Cadde BRETON BÖLGESi’NDE ZAMAN YOLCULUGU

BRETON BÖLGESi’NDE ZAMAN YOLCULUGU

26.07.2011 - 21:39 | Son Güncellenme:

Fransa’nın Breton Bölgesi bize eşsiz bir zaman yolculuğuna çıkardı.

BRETON BÖLGESi’NDE ZAMAN YOLCULUGU

Bir liman kenti olan St. Malo’da korsanların hayatına, kente yaklaşık bir saat mesafedeki Mont St. Michel’deki manastırdaysa keşişlerin dünyasına tanıklık ettik

6’ncı yüzyılda Gallerli keşiş St. Malo tarafından kurulan küçük bir kıyı kentine düşüyor yolumuz. Kentin ismi kurucusuyla aynı. St. Malolular 13’üncü yüzyılda korsanlıkla ün salmış. 16’ncı yüzyılın sonundaysa denizden gelen zenginlikleri paylaşmamak için dört yıl süren bir bağımsızlık macerası yaşamışlar. Fransa’nın kalburüstü ailelerinin yazlık evleri burada. Ertesi sabah uyandığımızda yağmur çiseliyordu. Yine de belirlediğimiz takvimin dışına çıkmak istemedik. Planımız St. Malo’dan yaklaşık bir saat uzaklıktaki Mont St. Michel’e gitmekti.

BRETON BÖLGESi’NDE ZAMAN YOLCULUGU

Vauben’in tasarladığı kalelerden biri de St. Malo’daki
Fort National.

Haberin Devamı

Gel-git’in en şiddetli yaşandığı yer
Bavul dolusu yazlık giysinin arasından en kalınlarını seçerek yola koyulduk. Ancak yolda yağmur şiddetini artırdı, üzerine bir de sis bastırınca seyahat iyice zorlaştı. Sonunda sisin ardından tüm heybetiyle masallardan fırlamış dev bir şatoyu andıran manastır göründü. Surlarla çevrili adacığın üzerinde yükselen dev yapı, Fransa’nın en değerli kültür miraslarından biri.
Adacık yaz aylarında her ne kadar turist akınına uğrasa da aslında nüfusu sadece 40 kişi. Ada Fransa’da gel-git olayının en güzel gözlemlendiği yer. Özellikle bahar aylarında yaşanan gelgitler sırasında sular 15 kilometre çekilip hızla geri gelebiliyor. Surlardan içeri girerek ilerledikçe ve yavaş yavaş manastırın içine doğru merdivenleri çıkmaya başlayınca, uçsuz bucaksız uzanan okyanusun görüntüsüyle adeta büyülendik. Önümüzde gökyüzüyle birleşen sonsuz mavilikten gözümüzü almayı başarınca gezimize devam ettik. Bu sırada öğrendik ki üzerinde bulunduğumuz adanın adı “Mont Tombe” yani mezar tepesi. 708’de Normandiya’nın yerel komünlerinden biri olan Avranşlar’ın psikoposu buraya bir manastır kuruyor. 10’uncu yüzyıldaysa buraya Benediktinler yerleşiyor ve surların ardında yavaş yavaş bir köy yükseliyor. Surlarn ardındaki yapı 100 Yıl Savaşları sırasında kale görevi görüyor. Yani karşımızdaki bir manastır olmasının yanı sıra aynı zamanda askeri bir yapı.

BRETON BÖLGESi’NDE ZAMAN YOLCULUGU

Mont St. Michel Manastırı tarihinde kale ve
hapishane olarak da kullanılmış.

Haberin Devamı

Ada UNESCO’nun koruması altında
1789 Fransız devrimiyle birlikte adadaki dini topluluğun dağılmasıyla manastır, hapishane olarak kullanılmaya başlanmış. Mont St. Michel, 1979’dan beri UNESCO’nun kültür mirası listesinde. Manastır Fransa’nın Normandiya ve Breton Bölgeleri arasında da paylaşılamıyor. Her iki taraf da bu kültür mirasını sahiplenmeye çalışıyor. Üç katlı manastırı gezerken ve önünüzde boylu boyunca uzanan maviliğe dalıp giderken kendinizi ortaçağda hissetmemeniz mümkün değil.

BRETON BÖLGESi’NDE ZAMAN YOLCULUGU

St. Malo Şatosu korsanların gizemli hikayelerini gözler
önüne seriyor.

Haberin Devamı

Vauben’in surları ve St. Malo Ertesi günümüzü St. Malo’yu keşfe ayırdık. Otelimiz, şehrin nispeten daha yeni bölgesindeydi. Ancak esas zenginlik tabii ki eski şehirdeydi. Surlarla çevrili eski şehir, II. Dünya Savaşı sırasında yıkılsa da restorasyonu büyük ölçüde tamamlanmış. Kentin kıyılarını neredeyse boydan boya saran surların yapımına 12’inci yüzyılda başlanmış. Sur ve kaleleri anlatırken Vauben’den söz etmemek olmaz. Vauben Fransa’nın sınırlarının korunması üzerine uzmanlaşmış bir mareşal. Yaşadığı dönemde yüzlerce surun yenilenmesini sağlayan mareşal, çok sayıda yeni kalenin de mimarı olmuş. İşte St. Malo’daki surlar da Fransa’nın batı kıyılarındaki bu savunma sisteminin bir parçası.
Kentin kıyılarını çevreleyen surların üzerinde yürümek, sahil şeridini, bölgedeki adacıkları ve birbirinden görkemli binaları incelemenin en güzel yolu. Sahil şeridi boyunca uzanan malikaneler dönemin soyluları ve armatörleri tarafından yaptırılmış. Sadece surlar üzerinde yapılacak bir yürüyüşle bile insanın 50 bin nüfuslu bu kent hakkında yeterince izlenimi oluyor. Kentin görülmeye değer noktalarından biri de Plage de l’Eventail’den ulaşılabilen Fort National. Kale 1693’te inşa edilmiş.

Chateaubriand’ın memleketi
Bölgenin önemli adaları “Grand BÈ” ve “Petit BÈ” olarak adlandırılıyor. Grand ve Petit, büyük ve küçük demek. BÈ sözcüğünün anlamıysa çeşitli yerlere dayanıyor. Bretonlar için “BÈ” mezar anlamına geliyor. Sözcüğün Osmanlı İmparatorluğu‘nda bir soyluluk ifadesi olan ‘bey’ sözcüğünden geldiği de rivayet edilmekte. Grand BÈ, romantik Fransız yazar Chateaubriand’ın mezarına da ev sahipliği yapıyor. Chateaubriand St. Malo’nun en önemli değerlerinden biri. Yazarın doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği evler bugün otel olarak hizmet veriyor. Petit BÈ Adası’ndayse yine Vauben tarafından tasarlanmış kaleyi görmek mümkün. St. Malo Şatosu ve St. Vincent Kaedrali de görmenizi tavsiye edebileceğimiz yapılar arasında.

Yazarlar