Cadde 'Çiçero özel çocuklara umut oldu'

'Çiçero özel çocuklara umut oldu'

04.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

‘Çiçero’ filminin yıldızı, down sendromlu Ezel Özgün oldu. Annesi Ezgi Özgün, “Biz bu filmde sadece kendimizi temsil etmiyoruz. Bütün özel çocuklara umut oldu” dedi.

Çiçero özel çocuklara umut oldu

Çiçero özel çocuklara umut oldu
Vizyondaki ‘Çiçero’, II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere’nin gizli bilgilerini Almanya’ya sızdıran casus İlyas Bazna’nın hayatını anlatıyor. Filmde Burcu Biricik’in oğlunu canlandıran 11 yaşındaki down sendromlu Ezel Özgün, “Eğlendim. Burcu Abla da iyi biri. ‘Tekrar, tekrar’ diyordu. Filmdeki oyuncuları çok seviyorum” dedi. Minik yıldızla set dönemini, annesi Ezgi Özgün’leyse Ezel’in yaşamlarına kattıklarını konuştuk.
Çiçero özel çocuklara umut oldu
Film için size nasıl ulaştılar?
Down Sendromlular Derneği aracılığıyla... Dijital Sanatlar oraya başvurmuş, onlar da Instagram üzerinden duyuru yaptı. Biz de başvurduk, bir ay sonra cevap geldi ve Ezel’i seçtiler.
Kaç kişi arasından seçildi?
Sadece bizim dernekten 16-17 çocuk başvurmuştu. Ama başka merkezlerle de görüşmüşler. Böyle bir projede yer alacağımızı düşünemezdim ama çevremizdeki çoğu insan şaşırmadı aslında... Ezel’de hep ilgi odağı olma hali vardı. Afişlerde de kendini görünce o gurur ve mutluluğu yaşadı.
Çekimler nasıl geçti?
Çiçero özel çocuklara umut oldu
İlk kez yaşadığımız bir deneyimdi. İşin içinde bir de özel gereksinimli bir çocuk var... Zorlanacağı bir şey olmadı çünkü şartlar ona göre ayarlandı. Yönetmen Serdar Akar, Ezel’i tanıdıktan sonra sahneleri belirledi. Ee tabii sıkılabiliyordu tekrarlarda... “Neden bir daha yapıyoruz?” diyordu. Çocuk sonuçta... Toplam set süresi sekiz haftaydı, bizim de parça parça 2.5 hafta sürmüştür. Bana mızmızlanıyordu ama Serdar Hoca “Kayıt” dediği anda, bir oyuncu edasıyla role bürünüyordu. Ezel’in doğallığıyla sahneleri yürüttüler. Kendince senaryoya doğaçlama bir şeyler de kattı.
Oyunculuğa pek gönüllü değil sanırım, siz devam etmesini ister misiniz?
Öyle söylüyor ama sahneye çıkınca elleri kolları havada, herkesi selamlıyor ve şarkı söylüyor. Bu sette de her şey çok güzeldi. Bundan sonra böyle güzel yapımlar çıkarsa neden olmasın? Bu sadece Ezel için değil, tüm özel çocuklar için bir umut... İmkanlar sağlanırsa bizim çocuklarımız da yapabilir! Ezel’in filmde diyalogu yoktu ama olabilirmiş de...
Kaçıncı sınıf öğrencisi?
Dördüncü sınıf öğrencisi. Okulun neşe kaynağı ve arkadaşlarıyla arası çok iyi. Öğretmeni, “Bizim Ezel’e kattıklarımızdan ziyade, onun bize kattığı çok şey var” diyor.
Ezel sizin hayatınıza neler kattı?
Çok şey... İlk doğduğunda tabii ki şok olduk. Çünkü doğum öncesinde anlaşılan bir şey değildi. “Geçmiş olsun” diye arayanlara, “Geçmiş olsunluk bir durum yok, Allah kolaylık versin diyebilirsiniz” dedim. Çok şükür Rabbim de hep yardımcımız oldu. Eğitim hayatında karşısına hep doğru insanlar çıktı. Şimdi o kendini temsil ediyor. Benim onu temsil etmem için bir şey yapmama gerek yok. Kendini çok güzel anlatıyor, ben de seyrediyorum. Biz bu filmde sadece kendimizi temsil etmiyoruz. Bütün down sendromlu çocuklara umut oldu gerçekten...
Kardeşiyle arası nasıl?
Kardeşi de onun hayatında çok önemli oldu. Gelişimi, ona kattıkları... İyi ki onsuz bırakmamışım diyorum. Tek çocuk olsa bu kadar gelişir miydi, bilmiyorum.
İlgi alanları neler?
Yüzmeyi çok seviyor. Orada çok fazla disiplin var diye bazen sıkılabiliyor tabii. Lisanslı olabilmesi için uğraşıyoruz. Müziği de çok seviyor. Zaten özel çocukların çoğu müziği sever.

Çiçero özel çocuklara umut oldu
Filmde oynayacağını duyunca neler hissettin, mutlu oldun mu?
Evet, çok heyecanlandım.
Çekimler nasıl geçti?
Eğlendim. Burcu Abla da (Biricik) iyi biri. “Tekrar, tekrar” diyordu. Filmdeki oyuncuları çok seviyorum.
En çok kimi sevdin?
Bunu söylersem ayıp olacak. Çiçero’yu sevsem, Cornelia üzülecek.
Oyunculuğu sevdin mi peki, devam etmek istiyor musun?
Hep beni seçiyorlar, sahneye çıkıyorum.
Büyünce ne olmak istiyorsun?
Kimliklere bakan kişi... Güvenlikçi.
Kendini beyazperdede görünce neler hissettin?
Dört kere izledim, güzeldi.