanbul’un en iyi İtalyan restoranlarından biri olan Larisacca’nın ortağı Metehan Çulha ile Ali Rıza güzel bir ortaklık kurmuş. Günlerden çarşambaydı ve tıklım tıklımdı. Resim çekmek için POSTA’nın acar muhabiri Ahmet Cumalı da gidip döndükten sonra "Şenay Abla, ne o öyle? Ben hiçbir balıkçı restoranında böyle kalabalık görmedim. Adamlar sıra bekliyor" dedi. Hep böyleymiş, daha çok yabancı konuklar ağırlıktaymış. Maşallah. Dekorasyonu klasik balık lokantalarından farklı. Mönüyü inceledim, zengin
bir şarap çeşidi var. Soğuk mezelerde lakerda, levrek ve somon marine, rokforlu salata, uskumru çirozu, çerkez balığı ve deniz salyangozu olmak üzere birer parça servis yaptılar. Hepsi çok lezzetliydi. Bu arada benim İspanyol mutfağından en çok sevdiğim paella ile Yunan mutfağından balık kavurma ve kroket ara sıcak olarak geldi. Valla balığa yer kalmamıştı ama Ali Rıza ısrar edince ben ve Zafer birer parça kalkan ızgara yedik. Derya ise dil balığı istedi. Dişimdeki rahatsızlık nedeniyle alkol almadık. Üstüne bir de balık çorbası ikram ettiler ki tadı damağımda kaldı. Yazın
Ali Rıza’nın üst katı açma olasılığı var. Mekandan Boğaz manzarasına da diyecek yok. Uzun bir aradan sonra gittim ya, müdür Arif Yılmaz, salon şefi Hamdi Çelik, şefler Ziya Sucu, Ali Bingöl ve yıllardır Ali Rıza ile çalışan aşçıbaşı Musa Değirmenci ile Ali Çelik fikrimi sordular. Bize o gece hayli başarılı bir garson olan Murat Kargılı ve komi Önder Şahin baktılar. Salonda ünlü futbol adamı Mustafa Denizli, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, gazeteci dostlar Oktay Ekşi ve Tufan Türenç, Aria’nın Genel Müdürü Stefano Pazienti, Teoman Demir’in kızı Hande, Catwalk’un ortağı Edip Kösem, sevgili ‘kıro’ arkadaşım Kerem Alışık, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi vardı. Park Fora’nın müdavimleri arasında Can Paker, Kadir İnanır, Ali Talip Özdemir ve karısı, sevgili Mehmet Ağar ve karısı Emel, Metin Akpınar, sevgili İbo (İbrahim Kutluay), Bülent Eczacıbaşı başta geliyor. Kişi başı 35 ila 50 milyon lira. Telefon numarası (0212) 265 50 63.

Roof Restaurant yenilendi, Lima’da Burçin coşturuyor
Çok sevdiğim, gece yaşamında ağır takılmasını seven işadamı olan bir ağabeyim hafta içi
Elmadağ Hilton Roof Restaurant’a davet etti. Uzun süredir gitmemiştim, iyi oldu. Kendileri sık gittiğinden Executive Şef’i Knud Bundgaard masamıza kadar geldi. Mönü yenilenmiş, Türk ve Akdeniz mutfağı hakim. Preslenmiş ördek kızartması, marine edilmiş tulum peyniri başlangıç. Ara sıcak yabani mantarlı risotto. Ana yemek olarak da ben tavuk buğulama aldım, ağabeyim ise tava kalkan fileto yedi. Ve bir küçük Tekirdağ rakısı. Gelen hesabı sormadım ama hatırı sayılır bir rakamdı. Yemekler çok lezzetliydi doğrusu. Tanıdık kimseye rastlamadım.
Telefon numarası (0212) 315
60 00. Alaturkayı sevdikleri için bu kez ben kendilerini ikimizin de müşterek tanıdığı İsa Demirtaş’ın Şişli’de eski Kupaj’ın yerine açtığı Club Lima’ya davet ettim. Lima’da 1987 yılından beri tanıdığım Burçin Birben sahneye çıkıyor. Konya’da otelcilik yaptığı zaman tanımıştım Burçin’i. Daha sonra söz yazarı, bestekar ve şarkıcı olarak büyük başarı kazandı. Ebru Gündeş, Özcan Deniz, İbrahim Tatlıses, Rober Hatemo gibi pek çok ünlü isme söz ve beste verdi Burçin. İsa bu arada yemeğe gelmediğimize bozuldu. Club Lima meğer yemekliymiş. Program saat 22.00’de fasıl ile başlıyor. Saat 24.00’de Burçin çıkıyor. Kişi başı 30 milyon lira.
İsa çok efendi çocuk, masadan ayrılmadı. Şefleri Cüneyt, İlyas ve barmen Hüseyin de yakın ilgi göstediler. İsa, Club Lima’nın girişini cafe-bar yapmış, saat 18.00’den itibaren açık
ve DJ Cüneyt müzik yapıyor. O akşam
Selami Şahin, Rober Hatemo, uzun süredir ortalıkta olmayan eski mankenlerden İlknur Bozkurt vardı. Bu kıza yazık olmuş, çok bozulmuş. Aynı yerde işadamı Ali Sülün, Hakan Tankut, Hüseyin Cankurtaran’ı gördüm. Telefon numarası (0212) 233 20 50.

