Cadde 'Duvara Karşı' yasaklanmalı

'Duvara Karşı' yasaklanmalı

04.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Lübnan yemekleri

Duvara Karşı yasaklanmalı





Efendim, çarşamba günü sevgili Ali Sayar'la birlikte Dolmabahçe'deki Süzer Plaza'da yer alan Shop&Miles Movie Theatre'a gittik. Sinemadan önce, aynı yerde olan, can dostum İzzet Çapa'ya ait Centro'da yemek yedik. İşletme, İzzet'in eski yengesi, sosyetenin saygın isimlerinden sevgili Sermin Çapa'ya ait. Filme gireceğiz diye vakit kaybetmeden şef Özkan'a siparişleri verdik. Mutfak şefi olan sevgili Bilal Ateş masaya dikiliverdi. "Abla mönüyü yeniledik. Uzakdoğu mutfağından pek çok seçenek koyduk. Geçen geldiğinde rüzgar gibi girip çıktın, test etmedin, bir bak istersen" dedi. Bilal'in de kardeşi Gazi'nin de başarılarını bildiğim için test etmeye gerek duymadım. Ama mönüye baktım. Ali kendine acı-ekşi çorba, yeşil biberli dana eti ve içinde domates, salatalık, soğan, tulum peyniri olan Grek salata söyledi. Ben ise seçimi Bilal'e bıraktım. İçinde soya filizi, marul, kara lahana, domates ve tavuk kıymasından yapılmış minik köfteler olan değişik bir salata gönderdi. Tek kelimeyle harikaydı. Fiyatları da dengelemişler. Yani sinema öncesi ya da sonrası keyifli yemeğin adresi, bence Centro. Alkol hariç, kişi başı 25 milyon liraya çıkabilirsiniz. Bir de servis, sunum ve ambians çok keyifli. Tok olanlar da içki içebilir, orijinal tatlılardan yeşil çaylı, kaymaklı, sıcak espressolu, kayısılı, muflin portakallı dondurma çeşitlerinden tadabilir. Centro'nun telefon numarası (0212) 243 96 40. Gelelim filme; yani 'Duvara Karşı'ya. Filmin yankıları çok oldu diye izlemem gerektiğini düşünmüştüm. Bir de Uluslararası Berlin Film Festivali'nde ödül alınca bayağı meraklandım. Ayrıca çocukluğunu bildiğim genç kuşağın yetenekli isimlerinden Meltem Cumbul ve Güven Kıraç'ın da bu filmde rol alması beni heyecanlandırmıştı. Gitmez olaydım. Karşıma çıkan, küfürlerle dolu, ahlaki değerleri hiçe sayan ve Türklüğü yerden yere vuran bir filmdi. Zaten hiç ilgi yokmuş, koca salonda topu topu üç kişiydik. Film, Almanya'daki Türk kültürünü yansıtıyormuş. Aman batsın öyle kültür. Benim ve izleyen pek çok arkadaşımın filmden çıkardığı sonuç şu; Gurbetçiler, çocuklarını yetiştirmekten aciz. Çoğunluğun kızları o....u, erkekleri de i..e ya da p....... oluyor. Büyük bölümünde uyuşturucu alışkanlığı var. Filme göre biz Türkler ne yazık ki şahsiyetli bir millet değiliz. Değerlerimizi asla koruyamıyoruz. Bizi biz yapan özellikler, yaşadığımız toplumlara göre erozyona uğruyor. Kızınca yediğimiz yemeği tenceresiyle beraber tuvalete boşaltabiliyoruz. Kocamızın önünde istediğimiz erkekle cilveleşip bir saat önce tanıdığımız yabancının koynuna şıp diye girebiliyoruz. Ne biçim iş bu ya?.. Filmi izlerken sabrım taştı. Delirdim. İğrendim. Filmde tam 17 pornografik sahne saydım. Filmin kahramanlarından Cahit herşeyi meydanda dolanıyor. Kadın kahraman Sibel de öyle. Anal, oral ve her türlü seks alenen sergileniyor. Bu filme 'Altın Ayı' ödülü verilmesine şaşmamak lazım. Türklüğü, geleneklerimizi, göreneklerimizi rezil ettiği, bizleri aşağıladığı için verilmiştir. Yönetmen Fatih Akın'a ne kadar kızgın olduğumu kelimelerle anlatamam. Tabii bizimkiler de bir tuhaf. Filmin gazete ilanlarına baktım; '18 yaşından küçükler izleyemez' diye bir şart bile yok. Çoluğuyla, çocuğuyla filme gelen ailelerin küfrederek salonu terkettiğine eminim. Eminim, yakınlarımdan biliyorum. Filmin galasına giden Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcu'nun bu kadar duyarsız olmasına ise hiç aklım ermedi. Bence bu film derhal vizyondan çekilmeli. Çıkışta kankam ve kuaförüm sevgili Veysel Şenel'in sağ kolu Yeşim ile nişanlısı Erkan'ı gördüm. İki yıldır gençler bir türlü evlenemiyorlar. Veysel ona göre kıyağını yap lütfen...

