Büyü başrolde

‘Siccin 2’de ilkinden farklı neler izleyeceğiz?

Tarz olarak ilk filmin tadında olsa da çok farklı bir hikaye, başka karakterler, gerçek mekanlar ve daha korkunç bir atmosfer var. Namazgah Köyü’nde çekilen sahnelerin atmosferi çok etkileyici oldu. Özellikle ‘yer değiştiren mezar’ gibi tüyler ürpertici olaylarla gazetelere haber olmuş Issız Cuma Mezarlığı ‘Siccin 2’de oluşturduğumuz ambiyansın en büyük artısı oldu.

Bu filmin merkezinde de büyü mü var?

‘Siccin’i bir seri olarak düşünüyoruz, büyü yine başrolde ama bu sefer işin içinde çok büyük bir haset ve kıskançlık da var. Ve bu filmde de ilk filmdeki ‘çorbayla intihar, tuvalet, çarpılma ve büyü yapılma anı’ gibi 4 - 5 tane hiçbir filmde olmayan yeni ve özgün sahne mevcut. İlk filmden daha fazla korku öğesi ve daha sert sahneler ön planda.

Yine yaşanmış bir olaydan mı yola çıktınız?

Bu dördüncü korku filmim olduğu için insanlar beni başkalarına anlatamayacaları korkularını, yaşadıkları tuhaf olayları güvenle paylaşabilecekleri biri olarak görüyor sanırım... Yaşanmış ya da yaşanmış olduğu iddia edilen birçok hikaye ulaşıyor elime. Sohbetlerde de ilginç şeyler anlatıyorlar, başkalarının kendilerine inanmayacaklarından korktukları şeyleri paylaşabiliyorlar. Haliyle fantezi kurmak yerine anlatılanlardan yola çıkmak daha etkileyici ve doğru geliyor bana. Ama tabii ki anlatılan üç dakikalık bir olay, film yapmaya yetmiyor. Üzerine başka hikayeler ve hayal gücüyle destek yapmak gerekiyor.

Film, sizce ne kadar korkunç oldu?

Beni bile rahatsız edecek derecede korkunç oldu diyebilirim. Görsellik ve ses tasarımı olarak da en iyi filmim oldu.

Çekimlerde neler yaşandı? Sıra dışı olaylar oldu mu?

Bütün film setlerinde sorunlar yaşanır. Ama korku filminde olunca “Acaba?” diyorsun. Bunu tanıtım, reklam malzemesi yapmanın doğru bir şey olduğuna inanmıyorum ama korku filmleri bu yorumlara daha açık. Bir ay boyunca settesiniz ve 90 - 100 kişi çalışıyorsunuz. Bir kazanın yaşanmaması mümkün değil. Yaralanmalar ve kazalar her sette oluyor. “Paranormal olaylar oldu mu?” diye soruyorsanız, yoruma çok açık. Örneğin, sete ziyarete gelen bir arkadaşım eve döndüğünde banyosunda küvette çırpınan iki tane karga bulmuş.
Apartman boşluğuna bakan camdan girmişler ve deli gibi bağırıp duruyorlarmış. O arkadaşım bizim sete gelmeseydi, o kargalar oraya girerler miydi bilemiyorum. Kelebek etkisi...

‘Beğenileceğinden şüphem yok’

‘Siccin’ beklentinizi karşılaşmış mıydı?

Gişesi de, beğeni oranı da beklentimizi karşıladı. En önemli korku siteleri tarafından 2014 yılının ‘En İyi Korku Filmi’ seçildi. Filmin adı ‘Musallat 3’ olsaydı gişesi çok daha yüksek olurdu elbette, çünkü ‘Musallat’ 8 yıllık, bilinen bir marka. Ama ‘Siccin’ o serinin üçüncü filmi olamayacak kadar farklıydı...

Bu film için gişe beklentiniz nedir?

Gişe tahmini yapmayı sevmiyorum. Ama ilkinin üzerinde olmasını diliyorum. Önemli olan ilki gibi beğenilmesi ve bu konuda şüphem yok.

Filmi temmuzda vizyona girecek olması risk değil mi?

Bence ‘yazın sinemaya gidilmez’ anlayışı yavaş yavaş değişiyor. Amerika’da geçen yıl en çok iş yapan 100 filmin ilk 16’sı yazın ortasında vizyona girdi. Yazın bizde gişe hâlâ daha düşük ama geçmiş yıllara göre artış var.

Yeni projeler var mı?

Şu an korku filmlerine daha çok odaklandım. ‘Siccin 3’ için çalışmalara başladım.