Alex kızların gözdesi, iki eskimeyen dost; Asu ile Esmeray
Ekmeğini taştan çıkarmak diye bir tabir vardır. İşte Fatoş Çinkitaş ile oğlu Tolga böyle insanlar. Fatoş yıllardır büyük mücadele veriyor ama hep mekan değiştirmek zorunda kalıyor. Yazın Ortaköy’de Garden 74’ün içinde açılmıştı Farfara. Şimdi Beşiktaş-Yalı Sokak’da. Burada program yapan Alex site komşum ama ben bir türlü gidememiştim. Sonunda şeytanın bacağını kırdım. Tabii yemeğe değil, eğlenceye gittik. Saat 22.00’ydi, sahneye İlker Güneş çıktı. Bu çocuk çok güzel alaturka okur ama nedense şanssız. Hak ettiği yere bir türlü gelemedi. Fatoş ve Tolga ile sohbet ettik. Şefler Ahmet, Serkan ve Erzade yazdan tanıdıkları için masaya geldiler. Günlerden cumaydı ve içersi tıklım tıklımdı ama daha çok kadın grupları vardı. Tolga, "Valla Şenay Abla, gördüğün gibi bizde bayan müşteriler ağırlıkta" dedi.
Alex saat 24.00’de sahne aldı. Kadınlar çocukcağızı neredeyse parçalayacaktı. Anlaşılan bayan hayranı çok. Zaten babası Hayko’nun da gençlik zamanlarını bilirim,
o da hanımların gözdesiydi. Şimdi Serpil ile mutlu bir evliliği var. Hayko bana haklı
olarak kızgın, sahne aldığı Maslak’daki Polo Restaurant’a gidemedim ama yakında uğrayacağım, söz. Farfara’da bir saat takıldım, çok da eğlendim. Alex’in repertuvarı zengin, güzel de dans ediyor. Burada 10 çeşit soğuk meze,
2 ara sıcak var. Ana yemekler et veya tavuk. Yemek, meyve ve limitsiz içki kişi başı
30 milyon. Yemeksiz 20 milyon, bilginize. Telefon numarası (0212) 327 33 73. Çıkarken eski bir dosta rastladım, ayaküstü sohbet ettik. Anlattıklarını duyunca yüreğim daraldı, kalbim ağladı. Benim jenerasyonumun iki güzel
sesi, yürekleri pırıl pırıl iki insan amansız hastalığa yakalanmışlar. Aslında bu pazar gününüzü zehir etmek istemem ama bu kadar
eğlence arasında hatırlanması gereken güzel insanlar da var. Esmeray’ın adını ilk kez 1974 yılında 1. Toplu İğne Beste Yarışması’nda seslendirip birinci olduğu ‘Unutama Beni’ adlı şarkıyla duymuştum.. ‘Gölgen gibi adım adım/Her solukta benim adın/Ben nasıl ki unutmadım/Sen de unutma beni, unutama beni’ mısraları hâlâ dillerde. Sevgili Cenk Eren bunu sahnede çok güzel okuyor, hem ağlıyor, hem ağlatıyor. Ardından Esmeray ‘Gel Tezkere Gel’ ile askerlerin gönlünü fethetmişti. İyi şarkıcı, iyi tiyatrocu ve iyi oyuncuydu. Şu günlerde GATA’da o melun hastalık yüzünde yaşam savaşı veriyor Esmeray. Bir başka güzel insan, Asu Maralman da
öyle.