Ünlü sanatçı Cem Karaca'nın ölümünden dört gün önce kaydettiği son parçasının video klibi ve belgesel görüntülerinin yer aldığı 'Hayvan Terli' albümü piyasada. Single CD'nin özelliği hem görüntülü hem sesli olması. Dağhan Baydur'un prodüktörlüğünde ve Cenk Sarkuş'un düzenlemesiyle hazırlanan albümde Ercan Saatçi'nin, Samsun Demir'in ve tüm DMC ekibinin özel çabaları var. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, Beyoğlu Cambaz'da özel bir program yapan Zeliha Sunal çok sevdiğim bir arkadaşım. O geceki yoğun ilgi yüzünden Zeliha her çarşamba saat 22.30'da artık Cambaz'da. 13 dilde şarkı söyleyebilen Zeliha Sunal böylece sevenleriyle ve keyifli müzik dinlemek isteyenlerle buluşacak. Geniş bir repertuvarı olan arkadaşımı en kısa sürede dinlemeye gideceğim. Cambaz'ın telefon numarası (0212) 244 75 92. Ramazan'da bir akşam iftar yapmaya gittiğim Mövenpick Otel'e uzun süredir yolum düşmüyordu. Mövenpick Otel'in Azzur Restaurant'ında Lübnan Yemekleri Haftası'nın başladığını duyunca gidip yemeklerin tadına bakmak istedim. Mövenpick Hotel Beyrut'un şeflerinden Dagheb Bou Dargham ve Mohammade El Maocuh 28 Mart'a kadar sürecek olan hafta için gelmişler. Yani yarın son gün, bilesiniz. Geleneksel Lübnan mezelerinden humus, falafel, tabouleh var mönüde. Tatlılardan da baklava ve baska mammourra gözüme çarptı. Siz açık büfeden ne isterseniz tadabilirsiniz. Telefon numarası (0212) 319 29 29.

Sevgili meslekdaşım Vehbi Dinçcan hafta içinde beni Bahçeşehir'e davet etti. Avcılar tarafında bir işim vardı, dönüşte uğradım. Beni, basın danışmanlığını yaptığı Bahçeşehir Belediyesi'nin genç başkanı Kemal Aydın ile tanıştırdı. Birlikte etrafı gezdik. Çok büyük işlere imza atmış Kemal Aydın. Tam 17 bin metrekarelik bir alana Türiye'nin ilk modern pazarını kurmuş. Türkiye'de hala tartışılan aile hekimliğini başlatmış. Sevilen sanatçılarla halkı bütünleştiren festivaller, konserler düzenlemiş. Seçim yarın. Ben Aydın'ı başarılı buldum ama karar sizin tabii. Laf seçimden açıldı, hemen belirteyim, her ne kadar birbirimize kırgınsak da İzmir'de oyum Ahmet Priştina'ya. İstanbul'da ise Kadir Topbaş'a. Evet, bugünlük de bu kadar. Yarın ve her pazar, PAZAR POSTASI'ndayım. Gazetecinizden istemeyi unutmayın. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz kum tanesi kadar olsun. Sevgiyle kalın.

