‘DERiN DARBE’YE YENi iMAJ

Yeni single’ı için imajını yenileyen şarkıcı, “Şarkı, Toto Cutugno’nun seslendirdiği ve herkesin bildiği eski bir İtalyan şarkısı ‘La Chante mi Cantare.’ Bilinen bir şarkıya söz yazmak riskliydi ama çok beğenildi. ‘Derin Darbe’nin gidişatından çok memnunum.”

AŞK ACISINI DiBiNE KADAR YAŞARIM

Uzun ilişkilerin insanı olduğunu söyleyen Tuğba Özerk, “Ayrılıktan hemen sonra kendimi eğlenceye verebilmem çok kolay olmuyor. İlişkinin yasını tutarım” diyor

Tuğba Özerk, yeni single çalışması ‘Derin Darbe’ ile sessizliğini bozdu. Alışılmışın dışında bir çalışmayla sevenlerinin karşısına çıkan Özerk, projelerini, aşkı nasıl yaşadığını anlattı.

Öncelikle geçmiş olsun, ufak bir kaza geçirmişsiniz. Nasıl oldu?
Çok teşekkür ederim. Ayağıma büyükçe bir zeytinyağı şişesi düştü, iki parmağımda kırık oluştu. Allah daha büyük dert vermesin.

‘Derin Darbe’ nasıl bir şarkı? Hikâyesini biraz anlatabilir misiniz?
‘Derin Darbe’ müziği eski bir İtalyan şarkısı olan Toto Cutugno’nun seslendirdiği ‘La Chante mi Cantare’ye ait. Sözlerini Zeki Güner yazdı. Bu fikir prodüktörüm Samsun Demir’e aitti. Çok eski ve bilinen bir şarkıya söz yazmak aslında riskli bir işti ama çok sevildi, beğenildi. Çevreden ve müzik piyasasından gelen yorumlar da hep olumlu yöndeydi.

Albüm hazırlık aşamasında zorlandığınız oldu mu?
Albüm hazırlık aşamasında sanatçıyı en çok yoran şey, plan ve program yapmak aslında... Bir de yapılan programın süreci birtakım etkenlerden dolayı sürekli değişir durur. Tabii kolay değil ama çok severek başladık ve çok iyi bir ekiple beraber ilerlettik bu süreci.

Şarkının adı gibi aşkta ‘derin darbe’ler yediniz mi?

Derin darbeler yedim de, hissettirdim de. Aslında bu derin darbenin anlamı karşındakinin bir şekilde, bir yerde iz bırakmış olmasından geçiyor. İz bırakmış olmanın, iyi ya da kötü olsa da bir şekilde güzel bir tarafı olduğunu düşünüyorum.

MELANKOLİK DEĞİLİM

Klipte biten ilişkisinden sonra kendini eğlenceye vuran birini canlandırıyorsunuz. Gerçek hayatta da böyle mi yaparsınız yoksa daha melankolik mi olursunuz?
Aslına bakarsanız ilk 10-15 gün biraz sancılı geçer diye düşünüyorum. Herkes için öyle olsa gerek... Ayrılıktan hemen sonra kendini eğlenceye verebilmek çok da kolay olmuyor. Ben genelde uzun ilişkilerin insanıyım. Uzun ilişkilerden çıkınca da bir adapte süreci gerekiyor, yeniden hayata bağlanabilmek için...
Tabii ki acıyı yaşamak gerektiğine inanıyorum, ayrılığın da kendine göre bir tadı olduğuna inanıyorum. Yasını tutmak gerekiyor ama daha sonra arkadaşlarımla hayatıma dönüp, aynı klipte olduğu gibi eğlenceli karakterime bürünüyorum.

Melankolik değilsiniz yani...
İkizler burcuyum çok da fazla melankolik bir şekilde hayatıma devam etmiyorum ama acımı dibime kadar yaşarım.

TASAVVUF GÖNÜL GÖZÜMÜ AÇTI

Tasavvufla ilgilendiğinizi biliyoruz. Size ne ifade ediyor?
Tasavvuf çok derin bir konu, bunu tabii bu şekilde anlatmam çok da kolay olmaz ama evet uzun süredir ilgileniyor ve üzerine çalışıyorum. Çok farklı şeyler üzerine de çalışıyorum. Kendi gönül gözümü açmaya çalışıyorum bir şekilde. Gönül gözü kapalı olan insanların çok kirli olduğunu gördüğüm için kendimin de o kirlilikte kalmasını istemedim. Tasavvuf da gönül gözümün açılmasına sebep oldu. Yazdığım şarkılara çok büyük etkisi oldu. İnancımı kuvvetlendirdi, her yaratılanı da yaradanötürü sevmeyi öğretti...

ZiRVEDE OLMAK HAYALiM

Slow şarkılar gelecek mi?
Şimdi başka bir projemiz var, DJ Yasin Keleş ile beraber bir Murat Güneş şarkısı hazırlıyoruz. Çok keyifli ve hareketli bir proje olacak. Sonbaharda ise Tuğba Özerk’in slow şarkılarından bol bol dinleyeceksiniz.

Bu zamana kadar albümlerinizle gündemdeydiniz. Yeni imajla birlikte dişiliğinizi de ön plana çıkarttığınızı
söyleyebilir miyiz?
Özellikle yapılmış bir şey yok aslında. Fotoğraflarımızı Cahit Baha Pars çekti. Ekip olarak neyi, nasıl yapmamız gerektiğine karar verdik. Keyfim çok yerinde, yaptığım işlere çok inanıyorum. Çok da iyi bir yerde olduğumu düşünüyorum; hem ses hem de fizik olarak. Demek ki insanlar bu ışığı fark etti.

Gerçekleşmesi için çalıştığınız en büyük hayaliniz ne?
Bir kere işimde zirvede olmak en büyük hayalim. Hayal derken, hep gerçekleştirmek istediğim bir hayali önüme koyuyor. Yurt dışından teklifler geldi, Avrupa’da birtakım şeyler yapacağız.

“Karın kası yaptım” diye Twitter’da fotoğraf paylaştınız, sporla aranız nasıl?
Çok fazla yürüyüş yapıyorum. 8-10 km gün içerisinde yürüyorum. Bu yüzden zayıf olduğumu düşünüyorum. Yediklerime de çok
dikkat ediyorum.

Hayatta sizi besleyen kavramlar neler?
Beni besleyen en önemli kavram sevgi ve aşktır. Müzik, melodiler, sözler, kitaplar, şairler... En çok besleyen şair Cemal Süreyya’dır mesela. Ben yeryüzündeki her şeyden beslenir, şarkılarımda söz olarak sunarım.