Asu’yla 2 ay önce konuşmuştuk. Antalya’da bir albüm çıkaracaktı, fikrimi
aldı. Onu da ‘Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm’, ‘Olur Olur Bal Gibi Olur’, ‘Sabah Ola Hayrola’ adlı ünlü şarkılarıyla hatırlarsınız. Asu da Fransa yolcusu, tedavi için gidiyor. Asu’ya ve Esmeray’a Baha Boduroğlu, Hakan
Peker ve POPSAV büyük destek veriyormuş. Helal olsun çocuklara. Buradan iki güzel insanada acil şifalar diliyorum ve üzerime düşen bir görev varsa, iletmelerini bekliyorum. Bu arada Esmeray’ı son kez ‘Eski Dostlar’ adlı grupta izlemiştim. Semiha Yankı, Güzin-Baha, Kartal Kaan, İskender
Doğan, Banu, Hurşit Yenigün de vardı. ‘Eski Dostlar’ şimdilerde Esmeray’sız
ama cuma ve cumartesi geceleri Bakırköy’ün Günay’ı olarak bilinen Telis’de
sahne alıyor. İlk fırsatta gidip onları dinlemek istiyorum, nostaljiyi sevenlere de öneririm. Telis’in telefon numarası (0212) 660 77 51.

Süperlerden uluslararası proje
Efendim, çarşamba akşamı Ajda-Catwalk’daydım. Sevgili site grubum, Aşkım Sağıroğlu, Filiz Yolaçan ve Meltem Sayın ile birlikte çok özel bir galadaydık. Hatırlayacaksınız, Şenay Düdek farkıyla Süper Star Ajda Pekkan ile sahnelerin süper grubu Balık Ayhan’ın saz-jazz-alaturka gecesi yaptıklarını ve birleştiklerini ilk benden duymuştunuz. Bu gece her çarşamba tekrarlanacak. Olayın mimarı,
tabii ki koca kafa, candostum İzzet Çapa. Ben o gece kazakla gittiğim için utandım. İçerde kravatsız bir tek erkek, şık olmayan bir tek kadın yoktu. Sosyetenin kaymak tabakası oradaydı; Suzy-Aron Habib, Feryal-Kemal Gülman, Semra-Gürbüz Tümay, Nilgün-Varol Dereli, Monik-Ceri Benardete... Bu arada Monik çok kilo vermiş. Son derece de şıktı. Verda-David Nahmiyas, Yelda-Haluk Erbel, Buket-Hayrettin Taşdelen, Dr. Yegane Mutlu, ünlü yönetmen Ayşe Ersayın, Tansel-İsmail Akkaya kardeşler, Fikret Şenes, Güliz Onursal, Şebnem Çapa, Sema Cıngıllıoğlu
o kalabalıkta görebildiklerim oldu. Bu gece için aşçıbaşı Mehmet Zeybek özel bir mönü hazırlamış. İçinde deniz mahsulleri bulunan ‘Kuzey Deniz Bohçası’, hellimli karides güveç, kekikli ciğer... İçinde sarmısak sosu bulunan kırmızı pul biberli, folyo kağıdında fırınlanmış olarak gelen ve beyaz peynirde yapılan ‘Çılgın’ı ilk kez tattım. Yine fırınlanmış tahin helvası, pazı sarma, sebzeli krep... Ana yemekte ise her türlü seçenek vardı. Ben alkol almamakta kararlıydım ama İzzet, barmen Öztürk Koca ve Celal Demir, Southern Comfort, gazoz, limon suyu ve buzdan meydana gelen ‘Cücenin Seçeneği’ diye bir içki gönderdiler. Masadaki tüm konuklar içkilerini değiştirip ‘Cücenin Seçeneği’ni tercih ettiler. Gelelim sahneye;
Balık Ayhan da Ajda da harikaydılar, mest ettiler izleyenleri. 8 kişilik ekip,
Ufuk Şenyaylar, Memo Şenpınar, Ayhan İri, Sinek Orhan, Şükrü İnci, Memet Zambak, Gombo, buzuki de Aleko... Hepsi yarım saat caz yaptı. Twaykovski, Bach ve Mozart çaldılar. Ardından da Saadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Kadri Şençalar’dan örnekler verdiler. 1993 yılında Almanya’da ve 1994’de Paris’de düzenlenen Caz Festivali’nde Avrupa ikincisi olan Balık Ayhan ve Grubu 2000’de de Almanya-Hannover’de 5 bin kişiye konser verdi. Şimdi Süper Star Ajda Pekkan ile Balık Ayhan, Metin Güneş’in müzik şirketinde, tamamen yurtdışına yönelik bir albüm hazırlığı içindeler. Yine
yurtdışında düzenlenen festivallerde Ajda Pekkan’a, kendi orkestrasının yanı
sıra Balık Ayhan Grubu da eşlik edecek. Süper Star caz, saz ve pop olmak üzere bir konserler dizisi yapacak.
Evet, benden bu pazar da
bu kadar. Kalın sağlıcakla,
en kötü gününüz benimkinden iyi olsun efendim.

Yazara e-mail:




MAGAZİN














Yazarlar