Bir akşam yine Süzer Plaza'nın içinde, S-Mall katında yer alan Red Room'a gittim. Buranın patronu sevgili Gökhan Yüzbaşıoğlu'nun doğum günüydü. 10 yıldır birlikte olduğu kız arkadaşı sevgili Nurdan Gür sürpriz bir parti hazırlamıştı. Konukları merak ettiniz değil mi? İşte: Çağla Şıkel, Sinan Hotiç, Bahaettin Demir, Karafaki, Çaydanlık, Bekriya gibi popüler mekanların yakışıklı patronu Göksel Sunter, dizi oyuncusu ve şair olan sevgilisi Eylül, manken-oyuncu Atilla Saral, can dostum İzzet Çapa, manken Aylin Arasıl ve sevgilisi Murat Cevahir, modacı Hakan Yıldırım, Gökhan'ın babası eski Niğde Milletvekili Rıfat Yüzbaşıoğlu, annesi ve kızkardeşi Neslihan, başarılı magazin portalı www.gecce. com'un patronu Kenan Erçetingöz ve güzel karısı Gül, sevgili Bekro'nun (Bekir Saçar) güzel eşi Aslı... Herkes birbirini iyi tanıdığı için gece güzeldi. Başlangıç olarak festo soslu makarna, karışık salata ve fırında mantarlı peynirli tavuk geldi. Tatlı olarak da pasta ve çikolatalı sufle vardı. Gökhan'la yeni projelerini konuştuk. İlk olarak bana baba olacağının müjdesini verdi. Siz bu satırları okurken Gökhan gönlünün kraliçesi Nurdan ile New York'taki Türk Konsolosluğu'nda evlenmiş olacak. Onlara, gönülden mutluluklar diliyorum. Biraz da Red Room'un işletmecisi sevgili Neslihan Yargıcı ve Çağla Şıkel ile konuştum. Neslihan, Almula Merter'in yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği 'Hamam' adlı oyundaki rolünü Fatih Ürek'e bırakmasının nedeninin yorgunluk olduğunu söyledi. Bir de yaz projeleriyle uğraşacakmış. Çağla hiç neşeli değildi, aklının hala Mehmet Aslan'da olduğunu farkettim. Red Room'dan çıktığımda saat 03.30'du.

Efendim, biliyorsunuz, ilk imza günümü Zeytinburnu-Olivium Alışveriş Merkezi'nde yapmıştım. O gün pek kalabalıktı, doğru dürüst dolaşamamıştım. Geçen gün sevgili Ergun Berksoy Ağabey'in, yeğenlerim sayılabilecek iki afacanını alıp gittim. Ferdinand ve Lizi ile Olivium'un altını üstüne getirdim. Olivium gerçekten büyük ve outlet mağazalarıyla keyifli bir alışveriş merkezi. Toplam 116 mağaza var. Ünlü markaların şubelerinde aradıklarınızı ucuz fiyata bulabilirsiniz. Sadece alışveriş için değil, sinema ve eğlence için de gitmek mümkün. 6 tane sinema salonu, 15 hatlı bowling salonu, Gima Süpermarket var. Bir de 200 koltuk kapasiteli sahne tiyatrosu açıldı. Salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi günleri saat 21.00'de oyunlar olacak. Her cumartesi, pazar da çocuklar için oyunlar oynanacak. Salı günleri de merkez genelinde indirim söz konusu. Bunları kimden mi öğrendim? Tabii ki Olivium'un basın ve halkla ilişkilerini yapan sevgili Meral Özkan'dan. Ve buranın yakışıklı Genel Müdürü Orhan Murat İzci'den. Ama benim en çok ilgimi çeken, fastfood ve çeşitli restoranların bulunduğu bölüm oldu. Üst katta. Ferdinand, Lizi, ben ve kitabımın menajeri Sayım Çınar güzel bir tur atıp karnımızı doyurduk. Neler var neler. 1996 yılında kurulmuş olan Pideci'nin Olivium dışında Şehremini, Zeytinburnu, Kocamustafapaşa'da şubeleri var. Obur pide ve pizzapide çeşitlerinden tattım, harikaydı. Fiyatlar oldukça uygun. Mesela, Karadeniz obur pide, patates tava ve pepsi 5 milyon 750 bin lira. Pideci'nin dışında İbrahim Yargıcı ve Metin Poyraz'ın sahibi oldukları ekmek arası sucuk döner yapan İkbal, Ünal Dölek tarafından yönetilen Köfte Piyaz, Kentucky Fried Chicken, Kemal Sofuoğlu'nun sahibi olduğu Ayso'yu da unutmamak gerek. Daha sonra bize POSTA Gazetesi'nin acar muhabiri Ahmet Cumalı da katıldı. Finali Edo Dondurma'da yaptık. Üstünüze afiyet, dondurma manyağıyımdır. Burada çeşitler ve lezzet on numara. Türk kahvesi isteyene sade dondurma veriliyor. Bence alışverişte yeni trend, Olivium.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr



MAGAZİN


Türkstar'ın ilk birincisi Simge
Münih'te Cem Yılmaz izdihamı
Fin kızlar bir harika!
'Duvara Karşı' yasaklanmalı