BiRAZ DAHA ÖZEN GÖSTERiRLERSE...

“Balıkçı” anlamına geliyormuş adı, İtalyanca’da. Daha önce birkaç kez ziyaret etsem de bunu bilmiyordum mesela. Kireçburnu’ndaki Pescatore Balık Lokantası, güler yüzlü personeli, makul fiyatları ve genç işletmecisi Murat Demir’in her daim müşterinin üzerinden eksilmeyen ilgisiyle sıcak bir ortam sunuyor. Ama mutfağa bir parça daha özen göstermeleri şart

Hava soğuk mu soğuk. Geçen haftanın son karlı gününden bahsediyorum. Kireçburnu’ndaki Pescatore Balık Lokantası’na doğru yoldayım. Hızlı adımlarla yürüyorum ki, ısınayım. Lokantadan içeri girdiğimde hoş bir sıcaklık karşılıyor önce. Hem gerçek anlamda hem de mecazi olarak. Bu sıcaklığın peşine takılıyorum hemen... Geçiyorum kaloriferin yanına, keyfim yerine geliyor.

Mezeler üzerinde biraz daha çalışılmalıSahil yolundan Sarıyer’e giderken en sonda, sol kolda Pescatore. Yavaştan mezeler arz-ı endam ediyor masada. Beyaz peynirleri lezzetli. Fesleğenli levrek de başarılı. Levrek taze, fesleğene de boğmamışlar. Lakerdada ortalamayı tutturuyorlar. Ama diğer mezeler için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Patlıcan salatasında kolaya kaçmışlar gibi, is kokmuyor. (Birinci kriterim bu) Midye dolmayı İstanbul’da beceren pek yok, Pescatore de vasatı bulamamış. Ahtapot da diri kalmış bir parça.

Ürünlerle çok oynamak doğru değil
Sonra karides güveç, dil şiş, fener kavurma (fener mi değil mi emin olamadım, mantarıydı biberiydi derken balığın tadını alamadım), levrek dolma ve patlıcanlı Pescatore dolmasından tadıyoruz. Kötü değiller ama bu noktada sürekli yazdığımı burada da tekrarlamak durumundayım. “Bir balık lokantası nasıl olmalı?” diye sorduğunuzda cevabım her zaman aynı: “Sade olacak, saf deniz lezzetleriyle ön plana çıkmaya gayret edecek. Farklı şeyler denese de işin özünü yitirmemeye çalışacak.”
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Biz elbirliğiyle yok etmeye çalışıp üstelik büyük ölçüde bunu başarsak da, artık çok az çıkan deniz ürünlerimiz, balıklarımız taze, temiz, engin bir nefasette hâlâ... Onların lezzetlerini baskılamadan sunmalıyız müşteriye. Yani basitçe, çok fazla katkı maddesi kullanmadan. Böyle yapılırsa, daha lezzetli sonuçlar alınacağından eminim. Bu benim kişisel düşüncem...
Diyeceğim, bir restoran (ister balık, ister et, ister kebap sunsun) basitliğe ne kadar yaklaşırsa o kadar başarılı olur.
Çünkü, basiti yapmak, her zaman daha zordur.

Volkan patlaması!Bir ton laf ettik. O gece de o kadar çok şey tattık ki, balıktan bir çatalla yetinmek zorunda kaldık. Sonrasında gelen tatlıysa beynimde adeta volkan patlamasına yol açtı. Tatlının adı da volkanik zaten, bir çeşit çikolatalı sufle. Dondurmayla servis ediyorlar. Gayet başarılı. Soğukla başladığımız geceyi sıcak bir çayla noktalamaksa paha biçilemez.

Müzikli geceler başlıyor

Mekanın işletmecisi Murat Demir, Ardahanlı. Bulaşıkçılıktan yetişmiş, işin her aşamasında bulunmuş. Genç, işbilir ve hoşsohbet. Pescatore yazdan itibaren de farklı bir konsepte gitme kararı almış. Bunu da ilk kez ben açıklamış olayım. Üst katta canlı sahne performanslarının sunulacağı geceler planlıyorlarmış. Pek çok ünlü isme teklif götürmüşler, şimdi cevap bekliyorlarmış. Haydi hayırlısı...

Adres: Haydar Aliyev Caddesi,
No: 29/A Kireçburnu
Tel: 0 212 223 18 19
www.pescatorerestoran.com