Cadde 'Çalışmayla gelen başarıya inanıyorum'

'Çalışmayla gelen başarıya inanıyorum'

06.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Makyöz, oyuncu ve şarkıcı Suzan Kardeş, hayat mottosunun çok çalışmak olduğunu söyledi: “Üretmek, güler yüzlü olmak, insanlara dokunabilmek isterim. Çalışmayla gelen başarıya inanıyorum”

Çalışmayla gelen başarıya inanıyorum

10 parmağında 10 marifet olan bir isim Suzan Kardeş... Sürekli koşturmasının yaşam şekline dönüştüğünü söylüyor. Kardeş’le bayramları nasıl geçirdiğini, kızıyla ilişkisini ve yapmak istediklerini konuştuk.

Haberin Devamı

Bayramı nasıl geçirmeyi planlıyorsunuz?

Benim bayramlarım genellikle çalışarak geçer. Kendi konserim yoksa bile çalıştığım sanatçıların işi vardır. Onlara makyaj ve saç hizmeti veririm. En son Yılmaz Erdoğan’ın yeni projesinde yer aldım. Eğlence sektöründe çalıştığımız ve görsel sanatların içinde olduğumuz için bizlerin pek bayramı olmuyor.

Çalışmadığınız zamanlarda nasıl kutlarsınız?

Geleneksel olarak çalışmadığım zamanlarda ailecek hep beraber yediğimiz öğle yemeğimiz vardır. Nerede olursak olalım, tüm aile toplanırız, annemin yaptığı yemekleri yeriz. Her Türk ailesinde olduğu gibi küçükler büyüklerin ellerinden öper, gezmelere gidilir. Küçükken bayram harçlığı toplamaya çıkardık. Evde büyük varsa, ilk gün çıkılmazdı. Eve gelenler bize harçlık verirlerdi. Biz de o harçlıklarımızı gider ya salıncaklarda harcardık ya da şeker alırdık. Güzeldi küçüklüğümüzün bayramları...

Haberin Devamı

Kızınız yanınızda mı?

Kızımla mümkün olduğunca beraber olmaya özen gösteriyoruz. Fakat artık koca bir kadın oldu ve kendi hayatı var. Biz geleneklerimize bağlı bir aileyiz ama işler nedeniyle bazen ayrı kalabiliyoruz, bu bayram da olduğu gibi... Benim Antalya Rixos Premium’da konserim, onun da kendi işleri var. Biraz tatilsiz bir bayram aslında bizim için. Kızım animasyoncu olduğu için devamlı bilgisayar başında, çizim yapıyor.

Kosova’da nasıldı bayramlar?

Oradaki bayramlarda nedense insanların yüzünde bir hüzün vardı. Başka dinlerin olduğu bir ülkede kendi bayramını kutluyorsun ve kendi anavatanında değilsin. Biz yıllar sonra kendi anavatanımıza, Türkiye’ye geldiğimizde, daha güzel ve tüm gelenekleriyle bayramları yaşamaya başladık.

Sürekli bir koşturma halindesiniz; makyözlük, müzisyenlik, oyunculuk... Zor olmuyor mu?

Zor yanları var tabii ki ama çok da umursamıyorum açıkçası. Bu benim yaşam şeklim. Ayrıca yorulayım ne olacak ki? Boş olduğun zamanlarda da vakit geçmiyor, bu şekilde hiç değilse güzel işler yapıyorsunuz. Yaptığınız işlerin geri dönüşünü alıyorsunuz ve yorgunluk kalmıyor.

Hayatta ıskaladığınızı düşündüğünüz bir şey var mı?

Haberin Devamı

Herkes gibi ıskaladığım şeyler var tabii ki. Ama ıskaladığınız şeyler için pişmanlık duyarsanız, olduğunuz yerde sayıp durmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz. Bu yüzden de ileriye gidemez ve hep geçmiş zamanda yaşamak zorunda kalırsınız. Dolayısıyla ıskaladığımı düşünmeden yaşıyorum aslında. Her şeyde bir hayır vardır deyip önüme bakıyorum açıkçası.

Hayat mottonuz nedir?

Mottom, çok çalışmak ve üretmek. Güler yüzlü olmak. İnsanlara mümkün olduğunca dokunabilmek isterim. Çalışmayla gelen başarıya inanan biriyim.

Çalışmayla gelen başarıya inanıyorum
‘Pişmanlıklarımdan ders çıkardım’

Bir röportajınızda “Hayatımda geri dönmek istediğim bazı noktalar var. 20 yıl geriye gitmek isterim” demişsiniz. Neden?

20 yıl geriye gitmek derken, belki de ölümden biraz uzaklaşmak istemiş olabilirim. Gerçi kimin ne zaman öleceği belli değil ama insanoğlu hayattayken hep ölmeden önce yapmak istediklerini gerçekleştirmek ister ya benimki de tam olarak bu aslında.

Keşkeleriniz, pişmanlıklarınız var mı?

Pişmanlıklarım yok, fakat yapamadıklarım çok. Pişmanlık insana bir şey kazandırmıyor, geriye takılı kalmak yerine pişmanlıklardan ders çıkarıp aynı hatalara düşmemek ve yapamadıklarımı yapmak daha iyi hissettiriyor.

Haberin Devamı

Yapmak istediğiniz neler var?

Kitap yazmak, film çekmek, albüm yapmak... Her şeyi ama her şeyi yapmak istiyorum.

Bayrama özel trileçe tarifi

‘Bekriya Sofrası’ adlı kitabınızda en sevdiğiniz lezzetleri yazdınız. Bayrama özel bir tarifi bizimle paylaşır mısınız?

Balkanların bu aralar en gözde tatlısı olan trileçe yemelerini tavsiye edebilirim:

Malzemeler

- 5 yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- 3 çorba kaşığı toz badem
- 5 çorba kaşığı tepeleme un

Şerbeti için

- 4 su bardağı süt
- 1 su bardağı toz şeker
- 1 su bardağı krema

Üzeri için

- Köpürtülmüş şanti
- 1.5 su bardağı toz şeker
- 1 bardak su

Hazırlanışı: Yumurtaları karıştırma kabına kırın. Toz şekeri ilave edin ve mikserle köpürene kadar çırpın. Toz bademi, vanilyayı ve kabartma tozunu ekleyin. Beş çorba kaşığı tepeleme un koyun. Çırpma teliyle karıştırın. Dikdörtgen cam fırın kabını sıvı yağla yağlayın ve karışımı içine dökün. Önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında 45 dakika pişirin. Şerbeti için, sütü, toz şekeri ve kremayı tencereye koyun. Kaynayınca altını kapatın ve soğumaya bırakın. Karameli için, toz şekeri çelik tavaya koyun ve ocakta, kısık ateşte erimeye bırakın. Şeker tamamen eriyince suyunu dökün ve 8 dakika kaynatın. Kıvamı çok koyulaşmadan ocaktan alın. Kek pişince, kare kare dilimleyin. Üzerine soğumuş şerbeti dökün ve soğumaya bırakın. Daha sonra üzerine krem şanti sürün. En üste de karameli ilave edin. Afiyet olsun!