'Bir kez daha dünya turuna çıkmaya değmez'

axmag012.jpg CNN Türk'te yayımlanan "Manşet Özel" programında Mithat Bereket'in sorularını yanıtlayan Koç, maceralarla dolu gezisi hakkında özetle şunları anlattı: "Nazenin 4" adlı teknesiyle 22 ay süren bir dünya turuna çıkan Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, bir daha aynı geziye çıkmak istemeyediğini açıkladı. Koç, 11 kilo verdiği gezide 1280 pizza, 600 kilo domates, 25 kilo balık ve 15 top A4 kâğıdı tükettiklerini söyledi. "Geziden sonra 11 kilo zayıfladım. İkincisi de; kafam dinlendi. Önemli hadiselerle önemsiz hadiseleri daha iyi ayırma imkânı oluyor. Ivır zıvır küçük şeylere artık kafa yormamak, resmin daha büyük taraflarını görmek gibi... Deniz bunu kazandırıyor. Tekrar dünyayı gezmek için dünya yolculuğuna çıkmaya, bu sıkıntıları çekmeye değmez. Çünkü göreceğim yerleri gördüm. Gittiğiniz zaman böyle yerlere, 4 senenizi harcamanız lazım. Günlük tuttuk. 3 bin sayfa olmuş. Kitap haline getireceğiz. 'Sıkıntı çekmeye değmez' Korsan korkusu vardı. Bombay'dan Aden'e, Aden'den de Arap Yarımadası'na kadar. Zannederim korsanlar, polisle, gümrükçülerle birlikte çalışıyorlar. Bunlar çok kuvvetli dıştan takma motorlarla, lastik botlarla gayet sessiz arkadan gelip birdenbire tekneye çıkıyorlar. Kolombo, Seylan'ın yanlarında adalar var ve insan eti yiyorlar. Hükümet oralara kimseleri sokmuyor. Biz oradayken anlattılar, iki balıkçıyı yakalamışlar ve yemişler. 'İnsan eti yiyorlar' Galapagos Adası, Darwin'in teorisini bulduğu yer. Bir gittik, hiçbir şey yok. 3-4 tane ada var. Çok pahalı. Adam başına günde 100 dolar alıyorlar. Mihmandarı mecbur alıyorsunuz, günde 150 dolar ödüyorsunuz. Felsefeleri şu: 'Paralı adam gelsin'; sırt çantalı turist istemiyorlar. 12 Türk tanımışız. Yeni Zelanda'da arabalı vapurdan çıktık, karnımız acıktı; bir baktık, kebapçı Türk. Tanıdılar. 'Siz yiyin, para ödemeyin' dediler. Darwin'in adası pahalı Filipinler'de elle ameliyat yapan doktor çok enteresandı. Bana yapıyor gibi geldi. Bizim Doktor Bey, 'Bu şarlatan' dedi. Elini hiç kesmeden adamın midesinin içine soktu. Bize fotoğraf falan çektirmediler, ama gözünüzle görüyorsunuz. Midem bulandı. Elini sokunca kan akıyor, bir parça çıkıyor, 'Hastalıklı uzvu alıp çıkardım' diyor. Sonra hiçbir şey olmamış gibi kalkıyor. Yine sırada birini gördüm, 'Niye bekliyorsun?' dedim. 'Başka bir yeri daha tedavi edecek' dedi. Hem de ABD'liler, Almanlar, İsveçliler vardı." Aletsiz ameliyat