Cadde BUNLAR DA OLACAKTI...

BUNLAR DA OLACAKTI...

16.08.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Dilek ağaçlarına İstanbul’da neler olması gerektiğini yazıp asacaktık. Kız Kulesi’ne dev boyutlarda bir nazar boncuğu takılacaktı. ‘Turizmi canlandırmak’ adına çiftler üç gün üç gece süren düğünle evlendirileceklerdi... Ama İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, bu ‘garip’ projeleri reddetti

BUNLAR DA  OLACAKTI...

Şehrin, ‘Avrupa Kültür Başkenti’ unvanını bırakmasına beş aydan kısa bir zaman kaldı. Geriye dönüp baktığımızda hatırladığımız kimi projelerin yanında, hemen unutulup gidenler olduğunu da fark ediyoruz. 2008 yılından beri Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na 2 bin 426 proje geldi. Tabii aralarından bazıları elenmek zorunda kaldı. Kabul edilmeyen ‘şehir projeleri’ arasında çok ilginç olanları da var. İşte başvurusu kabul edilmeyen ‘garip’ organizasyon önerilerinden bazıları...
- Bir proje, jonglörlük eğitimi vermeyi öneriyordu. Jonglörlüğün; sanat, spor, bilim, müzik, dans, koreografi, tiyatro, akrobasi vb. konuları birbirine bağlayan çok yönlü bir disiplin olduğu düşünülüyordu. Projeye göre, bu eğitimlerden sonra sokak, meydan gibi açık alanlarda jonglör gösterileri yapılacaktı.
- ‘İstanbul mutfağı’ temalı proje, dört büyük yemek davetini içeriyordu. Seçilecek dört üniversitede İstanbul yöresel mutfağına ait lezzetler öğrencilerin beğenisine sunulacaktı.
-‘İstanbul’da Evlenelim’ başlıklı proje, ‘kültür’ ve ‘turizm’i birleştirmeyi amaçlıyordu. Projenin sahipleri, bu etkinliğin tanıtıma destek vereceğini belirtmişti. Buna göre, düzenlenecek kapsamlı bir organizasyonla, dünyanın ve Türkiye’nin farklı yerlerinden katılacak 2010 gelin ve damat adayı, İstanbul’da üç gün üç gece sürecek bir düğünle evlenecekti. Böylelikle İstanbul’un evlilik turizmi konusunda her türlü zenginliğe sahip olduğu gösterilecekti.
-Bir diğer projede, İstanbul’un farklı mekanlarına dilek ağaçları kurulması söz konusuydu. İstanbul’da yaşayanlar bu dilek ağaçlarına şehirleri için neler istediklerini yazıp asacaktı. Aynı ağaçlardan ikisi de, diğer Avrupa Kültür Başkenti unvanlı Essen ve Pecs şehirlerinde belirlenen meydanlara konulacaktı. Böylelikle kültürel kaynaşma ortamı yaratılması amaçlanıyordu.
-Kabul edilmeyen bir başka projede, Boğaziçi Köprüsü, Taksim’e çıkan ana arterler ve 41 ayrı noktadaki yaya geçitleri; notalar ve piyano şeklinde boyanacaktı. Boğaziçi Köprüsü’nde konser düzenlenecek ve bu konserler şehrin yedi tepesinden esinlenerek, yedi noktada kurulacak büyük ekranlardan canlı yayınlanacaktı.
-Barbekü ve mantı da iki ayrı projeyle İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında yapılan başvurularda karşımıza çıktı. İlk proje, barbeküyü sanatsal sembol olarak ele alırken, eski köylerdeki barbekü alanlarıyla İstanbul’dakilerinin karşılaştırılmasını, İstanbul’un piknik geleneklerini içeriyordu. Diğer projenin başlığı ise ‘Mobil Mantı’. Bu projeyle yurt içi ve yurt dışından dileyen herkes teknolojinin yardımıyla mantı siparişi verebilecekti.
-İstanbul için bir güzellik yarışması da düşünülmüş. Türkiye’yi dünyaya duyurması amacıyla Dünya Medeniyetler Kraliçesi Yarışması adlı proje de kabul edilmeyenlerden.
-Adı gibi ilginç bir proje ‘Nazar Değmesin İstanbul’. Söz konusu proje kapsamında Galata Kulesi, Kız Kulesi, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı gibi yerlere çok büyük boyutta nazarlık yerleştirilmesi ve 2010 süresince bu nazarlıkların söz konusu mekanlarda sergilenmesi öngörülüyordu.
-Çöp kovaları da 2010 kapsamında ele alınan projelerden biri. Söz konusu projenin içeriği şöyle: Çeşitli renklerde, özel olarak tasarlanacak çöp kovaları üretilecek. Çöp kovası önemli bir araç haline gelerek, kentlilik bilincinin yaratılması sağlanacak.
-‘Yatağan’ı Hatırlamak’ projesi kapsamında Yatağan kılıcını üretecek bir atölye kurulması ve yatağan kılıcını markalaştırarak, İstanbul kültürünün bir parçası olarak pazarlanması söz konusuydu.