BiR iSTANBUL KLASiĞi: LACiVERT

Gidip, görmek şef Hüseyin Ceylan’la tanışmak, tadım mönüsünü deneyimlemek ancak geçen haftaya kısmet oldu. Kendi adıma hayıflandım.

Söze şöyle girmek doğru olur sanırım; Lacivert’in manzarası, nefes kesici. Güneşi batırmak için daha iyisi zor bulunur. İşte, geçen hafta bir akşam üzeri düşürdüm yolumu Lacivert’e, güneşi Rumeli Hisarı üzerinde batırmak üzere.
Anadolu Hisarı’nı geçer geçmez Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün hemen altında mekân. Karşı kıyıda ufaktan ışıklar belirmeye başlarken, uzaklara; manzaranın güzelliğine dalmaktan kendimi alıp mönüyü incelemeye başlıyorum. Şef Hüseyin Bey’le (Ceylan) bir tadım mönüsü hazırlaması konusunda anlaşıyoruz.

Vizyonu geniş, uygulaması kusursuza yakın
Deniz mahsüllü çorbayla başlıyoruz. Kalamalar, karides ve levrek parçaları kulllanmış şef. Domatesli. Malzeme taze, çorba lezzetli ama domates kullanılmadan sade bir terbiyeyle daha iyi olabilirdi bana göre. Lacivert’in mönüsünde bir de Beykoz usulü paça çorbası yer alıyor.

Anlayacağınız üzere burası bir balık lokantası değil. Akdeniz esintilerinin renk kattığı Türk mutfağı sunuyorlar müşterilerine. Şef Hüseyin Ceylan, alışverişini bizzat kendisi yapıyormuş. Burası önemli. Bir ürünü görerek, dokunarak satın almanın kıymetinin farkında. Vizyonu geniş, uygulaması da kusursuza yakın Hüseyin Bey’in. Üstelik yurt içi ve dışı seyahatlerinde farklı mutfakları görüp, deneyip kendisini geliştiriyor her yıl. İyi bir şefin yapması gereken de bu.

Mezeler utandırmıyorÇorbadan sonra meze tabağı geliyor. Zeytinyağlı sarma, lakerda, enginar üzerinde karides, palamut sarma, patlıcan salatası, deniz börülcesi üzerinde levrek, ahtapot salatası ve humus. Sunum basit ama şık, lezzetler klasik olmaya aday. Lakerdayı kendileri de yapıyorlarmış ama torik mevsimi olmadığı için dışarıdan almışlar. Utandırmıyor. Zeytinyağları, Zeytin İskelesi markasının özel üretimiymiş ama zaman zaman yöresel yağları da deniyorlarmış, küçük bir not olarak ekleyeyim.

Artık güneş tamamen battı. Tam karşıdaki görkemli Rumeli Hisarı’nın da ışıkları yandı. Denize vuran ışıklar ayrı bir güzellik katıyor manzaraya.
Sıradaysa, ahtapot ve kalamar ızgara var. Karides, ahtapot ve kalamar Bozcaada’dan geliyormuş. Gayet taze, ahtapot ve kalamar ızgaranın ehil bir ustanın elinden çıktığı belli.
Ana yemek olarak, ıstakoz sosunda fırında fener balığı geliyor masaya. Lezzetli bir tabak olmuş, orasına söyleyecek sözüm yok. Izgara ya da tava; hangi yöntemle olursa olsun balığın soslanması taraftarı değilim, bir kez daha belirtmek isterim sadece.

Finali, vanilyalı dondurmanın eşlik ettiği çikolatalı sufleyle yapıyoruz. Kıvam güzel, lezzet de...
Şarap kavlarıysa oldukça geniş. Kaliforniya’nın Napa Vadisi’nden Fransa bağlarına, Güney Amerika’ya, hatta Avustralya ve Yeni Zelanda’ya uzanıyor yelpaze. Türkiye’den de bir ya da birkaç markaya bağımlı kalınmamış. Kaliteli şaraplar toplanmış.

Paranızın karşılığını alıyorsunuz
Ucuz bir mekân değil burası ama kalitesi ve duruşuyla, müşterisine fahiş fiyatlar dayatan pek çok ‘ünlü’ mekâna göre uçmamışlar... Ödediğiniz paranın karşılığını alıyorsunuz.
Özellikle üst düzey yöneticilerin, yabancıların tercih ettiği Lacivert’in sunumu da, kullanılan malzemenin kalitesi de, servisi de 1. sınıf. Sofistike lezzetler, eşsiz bir manzarayla bütünleşiyor. İnsan daha başka ne ister ki?

KARŞIYA TEKNEYLE GEÇİN

Lacivert, müşterilerine tekne hizmeti de veriyor. Rumeli Hisarı İskelesi’nden lokantaya ring seferi yapan tekne, sürekli müşteri taşıyor. 5 dakikada karşıya geçmeniz mümkün.

PAZARLARI BRUNCH GÜNÜ

Brunchları çok tutuluyormuş. Açık büfe kahvaltıları, brunchları oldum olası sevmedim ama ürünleri minimal düzeyde tuttuklarını, klasiğin yanında yöresel lezzetlere de yer verdiklerini söylediler. Brunch’ın ederi 60 TL.

FiYATLAR?UCUZ?DEĞiL?AMA...

Bir balık lokantası değil dedik Lacivert için girişte. Etler, makarnalar ve salatalar seçim yapmanızı zorlaştırabilir. Birkaç tabağın fiyatını verelim: Başlangıçların fiyatları, 28-52 TL arasında. Deniz mahsüllü çorbanın ederi, 24 TL. Makarna ve risottoların fiyatları 24 TL’den başlıyor. Balıkların tabağı 34 TL’den açılıyor; ıstakoz soslu fırında fener 38 TL. Kuzu sırtı 45, ızgara süt danasından pirzolanın ederi 50 TL. Tatlı fiyatlarıysa, 12-18 TL arasında değişiyor.

Adres: Anadolu Hisarı Mah. Körfez Cad., No: 57 Tel: 0 216 413 37 53 www.lacivertrestaurant.com